İlginizi Çekebilir
  1. Ana Sayfa
  2. Avrupa
  3. Macaristan Gezi Rehberi

Macaristan Gezi Rehberi

macaristan-gezi-rehberi

Türkiye’de hemen hemen herkesin çok yakından tanıdığı Avrupa ülkelerinden Macaristan ile ilgili yeni bilgiler öğrenebileceğiniz, ülkeye dair ufkunuzu açacak tüm bilgiler yazımızda. Avrupa’nın ortası olarak belirtilen Orta Avrupa’da bulunan Macaristan, bir Karpatlar ülkesi. Avrupa’nın kendisine has doğal güzelliklerini halen koruyamaya devam eden nadir bir Avrupa ülkesi olan Macaristan hem batı hem de doğu dünyasının tarihi üzerinde çok güçlü etkiler taşıyan tarihi izlerin bulunduğu bir ülkedir. Doğal güzellikleri, tarihi ve toplumsal yapısıyla Macaristan, sadece Avrupa’nın değil, dünyanın en çok tanınan ve en turistik kabul edilen 15 ülkesi arasında kabul edilmektedir. Dünyanın en güzel şehirleri arasında gösterilen Budapeşte’de yine Macaristan’ın turistik yapısındaki en önemli değerlerdendir. Turistik yönden ülkenin mevcut değer ve özellikleri, mutlaka görmeden ölmemeniz gereken yerleri ile ilgili muhteşem bir seyahat planı oluşturmanıza yardımcı olacak her şey yazımızdan kolayca bulabilirsiniz.

Macaristan demek, Budapeşte demektir. Şehrin kendisine has özellikleriyle birlikte Budapeşte aynı zamanda Macaristan’ın başkenti olan bir şehirdir. Macaristan’ın başkenti Budapeşte’nin en önemli özelliklerinden birisi de ikiye ayrılmış bir şehirdir. İstanbul’la benzerlik oluşturan özelliklerinden birisidir. İstanbul’u ikiye ayıran Boğaz bulunurken, Budapeşte’de Tuna nehri bunu sağlamaktadır. İstanbul boğazı iki kıtayı ayırıyor olsa da Tuna nehri şehri ikiye ayırır ama Tuna Nehri Avrupa’nın ana damarlarından birisidir ve pek çok Avrupa ülkesinin şehirlerinden geçmektedir. Taşıdığı özellikleri ile Budapeşte, ülkenin en kalabalık ve en gelişmiş şehri konumunda bulunmaktadır. Avrupa’nın en köklü toplumlarından birisi olan Macaristan’ın tarihi çok eski çağlara dayanmaktadır. Bugünkü Macaristan’ın temellerini oluşturan ilk oluşumların görüldüğü tarihler 800’lü yıllara kadar uzanıyor. Hatta devlet yapılaşmasının daha da öncesine uzanıldığında Macar toplumunun izleri 400’ lü yıllara kadar uzanmaktadır. Pek çok Avrupa ülkesiyle kıyaslandığında kökleri çok daha eskilere dayanan bir ülke olduğunu gösteriyor. Bulunduğu coğrafik konumun bir getirisi olarak hem batının önemli bir temsilcisi hem de doğuyla ilk temasta bulunan ülkelerden birisi olmasıyla bunun izlerini barındıran özel bir Avrupa ülkesidir. Doğudan gelen tüm Türk akınlarının karşısında ilk direnç göstermeyi başarmış bir Avrupa toplumu olma özelliğine sahiptirler. Sadece bu özelliği dahi Macaristan’ın en özel ve en görülesi Orta Avrupa ülkesini sağlamaktadır. Macaristan’ın başkenti Budapeşte Tuna nehriyle ikiye ayrılmaktadır. Şehir ismini de buradan almaktadır. Çünkü şehrin iki kısmını oluşturan Buda Türkçe “Tepesi”, Pest ise “Ovası” anlamına gelmektedir.

Macaristan; ekonomik açıdan dışa bağımlılığı olan bir ülkedir. Özellikle dış ithalatının önemli bir kısmını Avrupa ülkeleri oluştururken, bu ekonomik sistemi uluslararası ekonomik konjonktürlerin teşkil ettiği her türlü riskten doğrudan etkilenebilmektedir. Tarım ve hayvancılık mevcut olsa da ekonominin dinamik ayaklarını oluşturmamaktadır. Turizm ise dünyanın en turistik ülkesi olmasından mütevellit ekonomide önemli bir etkiye sahiptir. Macaristan turizmi ile ekonomisini güçlü manada destekleyebilmektedir. Her yıl dünyanın her yerinden milyonlarca insanı şehirlerinde misafir eden Macaristan, sürekli turist sayısındaki grafiğini yukarı yönde çekecek yatırım ve atılımlarda bulunmaktadır. Bulunduğu coğrafik konum aynı zamanda kuzey Avrupa ülkeleriyle doğu arasındaki bağlantı geçişleri arasında önemli faktörlerden birisi olmasını sağlamaktadır. Bu yüzden ülke transit geçişler açısından Avrupa’nın kilit merkezlerinden birisi konumunda bulunmaktadır. Taşıdığı risklerle birlikte Macaristan dünyanın onuncu dinamik ekonomisi olarak kabul edilmektedir. Bu pozisyonu, ülkenin ekonomik büyüme yönünden fazlasıyla değişkenlere sahip olduğunu ve ciddi potansiyel teşkil ettiğini göstermektedir.

Macaristan’ın tüm şehirleri oldukça kozmopolit bir yapıya sahiptir. Din ve kültür değerleri açısından birden fazla topluluğun etkilerini ve izlerini dinamik biçimde taşımaya devam ediyor. Bugünkü Macaristan şehirleri, hem doğudan hem de batıdan ve kuzeyden farklı toplumların izlerini taşımaya devam ediyor. Bu özelliği farklı kültür ve tarihleri bir arada görebilme fırsatı sunacak nadir dünya şehirlerini sınırları içerisinde bulundurmasını sağlamaktadır. Hristiyan bir ülke olması sebebiyle Macaristan, ağırlıklı Hristiyan eserlerini ve yaşayış biçimini yansıtır. Ancak Macaristan’ın pek çok farklı şehrinde tarih boyunca doğudan gelen saldırı ve kültür aktarımlarının etkisiyle İslamiyet’ten de izler taşımaktadır. Dolayısıyla Macaristan Avrupa’daki her iki büyük dinin değerlerini ve kültürünü somut biçimde sunabilme potansiyeline sahip nadir ülkelerden birisidir. Öyle ki Macaristan ziyareti gerçekleştirdiğinizde bizden çok fazla şeyi veya çok tanıdık şeyleri görebilmeniz dahi mümkündür.

Macaristan sanat tarihi ve kültürü açısından da dünyanın en değerli ülkelerinden birisidir. Salon müziği ve klasik müzik alanlarında dünyaya nam salmış çok sayıda sanatçı ve eserin merkezidir. Hatta bu iki sanatın dünyaya yayıldığı merkezi oluşturmaktadır. Bu yüzden Macaristan seyahati sırasında müziğe dair yaşamın içinde çok fazla şey görmeniz, şehirlerinde dikkat çeken müzik temalı sanat eserleri ilginizi fazlasıyla çekecektir. Her sokak başında ve hatta halkın hemen hemen hepsinin keman başta olmak üzere klasik müzik aletlerini çalabilme konusunda son derece kabiliyetli olduğunu gördüğünüzde şaşırmalısınız. En küçük yaşlardan itibaren bu doğrultuda eğitim aldıklarından meydanlarda kemanla birbirinden eşsiz klasik müzik resitalleri yapan çocuk ve gençleri dahi görebilmeniz mümkündür. Sanatla yatıp, sanatla kalkan bir yaşam stiline sahip olan Budapeşte gibi şehirleriyle Macaristan mutlaka görmeniz gereken ülkeler arasında yer almaktadır.

Macaristan seyahati yapmak için geçerli olarak kabul edebileceğiniz çok fazla sebep sıralayabilirsiniz. Üstelik bunu bir seyahatten farklı şeyler anlayan herkes yapabilir. Çünkü Macaristan kozmopolit yapısıyla bir şehirde aradığı veya bir şehirden beklentileri ne olursa olsun herkesin ilgisini cezp edecek birbirinden özel değerleri içerisinde barındırıyor. Tarihi, mimarisi, sanatsal toplumu gibi pek çok şeyin dışında gastronomi de ülkenin en önemli değerlerinden birisidir. Sadece bazı özel lezzetleri tatmak için bile bu Orta Avrupa ülkesi Macaristan’a gitseniz dahi kimsenin sizi yadırgaması mümkün değil. Zira Macaristan mutfağı son derece zengin kültürü sayesinde herkese hitap edecek ve daha önce başka bir yerde yemediğiniz ve hatta yiyemeyeceğiniz lezzetteki yemekleri ve tatlıları olan bir ülkedir. Yemekleri, tatlıları ve hatta içecekleri ile gastronomi açısından oldukça zengin ve köklü bir kültür sunan Macaristan’da kendi damak zevkinize uygun veya yeni tat deneyimleri yakalayabileceğiniz lezzetleri dahi bulabiliyorsunuz.

Macaristan’a özgü bazı şeyler hakkında bilgi sahibi olmanız, seyahatiniz sırasında pek çok konuda önemli bir kolaylık ve güvenlik sağlayacağı da tartışmasız bir gerçektir. Örneğin Macaristan’da karşı cinsten birisiyle tanıştığınızda yanaklardan öpmeniz pek sıcak karşılanmaz. Türkiye ve hatta Avrupa ülkelerinde olağan olsa da Macar toplumu için pek alışık olunan bir şey değildir. Bunun yerine daha çok tokalaşma usulünü tercih etmektedirler. Bununla birlikte Macaristan’da bir yemek daveti alındığında kaliteli bir şarap ya da çiçek ve çikolata gibi hediyeler oldukça nazik bir hareket olarak kabul görür. Türkiye’de de olduğu gibi sigara tüketimi en yüksek ülkelerden olan Macaristan’da toplu taşıma ve kamusal alanlarda sigara içmek yasaktır. Ayrıca Macaristan’da Türk izlerini somut biçimde toplumsal yaşamda gösteren şeylerden birisi de bir eve girildiğinde ayakkabıların kapıda çıkartılmasının beklenmesidir. Alkol tüketimi yüksek olan Macaristan’da ayrıca kadeh tokuşturma alışkanlığı çok uzun süredir kaybolmaya yüz tutan geleneklerden birisidir. Bu geleneğin toplum tarafından bırakılmaya başlanmasının altında yatan sebep ise geleneğin esas kaynağı olan Avusturya’ya karşı duyulan ciddi ve sert tepkidir.

