İlginizi Çekebilir
  1. Ana Sayfa
  2. Avrupa
  3. Danimarka Gezi Rehberi

Danimarka Gezi Rehberi

danimarka-gezi-rehberi

Avrupa’nın kuzeyinde bulunan krallıklardan birisi olan Danimarka gezisi yapmadan önce bilmeniz gereken her şeye dair kapsamlı bilgilerin yer aldığı yazımızı inceleyebilirsiniz! İskandinavya denilince ilk akla gelen yerlerin en başında tabii ki Danimarka yer alıyor. Muhteşem doğası, binlerce yıllık tarihi ve modern çağa ulaşan kadar toplum olarak etkileşimde yer aldıkları ve bulundukları konumla önemli bir Avrupa ülkesi olan Danimarka, kıtanın en güçlü ülkeleri arasında bulunuyor. Avrupa’nın kuzeyinde eşsiz coğrafik özellikleri ile dikkat çeken Danimarka ile ilgili tarihi, iklimi, mutfak kültürü ve tabii ki gezilecek yerleri ile ilgili yazımızda her sorunuz için yanıt bulabileceksiniz. Gelin birlikte İskandinav ülkesi Danimarka’yı en baştan keşfedelim!

Danimarka denilince dünyanın neresinde olursanız olun ilk akla gelen şey Kopenhag olmaktadır. Kopenhag, Danimarka’nın başkenti olmasının dışında ülkenin en kalabalık ve en gelişmiş kentidir. Ülkenin denizcilik ve yanı sıra deniz ticareti alanlarındaki başarısının temellerini oluşturan en önemli şehirlerinden birisidir. Danimarka’nın tarihi 700’lü yıllara kadar uzanmaktadır. Danimarka ile özdeşlemiş ve simgesi haline gelmiş olan Viking toplumuna özgü her şey, bölgedeki ilk yerleşimcilerin Vikingler olmasından gelmektedir. Danimarka tarihini 700’lü yıllara kadar taşıyan bölgedeki ilk yerleşim gerçekleştiren toplum Viking’lerdir. Bu geçmişleri dolayısı ile de bugün bildiğimiz Avrupa’nın şekillenişinde doğrudan etkileri olmuştur. İzleri İstanbul’a kadar uzanan ve tüm Avrupa kıtası tarihini etkileyen, medeniyetlerin bitişini varoluşunu sağlayan Vikingler, bugünkü Danimarka’nın temellerini oluşturmaktadır. Böyle ihtişamlı ve etkileyici bir tarihe sahip olan günümüz Danimarka’sının tüm şehirlerinde bunun izlerini de görebilmek mümkündür. Dolayısıyla Danimarka sadece doğal güzellikleri ve doğa olaylarıyla sınırlı kalmayan kültürel ve tarihi zenginlikleri sanatla da pekiştiren köklü yapıya sahip bir ülkedir.

Danimarka; ekonomi açısından Avrupa’nın ve hatta dünyanın en güçlü ülkelerinde birisidir. Özellikle toplumsal refah seviyesinin en yüksek olduğu ülkelerin en başında gelmektedir. Vatandaşlarının işsizlik maaşı başta olmak üzere pek çok önemli maaş ve destek alabildiği bir ekonomik sisteme sahiptir. Bu durumda toplum refahının en yüksek olduğu ülke konumunda yer almasına neden olmaktadır. Danimarka ekonomisi için enflasyon, cari açık vb. halkın ekonomisini olumsuz şekilde etkileyecek herhangi olumsuz bir faktör söz konusu değildir. Hatta ülke ekonomisinde her yıl cari fazlası dahi yakalanabilmektedir. Bu denli güçlü temeller üzerine kurulu olan Danimarka’da ekonomi denizcilik, silah sanayi ve tabii ki turizm üzerine kurguludur. Özellikle gelişmiş sanayisi ile dünyanın en önemli silah satıcılarından birisi olan Danimarka, sanayinin diğer kategorilerinde de Avrupa’nın önde gelen ülkeleri arasında yer almaktadır.

Güçlü ekonomisinin yanı sıra Danimarka; kültürü ve toplumsal yaşayışı ile de Avrupa’nın en önemli ülkelerinden birisi konumunda bulunmaktadır. Bugünkü Avrupa kültür ve toplum yaşamının şekillenmesinde doğrudan pay sahibidir. Dolayısı ile Viking döneminden başlayarak, Avrupa kültürü denilen olgunun şekillenişi üzerinde her zaman rol üstlenmiştir. Bununla birlikte Danimarka tam manasıyla bir Hristiyan ülkesidir. Anayasal monarşi yönetim sistemi ile yönetilmekte olan Avrupa ülkelerinden birisi olan Danimarka’da Hristiyanlık ve dolayısı ile kiliseler çok önemli bir etkiye sahiptir. Modern dünya koşullarında halen kral veya kraliçenin yönetimi altında yaşayan bir topluma en somut örneklerden birisidir. Danimarka, 1973 yılında Avrupa Birliği üyesi de olmuştur. Danimarka’da Hristiyanlık, “Lutheryan” mezhebi odağındadır.

Danimarka gezisi sırasında karşınıza çok fazla Viking temalı tarihi eser, sanat eseri ve toplumsal yaşam gelenekleri çıkacaktır. Özellikle ABD ve Avrupa sineması ile propagandasının yapıldığı çok sayıda film ve yanı sıra oyunlar nedeniyle Viking toplumu neredeyse bizim için yabancı gelmemektedir. İşte Danimarka’ya gittiğinizde hem bunları görecek hem de bunlardan daha fazlasını göreceksiniz. Dolayısıyla bu sizi kesinlikle şaşırtmasın. Danimarka toplumu İskandinav ülkeleri için belirtilen soğuk insan tipolojisi için en uygun ülkelerden birisidir. Toplumun aile anlayışı, sosyal yaşamları bizden çok ama çok farklıdır.

Kuzey Avrupa’nın dillere desten soğuk atmosferinin oluşturduğu muhteşem doğal güzellikleri, Viking tarihi, müzik ve resim gibi sanatların doğuşu ve merkezi konumunda bulunan şehirleri ile Danimarka’ya gitmek için çok fazla neden oluşturabilirsiniz. Danimarka mutfağı ise ağırlıklı İskandinav kültürünün etkilerini taşıyan, daha güneyindeki Avrupa ülkelerinde kısmi ama keskin farklılıklar içeren bir yapıya sahiptir. Bu muhteşem İskandinav ülkesi Danimarka’ya, Türkiye’den gitmek istediğinizde ya Danimarka Vizesi almanız ya da Schengen Vizesi almanız ise kesinlikle size engel olmamalı!

Danimarka Nerededir?

Danimarka denilince ilk akla gelen İskandinav ve Viking olguları az çok nerede olduğuna dair bir şeylerin kafada canlanmasında etkili olabiliyor. Peki tam manasıyla Danimarka nerededir sorusunun yanıtı nasıldır? Danimarka Avrupa kıtasının kuzeyinde yer alan ülkelerden birisidir. Ülkenin büyük bir kısmı “Jylland Yarımadası” üzerinde bulunmaktadır. Bir adalar ülkesi olan Danimarka’nın başkenti de ülkedeki en büyük ada olan “Sjaelland” isimli ada üzerinde kuruludur. Hem başkenti hem de doğal olarak ülkeyi İsveç’ten ayıran “Sont Boğazı” da bu adada bulunmaktadır. “Fyn”, “Loland”, “Falster”, “Langeland” adaları ve yanı sıra “Baltık Denizi” adalarından “Bornholm” adaları da Danimarka sınırları içerisinde bulunmaktadır. Danimarka, güney kısmında Almanya ile kara komşusudur. Doğusunda ise İsveç bulunmaktadır.

Danimarka’da Konuşulan Diller

Danimarka’nın resmi dili Danca olarak kabul edilmiştir. “İskandinavca” olarak da isimlendirilen Danca, “Hint-Avrupa” altında bulunan “Kuzey Cermen Dil” ailesi olan bir dildir. Dünya genelinde 5.5 milyon düzeyinde insanın Danca konuştuğu bilinmektedir. Danca, tüm İskandinav dilleri gibi atası olan “Eski Norssup” dilinden ayrılmış bir dildir. Bununla birlikte Danimarka, resmi dili İngilizce olmamasına karşın toplum tarafından en yaygın şekilde İngilizce dili kullanımının söz konusu olduğu ülkedir. Yakın dil ailesinden olması ve tarih boyunca etkileşimin en üst seviyede olması Danimarka’da Almanca dilinin de yaygın kullanımı görülmektedir. Bunun dışında ülke de çok yaygın olmasa da Fransızca dili kullanımı gözlemlenmektedir.