Macaristan bir Avrupa Birliği ülkesidir. Bu sebeple Schengen ülkesidir. Bu iki özelliği Türkiye’den Macaristan’a vizesiz seyahat imkanını tamamen ortadan kaldırıyor. Türkiye’nin henüz Avrupa Birliği ve Schengen üyesi ülkeleri ile herhangi bir vizesiz seyahat anlaşması sağlayabilmiş değil. Bu yüzden Macaristan’a gitmek istediğinizde ülkede oturma iznini yoksa, Schengen ülkelerinde oturma izniniz yoksa kesinlikle vizesiz seyahat gerçekleştiremezsiniz. Schengen bölgesi üyelerinden olması nedeniyle Macaristan vizesi almak eskisine göre biraz daha zorlu denilebilir. Zira Schengen vizesi ile Avrupa Birliği’ne üye hemen hemen tüm Avrupa ülkelerini seyahat edebilme şansını elde ediyorsun. Durum böyle olunca Avrupa Birliği üye ülkeleri vize verme konusunda daha sıkı bir yaklaşım sergiliyor. Ancak hemen hemen herkes Macaristan seyahati için vize başvurularında olumlu geri dönüş alabilmektedir. Bununla birlikte eğer resmi bir pasaportunuz bulunmakta ise 90 günü aşmayacak şekilde vizesiz olarak Macaristan’a giriş yapabilmenizde mümkündür.

Macaristan; Avrupa Birliği üye ülkesi olmasının dışında NATO, OECD ve Schengen üyesidir. Macaristan ayrıca Orta Avrupa’da bulunan dört ülke tarafından oluşturulan Vişegrad Grubu üye ülkelerinden birisidir. Vişegrad Grubu üye ülkeleri arasında Macaristan’ın dışında Çekya, Polonya ve Slovakya ülkeleri de yer almaktadır.

Macaristan Nerededir?

Macaristan; modern dünyanın güçlü ülkelerini barındıran Avrupa kıtasının ortasında yer almaktadır. Macaristan nerededir sorusu için en genel açıklama Orta Avrupa’da olduğu şeklindedir. Diğer bir deyişle Macaristan, bir Karpatlar ülkesidir. Karpatlar, Doğu Avrupa’yı çevreleyen bir dağ silsilesidir. Dağların bulunduğu bölgede yer alan ülkeler Karpatlar ülkeleri olarak isimlendirilir. Macaristan’da bu ülkelerden birisidir. Avrupa’nın tam ortasında bulunması nedeniyle Macaristan’ın denize kıyısı bulunmadığı gibi denizden de fazlasıyla uzak bir noktada bulunmaktadır. Macaristan Orta Avrupa’da batı kısmında Avusturya ve Slovenya ile sınır komşusu, kuzey kısmında Slovakya ile sınır komşusudur. Doğusunda Romanya ve Ukrayna sınırları bulunan Macaristan’ın güneyinde ise Sırbistan ve Hırvatistan sınırları bulunmaktadır. 

Türkiye’den Macaristan’a gitmek için kullanabileceğiniz 3 farklı ulaşım yöntemi seçeneği bulunuyor. Kısa bir uçak seyahati en hızlı ve en konforlu Macaristan ulaşımı sağlar. Ancak daha otantik ve daha etkileşimli bir Macaristan seyahati planlamakta iseniz tercih edebileceğiniz demiryolu ve karayolu gibi seçeneklerde bulunmaktadır. Macaristan’ın transit geçiş noktalarından birisi olması her 3 yol ile de çok rahat bir şekilde ülkeye ulaşabilmeniz mümkündür. Ancak her 3 yolu da kullanarak, Macaristan’a ulaşmak istiyorsanız vize kısıtlamalarıyla karşılaşacağınızı unutmamalısınız. Özellikle de Macaristan’a karayolu veya demiryolu ile ulaşmak istediğinizde hem Schengen üyesi ülkelerinin Schengen vizesi talebiyle hem de AB ve Schengen üyesi olmayan ülkelerin kendi vize talepleriyle karşılaşabilmeniz mümkündür. Bu yüzden Türkiye’den Macaristan’a giderken kullanacağınız yol üzerindeki tüm faktörleri önceden belirlemenizde fayda var.

Macaristan’da Konuşulan Diller

Macaristan’dan çok sayıdaki Avrupa ülkesinden farklı yapısal özellikler içermektedir. Macaristan resmi dili Macarca şeklindedir. Ülke genelinde halk tarafından da Macarca son derece yoğun bir şekilde kullanılmaktadır. Kendi dil yapısına sahip Avrupa ülkelerinden birisi olan Macaristan’ın konuşulan resmi dili Macarca, Avrupa Birliği’ndeki 34 resmi dilden bir tanesidir. Aynı zamanda da Macarca, Avrupa Birliği üye ülke dilleri arasında Fince, Estonca ve Maltaca ile birlikte “Hint-Avrupa” dillerinden olmayan 4 orijinal dilden birisidir. Macarca dili, Fin-Ugor dillerindendir. Ugor dil ailesine bağlı bir dil olması nedeniyle Macarca dili, sadece ana merkezi olan Macaristan’da değil, dünya genelinde 12 milyondan fazla insan tarafından kullanılan bir dil konumunda bulunmaktadır.

Avrupa ülkelerinde yaygın olarak Macarca dili kullanımının gerçekleştirildiği görmeniz mümkündür. Macaristan dışında Avrupa Birliği, Voycodina ve Burgenland gibi yerlerde resmi dil olarak kabul edilmektedir. Aynı zamanda da komşuları olan Sırbistan, Slovenya, Slovakya, Romanya, Ukrayna, Hırvatistan ve Avusturya ülkelerinde ise Macarca dili azınlık dili olarak kabul edilmektedir. Macarca dili yazı sisteminde ise Latin alfabesini kullanmaktadır. Latin alfabesi yazı sisteminin kullanıldığı bir dil olması nedeniyle Macarca dili Türkler için belirli seviyede öğrenim kolaylığına sahip olan dil yapılarından birisidir.

Macaristan’da konuşulan diller arasında yoğun olarak İngilizce ve Almanca gibi diller bulunmaktadır. Özellikle Macar halkının genci ve yaşlısı tarafından Almanca ve İngilizce dilleri gündelik yaşantı içerisinde konuşulmaktadır. Ayrıca Macar toplumunun önemli bir kısmı hem İngilizce hem de Almanca dillerinde ana dilleri kadar başarılıdır. Macaristan’ın batı bölgelerinde bulunan şehirlerde ise düşük seviyede de olsa Fransızca dilinin halk arasında kullanımının gerçekleştirildiği bilinmektedir.

Macaristan Dini İnançları

Macaristan’ın resmi dini bulunmamaktadır. Ancak yüzyıllardır Hristiyan bir toplum olmasından dolayı Macaristan’da ağırlıklı olarak Hristiyanlık öne çıkıyor. Macaristan’da din yüzyıllardır Hristiyanlık toplumun önemli bir kısmını oluşturuyor. Yüzyıllardır Hristiyan temelli bir krallık yönetimini oluşturan Macaristan’da Hristiyanlık dağılımı da oldukça geniş bir yelpazeye sahiptir. Macaristan genelini kapsayacak şekilde 2011 yılında gerçekleştirilen nüfus sayımı araştırmasına göre Hristiyan inancına sahip olan Macar halkının önemli bir kısmını Katolik Hristiyanları oluşturmaktadır. Ülke genelindeki Protestan nüfusu sayısı ise Katoliklere oranla çok daha düşük seviyededir. Macaristan’da halkın önemli bir kısmını Hristiyanlar oluşturuyor olsa da ülke genelinde İslam ve Yahudilik inançları da önemli oranda görülmektedir. 2011 yılında gerçekleştirilen araştırmaya gören nüfusun 2% gibi bir kısmı farklı dinlerden oluşmaktadır. Macaristan ateist nüfusu açısından da Avrupa’nın önde gelen ülkelerinden birisi konumunda bulunuyor. Hristiyanlık inancına sahip olsa da dini bir yaşamı tercih etmeyen kişilerin sayısı ise toplumunda 16.7% gibi bir kısmını oluşturmaktadır.

Macaristan’da Hristiyanlık

Macaristan’da Hristiyanlık oldukça eski bir tarihe uzanmaktadır. Macar halkının Hristiyanlık ile tanışması ve kabul etmesi 11.yüzyıla kadar uzanmaktadır. Macaristan Krallığı’nın ilk kralı 1.Istvan, annesi Sarolt tarafından Doğu Hristiyanlığına vaftiz edilmesine karşın Batı Hristiyanlığını kabul etmiştir. Bu tarihten itibaren 16.yüzyıla dek Macaristan toplumunda ağırlıklı olarak Katoliklik öne çıkan Hristiyan inancı olmuştur. 16.yüzyıl itibari ile Lutheranizm ve ardından da Kalvinizm Hristiyan mezhepleri Macaristan halkının ana dini inancı haline gelmiştir. Bu süreçte Macar halkının önemli bir kısmı Reform Kilisesi’ne bağlı Kalvinist inancını tercih ederken, küçük bir kısmı ise Lutheran olan Evanjelik Kilisesi’ni tercih etmiştir.  Modern dönem Macaristan’da özellikle ağırlıklı olarak doğu bölgelerinde (Debrecan Bölgesi) yüksek seviyede Protestan toplulukları bulunmaktadır. Macaristan’da bulunan Reform Kilisesi, yaklaşık 1.5 milyonluk takipçisi ile Macaristan’ın en büyük ikinci kilisesi konumunda bulunmaktadır.

Macaristan’da Yahudilik

Macaristan, 19.yüzyıldaKİ Macaristan Krallığı döneminde Rusya tarafından çok ağır zulüm görmüş olan Yahudi topluluğunu ağırlaşmıştır. Bu tarihten itibaren Macaristan’da Yahudilik önemli oranda görülmeye başlanmıştır. 20.yüzyılın ilk yarısında Macaristan’daki Yahudi nüfusu toplumun 4.3% gibi önemli bir seviyesine ulaşmıştır. Buna karşın 21.yüzyıla gelindiğinde yapılan araştırmalara göre Macaristan nüfusunun sadece 0.1% gibi bir kısmına gelen 10 binle sınırlı Yahudi’nin bulunduğu belirtilmektedir. Ayrıca Avrupa kıtasının en büyük sinagogu olan “Dohany Sokağı Sinagogu” ise Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de bulunmaktadır.