Danimarka Dini İnançları

Danimarka Anayasası’nda belirtildiği şekli ile Danimarka’nın resmi dini Hristiyanlıktır. Hristiyanlık toplum genelinde de son derece yaygın olarak inanılan dinlerin en başında gelmektedir. Yaklaşık olarak ülke nüfusunun 80% gibi bir kısmı Hristiyanlık inancına sahiptir. Ancak Danimarka’da Hristiyanlık “Lutheryan”  mezhebi odağında bulunmaktadır. Ülkede Hristiyan nüfusun hemen hemen tamamına yakını “Danimarka Ulusal Kilisesi” olarak bilinen “Den Danske Folkekirke” üyesidir. Danimarka’da Müslüman nüfus ise toplumu 4% gibi dilimini oluşmaktadır. Bu açıdan Danimarka’daki en yaygın ikinci din olarak İslamiyet bulunmaktadır. Ülkedeki diğer dini gruplar ise nüfusun yalnızca 1% gibi bir kısmını oluşturmaktadır.

Danimarka Kısa Tarihi

Danimarka tarihi ilk olarak 700’lü yıllara kadar uzanmaktadır. Kuzey Avrupa’yı oluşturan İskandinavya’da bulunan bugünkü Danimarka bölgesinde ilk yerleşim gerçekleştiren kavim Vikingler olduğu belirlenmiştir. 8.yüzyıl ile 11.yüzyıl aralığında Vikingler bu topraklara egemen olmuştur. Tarih boyunca savaşçı bir toplum olmaları ün salmış olan Vikingler, Avrupa kıtasının tamamına ve hatta ufak bir etkileşimle olsa da Bizans İmparatorluğu döneminde İstanbul’a kadar uzanmışlardır. Batısında “Büyük Britanya”, “İzlanda”, Grönland” ve “Kuzey Amerika” gibi ülkelere kadar ulaşarak, sömürgeler kurmuşlardır. Vikingler ayrıca doğularında “Karadeniz”  ve “Hazar Denizi” kıyılarına kadar uzanan tüm yerleşim birimlerinde sömürgeler oluşturmuşlardır. Bu bölgede yaşayan toplumlar için “İskandinavyalı” şeklinde bir isimlendirmede bulunulmaktadır.

Danimarka tarihi için önemli isimlerden birisi olan “İskandinavyalı 1.Harald”,  Danimarka ve Norveç ülkelerini bir araya getirerek 980 yılında bir krallık kurmuştur. Bu dönemde Almanya’dan gelen misyonerlerin güçlü tesiri ile birlikte de Hristiyanlığı kabul eden “Mavi Diş Harald” lakaplı “1.Harald”, krallığın kuruluşunu sağlamıştır. 1363’de ise Danimarka Kralı “4.Valdemar” tarafından kızı  “1.Margrete”, Norveç Kralı “6.Hakon” ile evlendirilmiştir. Bu şekilde her iki ülkenin tek bir bayrak altında birleştirilmesini sağlayacak aile bağı oluşturmuştur. 1397 yılında ise Norveç, İsveç, Danimarka ve Danimarka’ya ait olan sömürgeler tek bir çatı altında bir araya gelerek “Kalamar Birliği” isimli bir İskandinav İmparatorluğu” kurdu. Ancak Danimarka, 1521 yılında bu kurulan birlikten ayrılma kararı aldı. Özellikle Almanya’dan başlatılmış olan ve önderliğini “Martin Luther” tarafından yapılan “Protestan Reformu” etkisi altında fazlasıyla kalmıştır. Bu süreçte yaşanan gelişmelerin ardından 1821 yılında ise Danimarka ile Norveç birlikte hareket etmeye başladı. Ancak 19.yüzyılda başlayan “Napolyon Savaşları” ülkeyi fazlasıyla etkilemiştir.

1801 yılında ise Birleşik Krallığa ait filo tarafından Danimarka’nın Kopenhag şehrine kuvvetli bir saldırı gerçekleştirilmiştir. Bu savaşta Napolyon’un yanında yer almayı tercih eden Danimarka, savaş sonunda Fransa’nın kaybetmesi ile kaybeden tarafta kalmıştır. Bu nedenle kazanan tarafta olan İsveç’e, elindeki Norveç’i vermek durumunda kalacağı “Kiel Antlaşması” için imza atmak durumunda kalmıştır. 20.yüzyıla gelindiğinde ise Viking döneminden uzanan sömürgelerinden “Karayipler” ABD tarafından satın alınmıştır. Birinci Dünya Savaşı ve İkinci Dünya Savaşı sırasında tarafsız ülkelerden birisi olan Danimarka, İkinci Dünya Savaşı sırasında 9 Nisan 1940 tarihinde Nazi Almanya’sının işgaline uğramıştır. Bu sırada Birleşik Krallık tarafından da elindeki Faroe Adaları ile İzlanda işgal edilmiştir. 1944 yılında İzlanda Danimarka’dan bağımsızlığını almıştır. Danimarka Faroe Adaları’nı ise ancak 1948 yılında geri alabilmiştir. 1945 yılında Birleşmiş Miletler (BM) üyesi olan Danimarka 1949 yılında ise NATO kurucu üyelerinden birisi olmuştur. 1973 yılında ise Avrupa Birliği(AB) üyesi olan Danimarka, bazı konularda Avrupa’dan bağımsız şekilde hareket etmektedir. En somut örneklerden birisi de Danimarka, Avrupa Birliği’nde “Euro” para birimini resmi olarak kullanmayan ülkelerden olmasıdır. Danimarka’da “Danimarka Kronu” resmi para birimi olarak kullanılmaktadır.

Danimarka’ya Ne Zaman Gidilir?

Danimarka’ya ne zaman gidilir sorusuna dikkat etmeniz, ülkeye gittiğinizde hem keyfinize göre bir gezi gerçekleştirebilmenize hem de gezinizin rahatlığının en yüksek seviyede olmasını sağlayabilirsiniz. Danimarka, içerisinde yer aldığı İskandinavya bölgesinde bulunan diğer ülkelerden farklı bir iklim yapısına sahiptir. Ülke genelinde sıcaklıklar önemli farklılıklar göstermektedir. Özellikle bahar aylarında çok iyi olsa dahi Danimarka’da en ideal seyahat dönemi Haziran başı ile Ağustos ayı sonu arasındaki süreç olarak kabul edilmektedir. Özellikle sıcaklık derecesinin bu dönemde 26 derece seviyelerine kadar çıkması son derece keyifli ve yanı sıra cıvıl cıvıl doğasıyla eşsiz bir gezi gerçekleştirilebilir.

Danimarka’ya Nasıl Gidilir?

Türkiye’den Danimarka’ya gitmek için kullanabileceğiniz en ideal ulaşım tabii havayolu ulaşımıdır. Danimarka’nın Avrupa’ nın kuzeyinde yer alıyor olmasına karşın demiryolu ve karayolu şeklindeki ulaşım seçenekleri ile de seyahat gerçekleştirilebilecek ülkeler arasında olduğunu unutmayın. Ancak havayolu ulaşımı hem hızlı hem de konforlu bir seyahat imkanı sunar. Türkiye’de havayolu şirketleri tarafından Danimarka’ya direkt uçuşlar gerçekleştirilmektedir. Kopenhag, Aarhus ve diğer pek çok şehri için İstanbul, Ankara, İzmir ve Antalya gibi büyük şehirlerden hem aktarmasız hem de aktarmalı uçak seferleri düzenlenmektedir. Bunun dışında otobüs veya tren ile de Danimarka’ya seyahat gerçekleştirilebilmektedir. Ancak bu Danimarka ulaşım seçeneklerinde Schengen Vizesi gerektiğini unutmamalısınız. İstanbul ve İzmir’den Danimarka’ya deniz yolu ile ulaşım gerçekleştirebilmenizde mümkündür.  