Macaristan’da İslamiyet

Macaristan’da İslamiyet etkisi 16.yüzyıl ile birlikte görülmeye başlandı. Özellikle 16.yüzyılda Avrupa kıtasında Macaristan sınırlarına kadar ulaşan ve egemenliğinin sürmesiyle birlikte Osmanlı İmparatorluğu döneminde İslamiyet ülkede görülmeye başlanmıştır. Macaristan’da 21.yüzyılda Macar nüfusunun sadece 0.1% gibi bir kısmını İslam inancına sahip kişiler oluşturmaktadır.

Macaristan’da Paganizm

Neopagan hareketi Macaristan’da 21.yüzyılda yoğun olarak görülmektedir. Macar mitolojisi ve şamanizmine odaklı olarak geleneksel Macar putperestliği uzun yıllar sonra yeniden gündeme gelmeye başladı. Özellikle Geleneksel Arpad Tarikatı Kilisesi, Eski Macar Kilisesi, Macar Dini Topluluğu, Eski Macar Taltos Kilisesi ve çeşitli Taltos grupları tarafından paganizm temsil edilmektedir.

Macaristan Kısa Tarihi

Bir Avrupa ülkesi olan Macaristan’ın tarihi geçmiş dönemlere dayanmaktadır. Macaristan’ın geçmişine ilişkin olarak yapılmış olan araştırmalar geçmişinin 9.yüzyıla kadar uzandığını ortaya çıkarmaktadır. Ancak Avrupa’da Hungarlar olarak bilinen bu toplumun geçmişine ilişkin önemli belirsizlik ve tartışmalar bulunmaktadır. Özellikle devlet yönetimi öncesinde göçebe toplumlar olarak yaşayan bir toplum oldukları belirtilir. Bu toplumun tarihi ise 400’ lü yıllara kadar uzanmaktadır. Macarların, Fin-Ugor kavimlerinin ana yurdu olan Ural Dağları ile Volga nehirleri arasında olduğu belirtilmektedir. Macaristan, bulunduğu coğrafik konum nedeniyle tarih boyunca farklı egemen toplumlardan etkilenmiştir. Bu yüzden Macar tarihi oldukça geniş bir çeşitliliği içerisinde barındırır. Bu çeşitlilik günümüzde Macaristan’ın dünyanın en önemli turistik ülkelerinden birisi olmasına neden olmaktadır. Bu zengin çeşitlilik aynı zamanda ülke tarihinin farklı dönemler olarak değerlendirilmesini gerektirmektedir. Buna bağlamda Macaristan’ın tarihi erken dönem, Macaristan Krallığı dönemi, kral naipliği dönemi, komünist dönem ve demokrasi dönemi olarak farklı dönemlere ayrılmaktadır. Bu dönemlerin her biri bugünkü Macaristan’ın ve Macar halkının şekillenişinde doğrudan pay sahibi olduğundan ayrı ayrı önem taşımaktadır. Macaristan seyahatlerinde nereye gidilmesi, Macaristan’da neler görülebileceği gibi konulara daha fazla hakim olmak için Macar tarihi konusunda bilgi sahibi olmakta gerekir.

Erken Dönem Macaristan

Macarlar, Fin-Ugor kavminin ana yurdu olan Ural Dağları ile Volga nehri arasından geldiği düşünülmektedir. Fin-Ugor olarak isimlendirilen bu kavmin doğu kolu Ugorlar güneyde Onogurlar ile karışma gerçekleştirdi. Ardından Hunlar ile etkileşime giren kavim ile birlikte günümüzde bilinen Macar kavminin meydana gelmesini sağlamıştırlar. Sabir baskısı üzerine Kuban Irmağı çevresine yerleşerek, burada Hazar egemenliği altına girmişlerdir. Burada kavme Hazarlardan gelen Kavar isimli 3 boy daha katıldı. Bu şekilde oluşan günümüzdeki Macar topluluğunu 3’ü Türk olacak şekilde 4 farklı kavmin birleşimi oluşturmuştur. Bu kavimler Onogurlar, Ugorlar, Hunlar ve Kavar Hazarları şeklindedir. Avrupa halklarının Macarlar için Hungarlar olarak bir isimlendirme bulunmasında en güçlü ifade Türkçesi “On Ok” manasına gelen “On Ogur” kelimesinden türetildiği yönündedir. Bugünkü Macaristan bölgesine ilk 896 yılında gelen Macarlar, önce Transilvanya ve ardından Avusturya ve Slovakya bölgelerini egemenlikleri altına alarak, 995 yılında yaptıkları Lechfeld Savaşı’ndaki mağlubiyetten sonra Karpatya Ovası’nın kesin sahibi olmuşturlar.

Macaristan Krallığı

Macaristan tarihi için en önemli dönemlerden birisi de Macaristan Krallığı dönemidir. Macaristan Krallığı dönemi 7 farklı döneme ayrılmaktadır. Macarların krallık döneminde yaşadıkları devrimsel nitelikteki olaylar, ciddi dönüm noktalarını oluşturduğundan farklı dönemler olarak ele alınır. Orta Çağ sonları, Yeni Çağ başları, 18.yüzyıl, aydınlanma çağı, 1848 ihtilali, devrim ve sonrası, Avusturya Macaristan İmparatorluğu dönemi olarak ayrılmaktadır. Macaristan Krallığı ilk olarak 1000 yılında Estargon merkezinde kurulmuştur. Krallık Hristiyan bir krallık olarak kurulmuştur. 1526 yılında ilk dönem sona ermiştir. 1718 yılına kadar Osmanlı Devleti ile çok sayıda savaşta bulunmuştur. Macaristan Krallığı, bu süreçte krallığın güney bölgesindeki pek çok yeri Türklere bırakmak zorunda kalmıştır. Bu dönemde Türklerin desteklediği John Zapolya ve Macarların belirli bir kısmının desteklediği Ferdinand Habsburg şeklinde iki kral dönemi yaşanmıştır. Bu gelişmeler içerisinde krallık 1718 yılında yeni bir döneme giriş yaptı.

18.yüzyıl dönemi olarak adlandırılan bu dönemde Macaristan yeniden bir toparlanma sürecine girmiştir. Habsburg hanedanı yeniden ülkede gücü eline almıştır. Aydınlanma çağı olarak belirtilen Macaristan’ın bu dönemi 1780 yılında başlamaktadır. Avrupa’da devam eden Napolyon savaşları başta olmak üzere büyük olayların arasında toparlanma sürecini geçirirken, Fransa’da meydana gelen Fransız İhtilali sonrasında Macaristan’da da büyük değişimler meydana geldi. 1848 yılında yaşanan ihtilale birlikte Macaristan’da yeni bir dönem başlamıştır. Bu dönemde Macarlar, Habsburg Hanedanından tamamen kendisini kopartarak, özerklik almıştır.

Avusturya-Macaristan İmparatorluğu

Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, 1867 yılında başlayan ve 1913 yılına kadar Avusturya ve Macaristan krallıklarının bir araya gelmesiyle kurulmuş bir krallıktır. Macaristan’da yaşanan ihtilal sonrasında yaşanan Almanlaştırma hareketinin önemli bir sonucudur.  Yaşanan 1.dünya savaşı ile birlikte tarih sahnesinden silinen imparatorluklardan birisidir. 1920 ile 1944 yılları arasında Macaristan’da kral naipliği dönemi başlamıştır.

Macaristan İkinci Dünya Savaşı ve Komünist Dönem

1.Dünya savaşı ardından krallığın sona ermesi Macaristan’da pek çok dengenin değişmesine neden olmuştur. Üzerine Nazi Almanya’sının tüm dünyayı kasıp kavurduğu 2.dünya savaşı patlak vermiştir. Dünya savaşı sırasında Macaristan, Almanya zoruyla Üç Güç Paktı’na katılım gerçekleştirmiştir. İlk dünya savaşından sonra ikinci dünya savaşından da kayıpla çıkan Macaristan, Sovyet bloku egemenliğine girmek zorunda kalmıştır. Doğu bloku ülkeler olarak isimlendirilen Sovyetler Birliği ülkelerinden birisi olmuştur. Paris Antlaşması ile birlikte Macaristan’da komünizm dönemi başlamıştır. İkinci dünya savaşı sonrası başlayan uzun komünist yönetim dönemi 1956 ile birlikte değişmiştir. Devrim sonrasında bugünkü Macaristan’ın temelleri atılmıştır.

Macaristan’a Ne Zaman Gidilir?

Macaristan gibi bir ülkeyi gezmeyi düşünüyorsanız muhakkak tüm gezinizi daha iyi hale getirebilmek için doğru zamanda seyahat etmeyi tercih etmelisiniz. Çünkü her ne kadar Orta Avrupa’da olsa da Macaristan, iklimsel olarak denize olan uzaklığı dolayısıyla hem yaz hem de kış mevsimleri için çok sert hava durumlarına sahip olabilmektedir. Sert karasal iklim yapısının bulunduğu Macaristan’da yıllık ortalama sıcaklığı 10 dereceler seviyesinde olmaktadır. Yaz aylarında sıcaklık değerleri yüksek olan ülkede, oldukça kurak bir hava söz konusu olur. Bununla birlikte Macaristan’ın yüksek noktalarında yaz aylarında da yağmur yağışları da görülebilmektedir. Peki bu iklimsel özellikleri çerçevesinde Macaristan’a ne zaman gidilir?

Macaristan ılıman karasal iklim yapısına sahiptir. Macaristan’da oldukça yüksek sıcaklık değerleri görülmektedir. Yaz aylarında sıcaklık değerleri 35 dereceye kadar çıktığı yaz mevsimi Macaristan seyahati için en uygun zamanlardır. Bahar ayları da ılıman yapısı ile birlikte Macaristan’a ne zaman gidilir sorusu için en uygun yanıt olur. Macaristan’da kış ayları yoğun kar yağışlarının görüldüğü bir dönemdir. Kar yağışlarının olduğu zamanlarda Macaristan farklı bir güzelliği turistlere sunmaktadır. Bu yüzden Macaristan’a tam olarak ne zaman gidileceği konusunda genel bir açıklamada bulunulması pek doğru olmaz. Özellikle yaz aylarında doğal güzelliklerini görebilirken, kış aylarında da kış sporları gibi etkinliklere yönelik olarak zengin çeşitlilikler sunmaktadır. Bununla birlikte Macaristan’ın genel hava durumu özellikleri nedeni ile çok sıcak olan bir yaz gününde aniden başlayan yağışla karşılaşmanız, sizin için sürpriz olmasın.

Macaristan İklimi ve Hava Durumu

Orta Avrupa ülkesi olan Macaristan iklim özellikleri genellikle sert karasal iklim şeklindedir. Karpatları oluşturan dağların kuzey kısmında bulunması nedeni ile Macaristan sert karasal bir iklime sahiptir. Bu sebeple ülke genelinde hava koşulları oldukça soğuk olduğu gibi fazlasıyla sert geçmektedir. Özellikle sert esen rüzgarların dondurucu nitelikte etkileri bulunmaktadır. Denize kıyısının bulunmamasından mütevellit denizellik bir etki havasında asla görülmez. Yaz aylarında sıcak ve kurak bir hava etkisini sürdürüyor. Bununla birlikte yüksek kesimlerde yazın yağışlarda görülebilmektedir. Ülke genelinde yıllık ortalama sıcaklık değerleri ise 10 derece seviyelerindedir. Kış aylarında sıcaklık değerleri -5 seviyelerinin altına kadar inebilmektedir. Yaz aylarında ise sıcak 35 derece seviyelerine kadar çıkabilmektedir. Macaristan’ın yüksek tepeleri oldukça fazla sayıda olduğu gibi kış mevsiminde aşırı yağış aldığı görülmektedir.

Macaristan’a Nasıl Gidilir?

Türkiye’den Macaristan’a gitmek için kullanabileceğiniz pek çok farklı alternatif bulunuyor. Özellikle Türkiye ile Avrupa ülkeleri arasında ulaşım ağları konusunda bir çeşitlilik bulunuyor. Doğu dünyasıyla, batı ve Avrupa dünyasını birbirine bağlayan bir ülke olduğundan Türkiye’den Avrupa ülkelerine rahatlıkla seyahat gerçekleştirebilmek mümkündür. Türkiye’den Macaristan’a gitmek istediğinizde kullanabileceğiniz ulaşım alternatiflerinden en rahat ve en hızlı olanı tabii ki havayolu seyahatidir. Türkiye ile Macaristan arasında direkt uçuş yapan havayolu şirketleri bulunuyor. Türkiye’de Türk Hava Yolları İstanbul Havalimanı’ndan, Pegasus Havayolları ise Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de bulunan Liszt Ferenc Havalimanına doğrudan uçak seferleri düzenlenmektedir. İstanbul ile Budapeşte arası uçuş süresi 2 saat olduğundan, gün içerisinde çok kolay biçimde Macaristan’a ulaşabilirsiniz.

Türkiye’den Macaristan’a gitmek için kullanabileceğiniz bir diğer ulaşım yöntemi ise demiryolu ulaşımıdır. Nispeten daha nostaljik bir seyahat istiyorsanız trenle Macaristan’a gidebilirsiniz. TCDD tarafından Avrupa Birliği üyesi Schengen ülkelerine gerçekleştiren tren seferlerini kullanarak, Macaristan’a son derece nostaljik ve özel bir seyahat gerçekleştirebilirsiniz. TCDD tren seferi üzerinde bulunan bazı ülkelerin Schengen üyesi olmaması, Schengen vizesinin yeterli olmamasına neden olabilmektedir. Bu yüzden yola çıkmadan önce iyice incelemekte fayda vardır. Aynı şekilde Macaristan ile Türkiye arasında son derece gelişmiş bir karayolu ağı bulunuyor. Transit geçişler için hazırlanmış ülkelerin çevreyollarını kullanarak da Macaristan’a kişisel aracınızla gidebilirsiniz. Ancak bunun çok fazla zaman alabileceğini ve ciddi bir yorgunluğa da yol açabileceğiniz göz ardı etmemenizde fayda var.

Macaristan Türkiye’ye vize uygulamaktadır. Bu yüzden sadece pasaport ile seyahat imkanı bulunmamaktadır. Macaristan’a gitmek için mutlaka Schengen üye ülkesi olduğundan Schengen vizesi almalısınız. Eğer direkt İstanbul –Budapeşte arası uçak seyahati yapacaksanız Macaristan vizesi de almanız yeterlidir. Bu şekilde Macaristan’a giriş gerçekleştirebilirsiniz.

Macaristan’da Ulaşım

Macaristan’da ulaşım ağı diğer pek çok ülkeye nazaran oldukça gelişmiş durumdadır. Ayrıca Macaristan’ın çok büyük bir yüzölçümü bulunmadığından başkent Budapeşte ile diğer Macaristan şehirleri arasında hem kolay hem de hızlı seyahat edebilmek mümkündür. Ülkenin tüm şehirleri arasındaki karayolu ve demiryolu bağlantıları sayesinde seyahatleri ister otobüs ister de trenle yapabilirsiniz. Macaristan’ın tüm şehirlerine otobüs seferleri düzenlemekte olan Volanbusz ile tren seferleri düzenleyen MAV, çok rahat bir şekilde her noktaya kolayca ulaşabilmenizi sağlıyor. Dilerseniz Macaristan’da araç kiralama hizmetlerini de kullanarak, daha rahat biçimde şehirlerarası yolculukta yapabilirsiniz.

Macaristan’ın başkenti Budapeşte şehir içi ulaşım açısından da oldukça gelişmiştir. Budapeşte’nin her yerine yayılan otobüs, tren, troleybüs, metro, tramvay, vapur, fünikiler ve hatta teleferik hatları bulunmaktadır. Tuna Nehriyle ortadan ikiye bölünen başkent Budapeşte’de toplu taşıma sistemleri oldukça basit bir şekilde kullanılabilmektedir. Özellikle hızlı ve ekonomik şehir içi ulaşımı açısından çok uygun alternatifleri bulunuyor. Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de mutlaka görmeniz gereken hiçbir yeri toplu taşıma ağının yaygınlığı sayesinde gidememekten/ulaşamamaktan görememe gibi bir durum asla söz konusu olmamaktadır. Denize kıyısı olmayan bir şehir ülke olan Macaristan’ın başkenti Budapeşte de vapur seferleri düzenlenmesi sizi şaşırtmasın. Çünkü şehir Avrupa kıtasının ana damarlarından birisi olan büyük ve güçlü Tuna nehriyle ikiye ayrılmıştır. Tuna nehri sadece Budapeşte içi ulaşımdaki vapur seçenekleriyle değil aynı zamanda da Avrupa’nın pek çok farklı şehrine ulaşımda uluslararası vapur seferlerinin de mevcut olduğu bir nehirdir.

Macaristan’da toplu ulaşım fiyatları ise oldukça uygundur. Tüm toplu taşıma sistemlerinde kullanabileceğiniz tek seferlik bilet fiyat 350 Forint’tir.  Toplu taşıma biletleri kullanım sürelerine göre farklı fiyatlandırmalara sahiptir. Tek seferlikten 7 günlüğe kadar farklı bilet süresi seçenekleri bulunmaktadır ve bunların fiyatlar 350 Forint ile 4950 Forint aralığında değişmektedir. Şehir içi ulaşımda taksi kullanımını da tercih etmeniz mümkün. Özellikle çok uygun fiyatlı olmasıyla da fazlasıyla sıkça kullanılan bir ulaşım aracıdır. Dilerseniz başkent Budapeşte’nin tüm güzelliklerini daha özel bir şekilde görebilmek için yürümeyi bile tercih edebilirsiniz. Özellikle şehir merkezinde toplu taşıma araçları yerine Macar halkıyla daha fazla etkileşimde olabileceğiniz ve aradaki hiçbir şeyi kaçırmayacağınız bir gezi gerçekleştirebilirsiniz.

Macaristan Yemek Kültürü

Macaristan mutfak kültürü Avrupa’nın en zengin mutfaklarından birisidir. Oldukça geniş bir coğrafyasının kültürleriyle tarihi boyunca etkileşim halinde olan Macaristan’da hayatın her noktası gibi mutfak çeşitliliği de fazlasıyla etkilenmiştir. Orta Avrupa ülkelerinin mutfak kültürlerinin yanı sıra Fransa mutfak kültürü ve Türkiye mutfak kültürü de bugünkü Macaristan’ın kendisine aşık eden ve özel lezzetlere sahip zengin mutfak çeşitliliğini oluşturmuştur. Macar halkı zengin mutfaklarından fazlasıyla memnun oldukları gibi fazlasıyla da övünürler. Macaristan ulusal yemeği olarak gulaş kabul edilmektedir. Macarlar, mutfaklarında eti bol kullanmaktan asla çekinmemektedir. Özellikle domuz eti en fazla kullanılan et türüdür. Tavuk ve hindi eti kullanımı da yine yüksek seviyededir. Ayrıca kaz eti tüketimi de Avrupa’daki yüksek olan ülkelerden birisidir. Başta tuna nehrinden gelen ırmak balıkçılığının çok gelişmiş olması sazan ve sudak gibi balık türlerinin de mutfak kültürlerine balık zenginliğini gelmesini sağlamaktadır.

Macaristan, vejetaryan ve vegan yemek çeşitliliği açısından da Avrupa kıtasının ve hatta dünyanın en zengin mutfaklarından birisine sahiptir. Vejeteryanlar özellikle Macaristan’ın batı kesiminde tam olarak kendi damak tarzlarına yatkın niteliklere sahip yemekleri bulabilmektedir. Macaristan başta şarap olmak üzere alkollü içki çeşitlerinin üretiminde de önemli bir potansiyele sahiptir. Dünyaya ün yapmış Kekfrancos ve Tokaj gibi şarap markalarının yanı sıra boğa kanı anlamına gelen ve fazlasıyla sert olan Bikaver şarabı da öne çıkmaktadır. Ayrıca Macaristan’dan bira, bitki likörü ve Palinka konyakları oldukça yüksek seviyede üretilmekte ve başta Avrupa ülkeleri olmak üzere tüm dünyaya ihraç edilmektedir.

Macaristan’da Ne Yenir?