Danimarka İklim ve Hava Durumu

Tüm İskandinavya ülkelerinden tamamen farklı bir iklim yapısına sahip olan Danimarka, Kuzey Avrupa coğrafyasının özelliklerini belirli oranda taşımaktadır. Özellikle çok sert ve ağır soğuk hava koşulları Danimarka iklimi için söz konusu değildir. Diğer İskandinav ülkelerinden farklı olarak ılıman iklim etkisine sahiptir. Özellikle kış aylarının ılık iklim yapısında geçtiği Danimarka’da hava durumu grafikleri sıcaklık değerlerini 15 derece seviyelerine kadar düşürebilmektedir. Bununla birlikte Danimarka hava durumu yaz aylarının ise daha serin bir yapıda geçmesini sağlıyor. Özellikle ağustos ayında dahi ülkedeki tüm şehirler için ortalama sıcaklık değerleri 17.2 derece seviyelerindedir.

Danimarka’da Ne Yenir?

Her yönden olduğu gibi Danimarka’da mutfak kültürü de tam manasıyla bir İskandinav etkisine sahiptir. Danimarka mutfağı tıpkı diğer tüm İskandinavya ülkeleri gibi ağırlıklı olarak balık ve deniz ürünleri ile birlikte et ve patates gibi besin gruplarından oluşmaktadır. Ülke yemekleri, mevsimsel niteliklere sahiptir. Geleneksel Viking yemekleri de Danimarka yemek kültürünü en iyi yansıtan seçeneklerden birisi niteliğine sahiptir. Danimarka gezisi sırasında Danimarka’da ne yenir merak ediyorsanız, ülkenin geleneksel ve en meşhur lezzetlerinden oluşan yemek listemizi inceleyebilirsiniz!

  • Smørrebrød; Deniz mahsullerinden oluşan bir mutfak geleneğine sahip olduğunun en iyi örneklerinden birisi de Smørrebrød’dır. Bu lezzet çavdar ekmeği üzerine ringa balığı, yılanbalığı veya somon balığı gibi farklı etlerin ilave edilmesi ile servis edilmektedir. Hatta üzerine üzüm veya zeytin ile küçük işlemeler gerçekleştirilebilmesi mümkündür. Ağırlıklı olarak atıştırmalık şeklinde tüketilmektedir.
  • Wienerbrød; Danimarka’ya özgü tatlılardan birisi olan wienerbrod, bir tür çörektir. Çikolata başta olmak üzere pek çok farklı malzeme ile doldurulan içi lezzetli bir deneyim sunuyor. Özellikle de sabah kahvaltıları sırasında ve yanı sıra İngiltere2den gelen 5 çayı keyfi için atıştırmalık olarak tüketilmektedir.
  • Æbleflæsk; Pastırma kullanılarak hazırlanan bu lezzet, püre haline getirilmiş elma dilimleri arasına pastırma dilimlerinin koyulması ile hazırlanmaktadır. Son derece sıra dışı lezzetleri bir araya getirerek, çok özel bir lezzet farkı ortaya çıkartıyor olması ile beraber Danimarka’da son derece yoğun ve sık bir şekilde tüketilmektedir.
  • Frikadeller; İskandinavya ülkelerinin her birinin mutfak kültüründe kendisine yer bulmayı başarmış olan Frikadeller, Türkçe köfte anlamıan gelmektedir. İskandinav ülkelerinden dünyaya yayılmış olduğu görüşü en yaygın teorilerin başında gelmektedir. Farklı etler kullanılarak hazırlanan köfteler, İskandinavya coğrafyasının etkisi ile daha özel bir lezzet deneyimi sunmaktadır.
  • Flæskesteg; Danimarka’ya özgü olan ve en geleneksel lezzetlerinden birisi olan Flæskesteg, domuz eti ile üretilmektedir. Bir tür güveç yemeği olan bu lezzette domuz eti kullanımının, tatmak açısından bazı hassasiyetlere neden olabileceği bir gerçektir. Domuz etinden hazırlanan güveç ince dilimler halinde kesilmiş domuz etinin tütsülenerek fırında kızartılması sayesinde hazırlanabilmektedir.
  • Pølse; Avrupa’da hemen hemen her ülkede karşılaşabileceğiniz yemek çeşitlerinden birisi konumunda bulunmaktadır. Çünkü Pølse, tam olarak bir sosis türüdür. Normal boyutlarına göre daha büyük bir uzunluğa sahip olan Danimarka sosisi, farklı etlerin çeşitli baharatlar ile harmanlanması ile dele edilebilmektedir. Daha önce tatmadığınız bir sosis deneyimini sunacağından ise asla şüpheniz olmasın.
  • Mørbradbøffer; Son derece zengin malzemeler ile hazırlanmakta olan bir tür Danimarka yemeğidir. Mørbradbøffer içerisinde soğan, sarımsak, patates, mantar, pastırma ve bonfile et ile birlikte tüm bunları tamamlayıcı olarak hardal yaygın şekilde kullanılmaktadır. İçerisine isteğe göre farklı besinlerin ilave edilerek, tüketilebilmesi de mümkündür. Son derece lezzetli görüntüsüyle bile karnınıza doyurabilecek bir Danimarka yemeğidir.