Macaristan’da ne yenir hiç fikriniz yoksa yazımızın bu kısmında yer alacak birbirinden eşsiz lezzetlerden oluşan yöresel Macaristan tatlarıyla seyahatinize gastronomi yönünden de özel bir deneyim katabilirsiniz. Kimi daha önce tattığınız lezzetlere benzerliğiyle kimi tamamen kendisine has özgünlüğüyle sizi kendisine aşık edecek birbirinden farklı pek çok yemek ve tatlısıyla Macaristan mutfağı gerçekten çok zengindir. Aslında Macaristan’daki 150 yıla uzanan Osmanlı İmparatorluğu geçmişiyle fazlasıyla Türkler için yakın bir mutfak kültürüne sahiptir. Bununla birlikte Macaristan mutfağı Alman ve Rus kültürlerini de birleştiren bir yapıya sahiptir. Dolayısıyla hem doğunun hem de batının harmanlanan lezzetlerini Macaristan mutfağında bulabilirsiniz. Macar mutfağı denildiğinde ilk akla gelen şey Paprika olsa da mutfakları sadece bununla sınırlı değildir. Macaristan’a gittiğinizde mutlaka denemeden dönmemeniz gereken ve günlük öğün ihtiyaçlarınızı karşılamada tercih edebileceğiniz bazı Macaristan’a özgü yemekleri sizin için inceledik.

  • Gulaş; Macaristan mutfağını tanıtırken, asla atlanmayacak ve doğal olarak da ilk sırada verilecek en önemli yemekleri tabii ki Gulaş’tır. Gulaş, Macaristan’ın ulusal yemeğidir. Ancak Doğu Avrupa ülkelerinin pek çoğunun yemek listesinde gulaşı görmeniz mümkündür. Macaristan, gulaşın çıkış noktasıdır. Çorba grubunda yer aldığı belirtilse de çorba ve yemek arasında oldukça geniş bir yelpazede değerlendirilebilir. İçerisinde fazlaca sebze ve et bulundurmaktadır. Bol malzemeleriyle fazlasıyla doyurucu olduğu gibi kendisine has lezzetiyle de yiyen herkesi hayran bırakıyor.
  • Chicken Paprikash(Paprika); Macaristan için en temel milli yemeklerden birisidir. Macaristan mutfağını gulaş ile birlikte dünyaya tanıtan lezzetlerden bir diğeridir. Paprika hem Macar toplumunun en geleneksel yemek anlayışını temsil eder hem de son derece doyurucu yönüyle ülkeye gelen turistler için çok ideal bir yemek seçeneği oluşturur. İçerisinde tavuk, soğan, tereyağı, domates, un, sarımsak ve bolca kırmızı biber gibi çok zengin malzeme çeşitliliğine sahiptir. Geleneksel bir yemek olmasından mütevellit hemen hemen her restoranda bulabileceğiniz bir yemektir.
  • Langos; Macaristan’a gittiğinizde yiyebileceğiniz atıştırmalık bir şeyler arıyorsanız, Langos hem lezzeti hem de fazlasıyla doyurucu olmasıyla tam olarak bekleninize yanıt veriyor. Langos’un Macaristan mutfak kültüründe yer alma başlangıcı ile ilgili birden fazla tevatür bulunuyor. Bazı öne çıkan fikirlere göre Langos, Macaristan mutfağına Türkler tarafından getirilmiştir. Ancak diğer fikirlere göre ise Langos’un çok daha öncesinde antik Roma döneminde girmiş olduğu yönündedir.  Türkiye’deki karşılığı ekmek kızartması olan Langos, Macar mutfak kültürüyle biraz değişime uğraşmıştır. Langos, Macaristan’da özel soslar kullanılarak yapılmaktadır. Peynir, sarımsak ve domates gibi malzemelerden oluşan özel sosların üzerine dökülerek kızartılan hamurdan oluşmaktadır.
  • Kürtoskalacs; Türkçeye baca keki şeklinde çevrilebilen Kürtoskalacs, Macaristan’a gittiğiniz tercih edebileceğiniz yöresel tatlı türlerinden birisidir. Atıştırmalık bir tatlı olarak yapılmaktadır. Doyurucu etkiye sahip olduğundan Macaristan gezisi sırasında düşen enerjinizi toparlamaya yardımcı oluyor. Orijinal yapılışı bir çubuk üzerine takılan hamurun kömür ateşinde pişirilmesi şeklindedir. Hamurun dış kısmında bulunan şeker, bu ısıyla önce karamelize oluyor daha sonra çıtır çıtır bir kıvam kazanıyor. Karamelize olan şekerden kahverengini alan tatlı farklı lezzetleriyle daha da zengin bir lezzet çeşitliliğini yakalıyor. Badem, tarçın, fıstık, fındık ve daha çeşitli meyvelerle süslenerek, eşsiz bir lezzet haline getiriyor.
  • Pogacsa; Kelimesel olarak bile Türkçe’deki karşılığına benzer bir Macaristan lezzetidir. Adından da belli olduğu üzere tamamen bildiğimiz bir poğaça türüdür. Tam olarak Macaristan mutfağına ne zaman girdiği bilinmiyor olsa da en güçlü teoriler doğal olarak Osmanlı hakimiyeti döneminde olduğu yönündedir. Dış kısmı çıtır içi ise oldukça yumuşak olan pogacsa farklı çeşitleriyle tam damak zevkinize uygun bir atıştırmalı veya kahvaltı niteliği sunmaktadır. Macarlar tarafından da son derece sık şekilde tüketilen pogacsa, tıpkı Türkiye’de olduğu gibi peynirli, zeytinli gibi çeşitlere sahiptir. Et kullanımı çok yoğun olan Macarlar tarafından etli ve yanı sıra sebzeli olarak da yapılmaktadır.
  • Halaszle; Damak zevki biraz daha geniş yapıya sahip olan kişilere hitap edecek bir Macar geleneksel lezzetlerinden birisidir. Halaszle aslında bir çorbadır ve Türkçe karşılığı tam olarak balıkçı çorbası şeklindedir. Tuna nehrinden ve ırmaklardan balıkçılar tarafından tutulan tatlı su balıklerınden ve kırmızı biberden yapılan bir çorba çeşididir. Oldukça doyurucu olduğu kadar son derece leziz ve sağlıklı bir çorbadır. Halaslze yapılışı bakımından farklı varyasyonları da bulunmaktadır. Noodle ile yapılan “Baja Halaszle” ve balık çeşidinin dörde çıkartıldığı “Szeged” gibi daha pek çok farklı çeşidi bulunmaktadır.
  •  Fzölek; Macar mutfağında yemek mi yoksa çorba mı olduğu tartışması yaratacak lezzetlerden birisidir. Fzölek yoğun sulu yapısına karşın oldukça zengin malzemesiyle bu tartışmayı gündeme getiriyor. Ancak genel olarak Macar sebze yemeği şeklinde tanıtılmamaktadır. Macar mutfağının et içermemekte olan nadir popüler lezzetlerinden birisi olduğu söylenebilir. Ancak etli tüketmek isteyenler için dana eti, domuz eti ve tavuk eti ile yapılan çeşitleri de bulunur. Yine de fzölek orijinal yapılışı et içermeyecek şekildedir.
  • Töltött Kaposzta;  Macarca yazılışı fazlasıyla farklı olduğundan, ne olduğunun anlamlandırılamadığı bir yemek ismi olarak görülebilir. Ancak Töltött Kaposzsta, Türkiye’deki lahana sarmasının Macar kültürünü içeren versiyonudur. Etli ve etsiz olarak yapılan lezzetin çok sayıda çeşidi bulunmaktadır. Ancak Macar mutfak kültüründe etin baskınlığı daha çok etli olarak yapılmasına neden oluyor. Macaristan mutfağının özel yemeklerinden birisi olmasından mütevellit Paskalya ve Noel gibi özel bayram dönemlerinde ağırlıklı olarak yapılan yemeklerden birisidir.
  • Gyümölcsleves; Macar mutfağının en sıra dışı ve en özel lezzetlerinden birisidir. Yapılış ve yeniş şekliyle Türkiye’deki yemek anlayışıyla biraz farklıdır. Çünkü Gyümölcsleves bir tür soğuk meyve çorbasıdır. Bu yüzden pek çok kişi için sanki yemek sonrası tatlısıymış gibi geliyor olsa da gün içerisinde öğünlerde doyurucu olarak sıkça tüketilen bir çorba çeşididir. Soğuk olarak servis edilmektedir. Orijinal tarifi vişne ile yapılan hafif ekşimsiliği bulunan Meggyleves öne çıkmaktadır. Ancak çok çeşitli meyvelerden yapılan farklı varyasyonları da mevcuttur. Soğuk servis edilmesi ve oldukça hafif olması ile tam bir yaz dönemi çorbası olarak tanımlamak mümkündür.
  • Dobos Torta; Bir tür pasta olan Dobos Torta, Macar halkı tarafından çok eski zamanlardan beri düğün ve özel kutlama organizasyonlarında en fazla kullanılan pastadır. Bu tatlı Macaristan Krallığı’nın Kral 1.Franz Josef döneminde keşfedildiği belirtiliyor. Kral ve kraliçe için ilk kez Jozsef Dobos tarafından yapılmıştır. Oldukça eşsiz bir lezzete sahip olan bu pasta 5 ile 7 arasındaki kek katı arasına krema ve çikolata ile donatarak, yapılmaktadır. En üst kısmı fıstık, badem, fındık veya karamel ile süslenebilen atıştırmalık bir tatlı çeşididir.
  • Turos Csusza; Türkçe karşılığı peynirli makarna olsa da ismindeki yavanlık, lezzetindeki özgünlükte asla bulunmuyor. Bu yemek özel bir makarna türü olan Csusza ile yapılmaktadır. Yapımı için önceden ısıtılan bir tencere içerisinde Csusza ve peynirin beraber pişirilmesi ile hazırlanabilmektedir. Macaristan’ın bazı bölgelerinde içerisinde domuz eti veya dana eti ilave ederek de farklı versiyonları yapılmaktadır. Ayrıca yine bazı bölgelerde Turos Csusza’nın tatlı olarak da tüketimi gerçekleştirilmektedir. Et yerine fındık, pudra şekeri ve fıstık gibi malzemeler ekleyerek, eşsiz ve özgün bir tatlı olması sağlanabilmektedir.
  • Somloi Galuska; Geleneksel Macar tatlısı olan bu lezzet, dünyaca üne sahiptir. Çikolata, badem, krema ve kekin yanı sıra rom ile yapılabilen bir tatlıdır. Macar halkı tarafından gün içerisinde sıkça tüketilen tatlı çeşitlerinden birisidir.
  • Macar Salamı; Türkiye’de ve hatta dünyanın her yerinde duyulabilecek salam çeşitlerinden en popüler olanıdır. Adından da anlaşıldığı üzere Macaristan’a özgü bir salam çeşididir. Macaristan’ın tüm şehirlerindeki dükkanların vitrinlerinde mutlaka bulunan bir üründür. Macaristan’da Macar salamı genellikle domuz etiyle elde edilmektedir. Ancak arzuya göre dana etinden yapılan Macar salamı seçenekleri de mevcuttur.

Macaristan Yemek Fiyatları

Macaristan büyüyen ve güçlü Avrupa ekonomilerinden birisi konumundadır. Bu nedenle Macar halkı yaşam refahı oldukça yüksek seviyededir. Bunu turistlerinde görebileceği şekilde günlük yaşam noktalarında uygulanan fiyatlardan da görebilmek mümkündür. Öncelikle Macaristan’da Türkiye’de de olduğu gibi büfe kültürü oldukça gelişmiş durumda. İnsanların gün içerisinde genel koşturması sırasında hemen hızlıca karınlarını doyurabilecekleri ve bunu yaparken de kaliteli lezzetler deneyebileceği çok sayıda büfe bulunmaktadır. Bu sayede Macaristan gezisi sırasında atıştırmalık bir şeyler yemek istediğinizde rahatlıkla çok fazla seçeneği bulabilirsiniz. Her bütçeye göre değişken fiyatlarda yemek seçenekleri mevcuttur. Çok sayıdaki restoran ana yemekleri 4500 HUF seviyesinden başlatıyor. Bu rakamlar yüksek olsa da kaliteli ama daha ekonomik olan seçenekleri de Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de bile bulabilmek mümkündür.

Macaristan’da Gezilecek Yerler

Bir gezi rehberi için en önemli aşamaların başında tabii ki gezilecek yerler gelir. Macaristan’ın tarihinden yemek kültürüne kadar her konuda önemli fikirlerin yer aldığı yazımızca Macaristan’da gezilecek yerler konusunda da size önemli fikirler verecek bilgilere yer verdik. Macaristan’da nereleri görmeniz gerektiğine dair pek çok bilgi bulunsa da farklı kültürlerin etkilerinden oluşan çok zengin tarihi izleri taşıyan Macaristan şehirlerinde daha önce duymadığınız ancak mutlaka görmeniz gereken yerleri içeren bilgiler yazımızda!

Macaristan; yazının ön kısımlarında da belirttiğimiz gibi farklı kültürlerin izlerini taşıyan çok turistik bir ülkedir. Orta Avrupa’nın ve Avrupa kıtasının genelinin ve hatta doğunun izlerine dahi tanık olabileceğiniz eşsiz bir ülkedir. Bu nedenle de zaten dünyanın en turistik ülkeleri arasında kendisini ilk 15’te bulabiliyor. Sadece Budapeşte ile sınırlı kalmayan Macaristan’da görülmesi gereken yerler listesiyle, Macaristan’ı baştan sona yeniden keşfedebileceksiniz. Başkent Budapeşte’nin dışında Szeged, Debrecen, Eger, Györ ve daha pek çok şehriyle dolu dolu bir Macaristan turu gerçekleştirebilirsiniz. Macaristan’da hangi tarihi yapılar, hangi doğal güzellikler olduğunu gelin birlikte inceleyelim!

Macaristan, 5 ana bölgeye ayrılmış bir ülkedir. Macaristan’ın başkenti Budapeşte’nin de içerisinde yer aldığı Macaristan merkezi en fazla turist ağırlayan noktalardan birisidir. Bununla birlikte Macaristan ile özdeşleşmiş şarap konusunda en fazla kaynağın bulunduğu kırsal yapısıyla öne çıkan Balaton Nehri bölgesi bir diğer bölgeyi oluşturur. Tarihi dokusu ile de bir diğer bölge ise Danube Nehrinin batı kısmında kalan Transdanubia bölgesidir. Bu bölge Macaristan’ın ekonomik yönden en kalkınmış bölgesi olarak da kabul edilmektedir. Macaristan’ın en turistik bölgelerinden bir diğeri de büyük tarihi kentleri ve eşsiz mağaraları içerisinde barındıran Kuzey Macaristan bölgesidir. Macaristan geneline bakıldığında hem toplum yaşamı hem de coğrafik yapısı itibariyle daha izole kalmış ve son bölgesi ise Büyük Macaristan Ovası bölgesidir.

Budapeşte Gezilecek Yerler

Macaristan denilince ilk akla gelen şehir tabii ki başkent Budapeşte olur. Tarihinde Roma İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğu hakimiyetinin söz konusu olduğu bir Avrupa şehri olan Budapeşte, zengin tarihi izleri ve kendisine has mimari yapısıyla hem değer taşıyan hem de zarif bir şehirdir. Budapeşte son derece kozmopolit bir yapıya sahiptir. Macarların kendi toplumsal etkileşimleri, Roma ve Osmanlı İmparatorluğu dönemlerinin yanı sıra 2.Dünya Savaşı sırasında Nazi ve savaş sonrasında Sovyet hakimiyetini yaşamış bir şehirdir. Bu farklı toplumların egemenliği şehirde tarihi değerler açısından çok zengin bir çeşitliliği ortaya çıkarmıştır.

  • Buda Kalesi(Budin Kalesi); Budapeşte’ye gelen herkesin en fazla merak ettiği yerlerin en başında geliyor. Hem mimarisi hem tarihi yapısı hem de eşlik eden muhteşem manzarası nedeniyle Budapeşte’nin en görülesi tarihi mekanlarından birisidir. 1265 yılında inşa edilmiş bir kale olsa da kendisine hayran bırakan Barok stil mimarisini 1749 ile 1769 yılları arasındaki yeniden yapım çalışmalarında almıştır. Macaristan Krallığı’nın kraliyet sarayı olarak kullanılmış olan bu kale bünyesinde 28 bini aşkın koleksiyon parçasından oluşan “Macar Askeri Tarih Müzesi” ve “Müzik Müzeleri” barındırıyor. Ayrıca kale girişindeki “Labirent” isimli mağarası, zengin içerikleriyle “Trinity Meydanı” bulunuyor. Kalenin yerleşke alanı içerisinde 19.yüzyıla ait tarihi evler, kiliseler ve kamu binaları da bulunmaktadır.
  • Aziz Stefan Bazilikası; Macaristan’ın en önemli simgelerinden birisi olan bazilika 1851 yılında yapımına başlanmıştır. 1885 yılında yapımına başlanan ve 1902’de hizmete açılan Macaristan Parlamento binasına kadar 96 metre yükseklik ile Macaristan’ın en yüksek binası unvanına sahip olmuştur. Jozsef Hilfd tarafından tasarlanan bu dini yapı, 1867 ölmesinin ardından Macaristan’ın bir diğer önemli simgesi Opera Binası’na imza atan Miklos Ybl tarafından tamamlanmıştır. Aziz Stefan Bazilikası’nın içerisinde bulunan asansörle kubbesinin en üst noktasına çıkılabiliyor. Buradan Budapeşte’ye dair çok eşsiz bir şehir manzarası sunuyor. Neo-Rönesans stiline sahip olan tavan süslemeleri ile ziyaretçileri kendisine hayran bırakmaktadır. Macar kralının kutsal kabul edilen sağ eli başta olmak üzere Hristiyanlık için önem taşıyan pek çok dini objede bazilikada sergilenmektedir.
  • Macaristan Parlamento Binası; Budapeşte’yi ikiye ayıran Tuna Nehri kıyısında bulunan Parlamento Binası, 1885 ile 1902 yılları arasında inşa edilmiştir. Günümüzde Macaristan Ulusal Meclisi’nin oturumlarının gerçekleştirildiği yapıdır. Büyüleyen mimarisinin altında önemli bir mesaj veren yapının boyutu 96 metredir. Bu yükseklikte yapılmasının temel amacı din ve devlet işlerindeki dengenin sembolize edilmesidir. 40 kilogram ağırlığında altından oluşan Neo-Gotik süslemeleri, 18 bin metrekarelik devasa alanıyla şehrin göbeğinde dikkat çekiyor. 691 oda ve 233 heykelden oluşmaktadır.
  • Zincir Köprü; Şehri ikiye ayıran Tuna Nehri üzerinden geçmek istediğinizde bunu son derece eşsiz bir mimari doku eşliğinde yapmanızı sağlayacak bir köprüdür. Budapeşte’nin “Clark Adam” ve Szechenyi Istvan” meydanları arasında geçişi sağlayan köprü, 1840 ile 1849 yılları arasında yapılmıştır. Tasarımı İngiliz William Clark, inşası ise İskoç Adam Clark tarafından yapıldığından iki ucundaki meydana ikisinin ismi verilmiştir. İkinci Dünya savaşı sırasında ağır hasar aldığından savaş sonrası ciddi bir bakımdan geçmiştir.
  • Gellert Tepesi; Turistler için panoramik bir şehir manzarası sunan bir tepedir. 1046 yılında Pagan inanca  sahip kişilere karşı mücadele sırasında hayatını kaybeden ve Aziz Gellert Hill’den almıştır. Mezarı bu tepede bulunmaktadır. Tepenin doruk noktasında Macar heykeltıraş Kisfaludi Strobl tarafından yapılan Özgürlük Anıtı dikilmiştir.
  • Szechenyi Termal Hamamı; Hamamlar şehri olan Budapeşte’deki en tarihi ve en iyi hamamlardan birisidir. Avrupa kıtasının da en büyük tıbbi hamamı niteliği taşımaktadır. 3 tane açık, 15 tane kapalı toplam 18 termal havuzu bulunmaktadır. 1909 ile 1914 yılları arasında Macar mimarisinde inşa edilmiştir. Yüzme amaçlı havuzları 27, macera havuzu 33 ve son havuz ise 38 derecede sabitlenmektedir. Eklem ve kas ağrılarının tedavisi için dünyanın her yerinden turist ağırlamaktadır.
  • Vajdahunyad Kalesi; 1000 yıl kutlamaları kapsamında mukavva ve ahşap malzemelerden inşa edilmiş bir kaledir. 1904 ile 1908 yıllarında bugünkü görünümünü oluşturan yeniden inşası gerçekleştirilmiştir. Avrupa’nın en büyük “Tarım Temalı Müzesi” burada bulunmaktadır. Önündeki gölet ile son derece otantik bir atmosfer sunmaktadır.
  • Margaret Adası; Macaristan’ın en büyük parklarından birisidir. Uzunluğu Tuna Nehri boyunca tam 2.5 kilometredir. Eski dönemlerde din adamları tarafından inziva yeri olarak kullanılmıştır. Üzerinde 1869 yılında inşa edilmiş bir kaplıcası bulunmaktadır. Zengin bitki örtüsü, kent manzarası dikkat çekiyor. 1973 yılında 100. Yıl Anıtı inşa edilmiştir. Ayrıca görselliğiyle büyüleyen Margitsziget Çeşmesi’de adada yer almaktadır.
  • Dohany Sokağı Sinagogu; Sovyet zulmünden kaçarak Macaristan’a gelen Yahudiler tarafından yapılan bir sinagogdur. Ayrıca 3 bin kişi kapasitesi ile Avrupa’nın en büyük sinagogu olarak kabul edilmektedir. Yapımı 1854 yılında başlamış ve 1859 yılında tamamlanmıştır. Viyanalı mimari Ludwig Föster tarafından inşa edilmiştir. Bizans, Gotik ve Romantik çizgileri içeren dini bir yapıdır. İçerisinde Yahudi Müzesi ve Macaristan’a 2.Dünya Savaşı’nda yardım ederken ölen Yahudiler için yapılan Kahramanların Tapınağı bulunmaktadır.
  • Opera Binası; Macaristan’la bütünleşmiş salon dans ve müziğinin en önemli temsilcisidir. 1875 ile 1884 yılları arasında Neo-Rönesans çizgisinde Barok unsurlar içerecek biçimde Miklos Ybl tarafından inşa edilmiştir. Mozart, Tchaikovsky, Beethoven ve Verdi gibi müziğin muhteşem isimlerinin bulunduğu toplam 16 besteciye ait heykeller bulunmaktadır. Ayrıca salon tavanı Yunan mitolojisinden tanrıları tasvir eden fresklerle doludur.
  • Andrassy ut Caddesi; 1872 ile 1885 yılları arasında inşa edilmiştir. Geniş yapısı, çevresindeki Macar mimarisindeki yapıları ve bu binalardaki mağazaları, yeşil alanları ile adeta Budapeşte’nin Şanzelize’si olarak kabul edilmektedir. 1896 yılında inşa edilen metrosuyla buna sahip olan ilk Avrupa ülkesi olmuştur.
  • Kahramanlar Meydana; Hösök Tere olarak da isimlendirilen bu meydan Macar halkının Avrupa’ya gelişinin 1000.yılı şerefine 1895 yılında inşa edilmiştir. Ortasında bulunan simgesel “Milenyum Anıtı” ise 1932 yılında tamamlanmıştır. Anıtın her iki yanında Macar krallarına ait heykeller ile süslenmiştir.