Danimarka Gezilecek Yerler

İskandinavya ülkesi Danimarka’nın tarihi, ulaşım alternatifleri ve mutfak kültürü ile ilgili hazırladığımız içeriğin en ilgi çekici aşamasına geldik! Avrupa’nın en kuzey ülkelerinden olan Danimarka’nın görülmesi gereken yerleri içeren kapsamlı listemiz sayesinde Danimarka gezinizi çok daha renkli ve çok daha heyecanlı hale getirebilirsiniz. Danimarka gezilecek yerler listemizde bulunan tüm şehirleri, tarihi mekanları ve doğal mekanları mutlaka ziyaret etmelisiniz. Dünya üzerinde görülmeden ölmemeniz gereken çok sayıdaki mekan, Danimarka’da bulunuyor. Dünyanın kuzey kesiminin kendisine has tüm doğal güzelliklerini başarılı bir şekilde koruyan ülkeler arasında bulunduğundan Danimarka, mutlaka ziyaret etmeniz gereken ülkeler arasında kendisine yer bulmaktadır. Avrupa’nın en farklı ve en sıra dışı ülkelerinden birisi konumunda bulunan Danimarka doğal güzellikleri ve doğa olayları kadar başta Avrupa olmak üzere tüm dünyaya etkileyen tarihi ve kültürü ile tam bir çeşitlilikler ülkesi konumunda bulunmaktadır.

Danimarka tam tamına 443 adaya sahiptir. Bu adalardan oluşan coğrafik özelliklerinin getirmiş olduğu hem iklimsel hem de doğal atmosferi ile sizi büyülemeyi başarıyor. 5 farklı idari bölgeden oluşan Danimarka’da bu bölgeler 98 belediyeye ayrılmaktadır. Danimarka gezilecek yerler arasında önde gelen büyük şehirleri listenin ilk sıralarında kendisine yer bulmaktadır. Özellikle Danimarka’nın başkenti Kopenhag kendisine has dokusu ile ülkede mutlaka görülmesi gereken şehirlerin en başında geliyor. Başkent Kopenhag dışında Aarhus, Esberjg, Aalborg, Kolding, Horsens, Randers, Vejle ve Roskilde gibi şehirlerde hem tarihi mekanları hem de doğal güzellikleri ile mutlaka ziyaret edilmesi gereken şehirleri arasında bulunmaktadır. Gelin birlikte İskandinav ülkesi Danimarka’da görülmesi gereken yerleri içeren listeyi birlikte inceleyelim!

Danimarka, Türkiye’den kolay ulaşım sağlanabilmekte olan Avrupa kıtası ülkelerinden birisidir. Özellikle havayolu ulaşımını kullanarak başkent Kopenhag ve hatta diğer şehirlere hızlı ve kolay bir şekilde seyahat gerçekleştirilebilmektedir. Ayrıca Türkiye’den Danimarka’ya gitmek için demiryolu ve karayolu gibi ulaşım seçenekleri de kullanılabilmektedir. Ancak Avrupa Birliği üye ülkelerinden birisi olması nedeni ile Danimarka gibi doğal güzellikler ülkesini ziyaret etmek istiyorsanız Danimarka vizesi veya Schengen vizesi sahibi olmanız gerektiğini unutmamalısınız. Bu yüzden en erken şekilde seyahatinizi gerçekleştirebilmek için en kısa sürede vize başvurunuzu tamamlamalısınız.