Esztergom Gezilecek Yerler

Macaristan’ın kuzey bölgesinde yer alan ve Slovakya sınırındaki Esztergom en önemli şehirlerden birisidir. Hatta 10. Yüzyıl ile 13.yüzyıl arasında Macaristan’ın başkentliğini yapmıştır. 

  • Esztergom Basilicası; Macaristan’ın en büyük katedrali konumunda bulunmaktadır.
  • Macaristan Roman Katolik Kilisesi; Mimarisi, freskleri ve heykelleri ile mutlaka görülmesi gereken kiliselerden birisidir.
  • Macaristan Anayasa Mahkemesi; Günümüzde de halen faaliyetlerin aktif şekilde sürdürüldüğü kamu binasıdır. Mimarisi ve eşsiz motifleriyle dikkat çekmektedir.
  • Kereszteny Esztergom Müzesi; Kilise mimarisi ve kilise dekorasyonu ile ilgili en zengin ve en geniş koleksiyonu içeren bir müzedir.

Debrecen Gezilecek Yerler

Macaristan’ın en köklü şehirlerinden birisidir. Doğal güzellikleri, Avrupa’nın coğrafik özelliklerini ve yanı sıra Orta Avrupa’nın tarihini en iyi şekilde yansıtan bir şehirdir. Eğer Macaristan’da gezilecek yerler arıyorsanız rotanıza mutlaka Debrecen şehrini de eklemelisiniz.

  • Büyük Reform Kilisesi; Debrecen şehrinin Kossuth Meydanı’nda bulunan Büyük Reform Kilisesi, 1805 ile 1824 yılları arasında inşa edilmiştir. Macaristan’ın en fazla üyeye sahip kilisesi konumunda bulunduğu gibi ülkedeki proteston inanca sahip Macarları temsil etmektedir. Ülkedeki tüm diğer kiliselerden daha büyük bir çanı bulunan kilisenin mimarisinde Neo-klasik tarz tercih edilmiştir.
  • Debrecen Deri Müzesi; Debrecen’de bulunan Deri Müzesi Neolitik Çağ’dan başlayarak, Macarların buraya ilk geldikleri döneme kadar olan tüm eserleri burada görebilmeniz mümkündür.
  • Hortobagy Ulusal Parkı; 1916 yılında kurulmuş olan bu park, şehrin çok özel olan coğrafik özelliklerini ve zengin canlı çeşitliliğini görebilmenize olanak vermektedir. Tüm canlı türlerini barındıran zengin yelpazesinin dışında içerisinde Tisza Gölü’nü de bulundurmaktadır.

Pecs Gezilecek Yerler

Macaristan’ın en gelişmiş ve en büyük şehirlerinden birisi olan Pecs, aynı zamanda Macaristan topraklarında tarihte Osmanlı hakimiyetinin olduğu şehirlerden birisidir. Bu yüzden kentte çok sayıda Osmanlı İmparatorluğu izlerini görebilmeniz mümkündür. Türkiye’den Macaristan’a gitmek istiyorsanız mutlaka bizden izleri görebileceğiniz Pecs şehrini de ziyaret etmelisiniz.

  • Yakovalı Hasan Paşa Camii; Avrupa’nın göbeğine kadar tarihi bir cami getirme öneminin dışında 16.yüzyılda inşa edilmiş haliyle halen durmaktadır. Osmanlıların buradan çekilmesinden sonra Macarlar tarafından hastahane olarak kullanılmıştır. İçerisinde kendisine ait küçük bir maketi bulunurken, ufak bir ücret ile caminin içini gezebilmek mümkündür.
  • Memi Şah Hamam Kalıntıları; Tarihi ve kültürel bir gezi arzulamakta iseniz mutlaka görmeniz gereken yerlerden birisidir. Macaristan’ın hamam ülkesi olmasını sağlayan zengin kaynaklarının ne kadar eski tarihlerden beri nasıl kullanıldığını görmenize yardımcı oluyor.
  • Gazi Kasım Paşa Camii; Macaristan’ın Pecs kentinde bulunan bir başka camiidir. Caminin en temel özelliklerinden birisi de tepe kısmında hem haç hem de ay bulunuyor olmasıdır. Ancak caminin minaresi yıkılmış durumdadır.

Macaristan Gece Hayatı

Macaristan gece hayatı, Avrupa’nın en önemli merkezlerinden birisi olmasını sağlamaktadır. Macaristan’ın kozmopolit yapısının en güçlü örneklerinden birisini tüm şehirlerindeki gece hayatı oluşturuyor. Ancak başkent Budapeşte’de bulunan gece hayatı Avrupa’da çok bilinen rakipleriyle kıyaslanmayacak derecededir. Son derece renkli ve zengin bir gece hayatının söz konusu olduğu başkent Budapeşte’de özellikle hafta sonları her kesimden insanın bir araya geldiği büyük ölçekli parti organizasyonları ve açık hava etkinlikleri düzenleniyor. Öyle ki açık hava etkinliklerinde yaz veya kış fark etmeksizin yılın her döneminde birbirinden eğlenceli etkinlikler düzenleniyor.

Macaristan’a özgü olan her bir doku ve etken, gece hayatının önemli bir parçası konumunda bulunuyor. Öyle ki Macaristan’ın hamamları dahi bu gece hayatının en renkli faktörlerinden birisi haline dönüşüyor. Daha renkli ve daha farklı bir gece hayatı etkinliği arayanlar için Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de birbirinden özel hamam partileri düzenlenmektedir. Bu partiler sadece Avrupa’da değil tüm dünya genelinde oldukça popüler hale gelmiştir. Dünyanın her yerinden özellikle gençler tarafından sadece bu partilere katılım için bile Macaristan’a seyahat gerçekleştiriliyor. Macaristan bir müzik ülkesi olduğunu bu noktada da somut biçimde gösteriyor. Özellikle dünyanın en önemli festivallerinden birisi olan Sziget Müzik Festivali, dünyanın dört bir yanından son derece yoğun şekilde turist çekmektedir.

Macaristan’ın tarihi ve antik dokusu da yine renkli gece hayatı için ciddi bir kaynak oluşturuyor. Öyle ki Macaristan gece hayatı için belkemiği oluşturan olgulardan birisi de “Ruin Bar” olarak isimlendiriyor. Klasik gece kulübü stilinden sıyrılarak, daha ileride ve daha farklı bir deneyim arayanlar için Ruin barlar en ideal seçenekler oluyor. Dünyada eşi benzeri bulunmayan mekanlar içerisinde doyasıya eğlenmek isteyenlerin bir numaralı tercihi Budapeşte’deki bu ruin barlar olmaktadır. Budapeşte gece hayatı için iki önemli olgu bulunur. Bunlar ruin bar ve tabii ki romkocsma’dır. Ruin İngilizce dilinden gelmektedir. Türkçe karşılığı harabe ve yıkık anlamına gelmektedir. Ruin bar kavramı da doğal olarak yıkıntı/harabe bar manasına gelmektedir. Macaristan’ın komünizm etkisinden çıkmasından sonra ülkedeki baskı altına alınmış olan tüm sanatsal, kültürel ve eğlence odaklı olgular doruk noktasına ulaşmıştır. Macaristan toplumu da mevcut imkanları doğrultusunda bu konuda kendilerini doyuracak alternatiflerin arayışına giriyor ki bu arayışın sonu ruin barlar oluyor. Eldeki imkanlarla son derece verimli bir şekilde eğlenmeyi amaçlayan Macar halkı, 21.yüzyılda dünyanın en büyük ve en önemli eğlence merkezlerinden birisi haline gelmeyi başarmıştır. Sadece Budapeşte genelinde 25 civarında ruin bar olduğu belirtilmektedir. Bu eğlenceyi görmek ve deneyim etmek isteyenler için öne çıkan alternatiflerden birkaçını inceledik.