Kopenhag Gezilecek Yerler

İskandinav ülkesi Danimarka’nın başkenti olan Kopenhag, aynı zamanda ülkenin en kalabalık ve en büyük şehirlerinin başında gelmektedir. Başkent Kopenhag, bir adalar ülkesi olan Danimarka’nın “Sjaelland Adası” üzerinde doğu bölgesinde bulunmaktadır. Bu nedenle kendisine has bir doğal atmosfere sahip olan şehir hem doğal güzellikleri hem de kuzey Avrupa ülkelerinin tarihine yön verecek tarihi önemi ve günümüzde koruduğu tarihi değerleri ile mutlaka görülmesi gereken Avrupa şehirlerinden birisi konumunda bulunmaktadır. Bu özellikleri dolayısı ile de Kopenhag gezilecek yerler listesi oldukça uzundur. Çünkü şehirde mutlaka görülmesi gereken çok sayıda yer bulunmaktadır. Kopenhag ile İsveç’in “Malmö” şehirlerini sadece “Oresund Boğazı” ayırmaktadır. Bu kadar yakın mesafede bulunan Kopenhag ve Malmö arasında 2000 yılında inşa edilmiş olan “Oresund Köprüsü” bulunmaktadır. Bu şekilde kolayca her iki şehir ve dolayısıyla her iki ülke arasında ulaşım sağlanabilmektedir. Dolayısı ile Kopenhag gezisi için ulaşım alternatifi olarak İsveç’in Malmö şehrine ulaşarak, oradan da geçiş seçeneğini kullanabilirsiniz. Ancak bunun için Schengen vizesi olması gerektiğini unutmayın.

Şehirde bulunan köklü tarihiyle dikkat çeken Kopenhag Üniversitesi ve yanı sıra Danimarka Teknik Üniversitesi gibi ülkenin iki en önemli ve en büyük üniversitesine ev sahipliği yapmasından dolayı Kopenhag aynı zamanda bir eğitim şehri niteliği de taşımaktadır. Şehir içi ulaşımda kullanılabilen metro ise kentin her noktasına çok hızlı ve çok kolay bir şekilde ulaşım gerçekleştirebilmenize imkan vermektedir. Kopenhag’ta tanıdık çok şey bulmanızda mümkündür. Çünkü Pakistan, Alman ve Faslı göçmenlerin ardından şehirdeki en yoğun göçmen nüfusu Türkler oluşturmaktadır. Bu açıdan Kopenhag gezisi bizim için çok daha konforlu ve çok daha özel olabiliyor.

Eski Danca dilinde “Tacirlerin Limanı” manasına gelen “København” isminden bugünkü adını aldığına dair bilgiler bulunmaktadır. İlk yerleşimin Taş çağında olduğu belirlenmiş olmasıyla bu denli köklü bir geçmişe sahip olan Kopenhag, tarihi değerleri açısından da oldukça zengin bir şehirdir. Bununla birlikte 19.yüzyılda yaşanan sanatsal ilerleme ve atılımlar ile birlikte şehir bu konuda da çok zengin bir çeşitliliği size sunuyor. Avrupa kıtasının en sıra dışı toplumlarından Vikingler ile ilgili en fazla eser ve izin bulunduğu kuzey Avrupa şehirlerinden birisi olan Kopenhag gezilecek yerler listesinde yer alan bir husus, bölge tarihini daha yakından görmenizi olanak vermektedir. Bir turizm şehri olan Kopenhag’ta mutlaka görmeniz gereken yerleri içeren listemizi gelin birlikte inceleyelim!