  • Szimpla Kert; Budapeşte’de bulunan ruin barlar arasında en fazla ilgi çeken ve en popüler olanı konumunda bulunuyor. Macaristan’ın geçmiş tarihinde bir açık hava sineması olarak kullanılan mekan şimdilerde dünyanın dört bir yanından gelen gençlerin doyasıya eğlendikleri bir mekan haline dönüşmüş. Fiyatları ise oldukça uygun olduğundan toplumun her kesiminden kişiye hizmet veriyor.
  • Instant; Son derece sıra dışı bir yapıya sahip olan mekan, 4 kattan oluşan 2 büyük eski apartmanın ortasında bir avlu yaratılmasıyla ortaya çıkartılmıştır. Müzik ve dekorasyonun taştığı apartman daireleri, adeta labirentten oluşan bir eğlence mekanı haline dönüşmesini sağlamıştır. Budapeşte’deki en büyük ve en fantastik mekanlardan birisi olarak gösterilmektedir.
  • Doboz; Aynı anda 1500 kişiyi misafir edebilen bir ruin bar olan Doboz, Budapeşte’nin en iyileri arasında gösterilmektedir. 2 adet dans pistine sahip bu devasa mekan, haftanın 4 günü 8 farklı müzik tarzı ile birbirinden kaliteli DJ’ler konuklara oldukça keyifli zamanlar geçirebilme fırsatı veriyor. Fiyat tarifesi de yine oldukça uygundur. Pazartesi günleri ise mekan kapalıdır.
  • Anker’t; Avlusu açısından Macaristan’ın en büyük ruin barı niteliği taşımaktadır. Macaristan kültürünü yansıtan birbirinden özel ve dikkat çekici sanatsal detayları içerisinde müziğin ritmine kendisini bırakmak isteyenler için eşsiz bir mekandır. Eski bir fabrikadan bara dönüştürülen bu yerde hem gündüz hem de gece keyifli zamanlar geçirebilmeniz de mümkündür. Ancak gündüzleri daha çok yemek yeme ve sakince bir şeyler içmek üzere faaliyet veriyor. Geceleriyse tıka basa dolu bir ortamda doyasıya eğlence imkanı sunuyor.

Macaristan Festivalleri

Macaristan müzik, salon dansları, mimari ve resim gibi pek çok sanat dalında Avrupa’nın ve hatta dünyanın önemli değerlerinden birisi konumunda bulunuyor. Macaristan’ın bu sanatsal yapısının en güçlü temsilcisi de doğal olarak başkenti Budapeşte oluyor. Macaristan’ın her bir köşesi renkli yapısını sembolize edecek ve dünyaya tanıtacak birbirinden farklı festivallere ev sahipliği yapmaktadır. Kültürel etkinlikler, festivaller, konserler, sergiler ulusal kutlamalar ve fuarlar yılın her döneminde Macaristan’ın dinamik bir yaşama sahip olmasında önemli bir etki oluşturmaktadır. Yılın her döneminde dünyanın her yerinden turistlerin ziyaretleri sırasında tanık olabilecek farklı temalarda festivalleriyle dikkat çekiyor. Macaristan festivalleri farklı temalara sahip olduğundan herkesin ilgisini çekebilecek nitelikte oluyor.

Macaristan seyahatinizi daha renkli ve daha özel bir hale getirmek istiyorsanız, önceden Macaristan festivalleri ile ilgili bir program bilgisi alabilirsiniz. Merak ettiğiniz veya ilginizi çeken festivallerin gerçekleştirildiği tarihlerde Macaristan seyahatinizi yaparak, çok daha fazla keyif alabileceğiniz bir gezinti gerçekleştirebilirsiniz. Gelin birlikte Macaristan festivalleri arasında öne çıkanlardan bazılarının temasını ve tarihlerini inceleyelim!

  • Bahar Festivali; Macaristan’da organize edilen en büyük ve en geniş kapsamlı festivallerin başında gelmektedir. Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de gerçekleştirilen bir festivaldir. Festival süresince klasik müzik, opera, caz ve yanı sıra yerli müzikler katılımcılara oldukça renkli ve oldukça keyifli zamanlar geçirebilme fırsatı sunuyor. Sadece tek bir merkezde gerçekleştirmek yerine Budapeşte gibi tarihi ve doğal güzellikleriyle öne çıkan bir şehrin en özel mekanlarının kullanıldığı bir etkinliktir. Bu festival 3 hafta boyunca sürdüğü gibi nisan aylarında gerçekleştirilmektedir. Budapeşte’nin tüm noktalarında faaliyet gösteren mekanlar hem Macaristan’ın hem de uluslararası alanın en önemli sanatçılarını misafir etmektedir. Turistlerin yoğun ilgi göstermesiyle birlikte her yıl daha da geniş kitlelere ulaşmayı başarmaktadır. 3 hafta boyunca 50’yi aşkın gösteri ve sergi gerçekleştirilmektedir. 40 aşkın mekanın yanı sıra halka açık alanlarda da etkinlikler gerçekleştirilmektedir.
  • Satranç Festivali; Bahar festivaliyle bir arada gerçekleştirilen festivallerden birisidir. Festival kapsamında dünyanın en önemli satranç ustalarının katılım gerçekleştirdiği yarışma ve özel gösteri etkinlikleri düzenlenmektedir.
  • Sziget Festivali; Macaristan’ın ve hatta Avrupa’nın en büyük ve en değerli festivali konumunda bulunmaktadır. Budapeşte’yi ikiye ayıran Tuna Nehri üzerinde bulunan “Buda Adası” üzerinde gerçekleştirilmektedir. Dünyanın en önemli ve en popüler müzisyenlerinin sahne aldığı bini aşkın performansın sergilendiği festival ağustos ayında gerçekleştirilmektedir. Ayrıca Sziget festivali, Avrupa’nın en iyi 5 festivali arasında gösterilmektedir. Bu festival Macaristan’ın ve özellikle Budapeşte’nin Avrupa kıtasının eğlence merkezi olduğunun en somut göstergesidir. Sahne performanslarına eşlik eden özel etkinlikleri, kültürel ve gastronomi uygulamaları gibi pek çok etkeniyle yoğun talep görüyor. Dünyanın dört bir yanından özellikle gençlerin yoğun ilgi göstermesi, her yıl biletlerinin satışa çıkmasıyla bitmesi aynı anda oluyor.
  • Budapeşte Uluslararası Şarap Festivali; Macaristan, şarapları ile ün yapmış bir ülke olarak, kendisine has özelliklere sahip şaraplarının tanıtımını gerçekleştirmek amacıyla bu tip festivalleri sıkça yapmaktadır. Ancak başkent Budapeşte’de yapılan “Uluslararası Şarap Festivali” oldukça geniş bir yelpazeye sahip olmasıyla bu festivallerin en büyüğüdür. Dünyanın her yerinden gelecek turistlerin Macar şaraplarını tatmaları için eşsiz bir fırsat sunuyor. Ayrıca festival sırasında sadece Macar şaraplarını değil aynı zamanda da farklı ülkelere özgü olan şarapları da tatma imkanı bulunuyor. Şaraplara ilgisi çok fazla olmasa bile herkesin ilgisini çekebilecek kalitede bir festival sunuyor. Ünlü ve kaliteli şeflerin özel yemekleriyle daha da renkli hale getirilen şarap festivali, yoğun ilgi görüyor. Kültürel aktiviteler, konserler ve atölye çalışmaları ile Budapeşte’nin kültürel yapısını da turistlere etkin biçimde aktarabilmektedir.
  • Uluslararası Budapeşte Sirk Festivali; Dünyanın her yerinden insanların bir araya geldiği bu festivalde dünyanın en büyük sirk performansları izleyicilere sunulmaktadır. Son derece ilgi çekici yapıya sahip olan bu festival her yıl başkent Budapeşte’de ocak ve şubat aylarında kutlanmaktadır.
  • Titanic Uluslararası Film Festivali; Her yıl mart ayında Budapeşte’de gerçekleştirilen film festivali, uluslararası statüde önem gören festivallerden birisidir. Yerli filmlerin dışından uluslararası film piyasasından da çok sayıda filmin gösterimi festival boyunca gerçekleştirilmektedir.
  • Körös Valley Folk Arts Festival; Macaristan tarihi dokusu, kültürel ve doğal zenginliklerine eşlik eden güçlü mutfağıyla da dikkat çekiyor. Son derece zengin bir çeşitliliğe sahip olduğu gibi oldukça güçlü bir lezzet deneyimi de sunan Macar mutfağının uluslararası statüde tanıtımı için düzenlenen bir festivaldir. Macaristan’ın Gyula kentinde gerçekleştirilen bu festival her yıl temmuz ve ağustos ayları içerisinde gerçekleştirilmektedir. Ülkenin kültür mirasını da tanıtan bu festivalde yerel müzikler, yerel danslar ve drama gibi pek çok sahne performansı organize edilmektedir.

Macaristan’da Bulunan Türkiye Dış
Temsilcilikleri

BUDAPEŞTE BÜYÜKELÇİLİĞİ


Adres: ANDRASSY UT. 123 1062 BUDAPEST/HUNGARY
Telefon: 00 36-1 344 50 25 (5 hat)
Faks: 00 36-1 344 51 43 (Dahili 119 mesai saatleri içinde)
embassy.budapest@mfa.gov.tr
http://www.budapeste.be.mfa.gov.tr
Görev Bölgesi: Bütün Macaristan

Macaristan’ın tarihi, kültürel zenginlikleri, Macar halkının tarih sahnesindeki gelişimi, dünyada eşi benzeri olmayan doğal güzellikleri hakkında bilgiler verdik. Ayrıca Macaristan’ın eğlence merkezi haine gelmesini sağlayan ruin bar ve festivalleriyle ilgili detaylı anlatımlarda bulunduğumuz Macaristan gezi rehberi yazımız burada sona eriyor. Bu yazımız sayesinde Orta Avrupa’nın gözbebeği Macaristan’a gitmeye karar verdiyseniz, verdiğimiz bilgiler ışığında ilginize ve keyfinize uygun bir rota oluşturarak son derece güzel bir Macaristan gezisi gerçekleştirebilmenizi diliyoruz.

Yorum Yap

Yorum Yap