  •  Danimarka Ulusal Müzesi; Danimarka gibi son derece köklü tarihe sahip olan bir ülkenin tarihi açıdan muhteşem olan zenginliğinin tüm yansıması Danimarka Ulusal Müzesi’nde görülebilmektedir. Son derece zengin koleksiyonların sergilendiği müzede ülkedeki insanların Taş Çağı dönemi, Viking dönemi, Orta Çağ, Rönesans ve tabii ki modern döneme ait milyonlarca eser özel koleksiyonlar halinde sergilenmektedir. Danimarka’nın dününe hem tarihi hem de kültürel açıdan bakmak istiyorsanız Kopenhag’da mutlaka ziyaret etmeniz gereken en önemli müzedir. Müzeyi gezebilmek için tüm gününüzü ayırmanız gerekiyor. 1743 yılında Danimarka Krallığı’nın “Prens Sarayı” olması amacı ile inşa edilmiş bir yapıdır. Müze içerisinde yer alan büyük salonda özel günlere ilişkin olarak Danimarka Kraliyet Ailesi tarafından özel davetlerde yıl boyunca verilmektedir. Son derece sıra dışı bir yönetim şekline sahip olan müzede restoranlar ve kafelerde bulunmaktadır. Ancak dışarıdan yemek ve içecek getirmenize müsaade ediyorlar hatta bu restoranlarda oturarak, bunları yiyebilmeniz de mümkündür. Danimarka Ulusal Müzesi hafta boyunca sadece pazartesi günleri kapalı olacak şekilde her gün ziyaret edilebilmektedir. Ancak 24 ile 41 aralık tarihlerinde noel nedeni ile ziyarete kapalıdır. 18 yaş üstü herkes müzeyi yaklaşık 81 TL’ye denk gelen 95 DKK ile ziyaret edebilmektedir. Kentte bulunan toplu taşıma ağına ilişkin hazırlanmış olan “Copenhagen Card” sahipleri ise müzeye ücretsiz olarak giriş yapabilmektedir.
  • Nyvhan; Kopenhag’da şehrin eğlence ve sosyal alanlarının en yoğun olduğu bölgelerin başında Nyvhan gelmektedir. Bölgede bulunan kanal üzerinde sandal turları yapabilme imkanı bulunan bölgede restoran, kafe, bar gibi pek çok sosyal odaklı mekan bulunmaktadır. Hatta bölge 7/24 sürekli yaşamaya devam ediyor ki özellikle Kopenhag ile özdeşlemiş olan her sokakta bir sokak sanatçısının sergilediği caz müzik resitalleri ile son derece özel bir deneyim yaşayabilirsiniz. Türkçede karşılığı “Yeni Liman” olan bölge, dünyaca ünlü “Andersen Masalları” yazarı olan “Hans Christian Andersen” 18.yüzyılda Nyvhan’da yaşamıştır. Ahşap sandalların, limanda bulunan sıra sıra dizili rengarenk 1600’lü yılların mimari stilinde inşa edilmiş binalar, masallardan çıkma bir atmosfer sunmaktadır. Bölgede bulunan “9 Numaralı” ev ise 1681 yılında inşa edilmiş hali ile el değmeden bugüne kadar korunması nedeni ile en dikkat çekici yapılardan birisidir. Bölge 1670 ile 1673 yıllarında “Kral Christian V” tarafından yaptırılmıştır. 1900’lü yıllara kadar ülke ticaretinde deniz ulaşımının temel parçasını oluşturmuştur. Modern dünyada gemi boyutlarının devasalığı sadece bu liman bölgesinin sadece küçük gemilerin kullandığı bir liman haline dönüşmesine neden olmuştur. Müze Gemiler ve “Mindeankeret Anıtı” mutlaka görülmesi gereken yerler arasında bulunmaktadır. Bölgeyi “Christiania” ile bağlamakta olan 1912 yılında yapıldığından bölgedeki en eski köprü özelliğine sahip olan “Nyvhan Köprüsü” mutlaka görülmesi gereken yerler arasında önem taşımaktadır.
  • Kraliyet Tiyatrosu; Nyvhan’da bulunan ve sanki  suyun üzerinde yürüyormuş hissi yaratan tiyatro bölgede mutlaka görülmesi gereken yerlerden birisidir. 2008 yılında hizmete açılan tiyatro “Mimarlık Ödülü” kazanmıştır.
  • Kopenhag Opera Binası; Kente gelen sanat aşıkları için en özel mekanlardan birisi de Kopenhag Opera Binası’dır. 2005 yılında inşa edilmiş olan bu özel opera binası 1700 kişilik kapasiteye sahiptir. Tam tamına 14 kattan oluşan bu devasa opera binası, dünya genelinde de sayılı özel opera binalarından birisi olarak kabul edilmektedir.
  • Deniz Kızı Heykeli; Kopenhag’taki “Langelinje Pier” isimli bölgesinde yer alan denizin üzerindeki bir heykeldir. Deniz üzerinde bulunan taşların üzerine oturan minik bir deniz kızı heykeli olan bu heykel, şehirde turistlerin uğrak noktalarından birisi konumunda bulunmaktadır. 1913 yılında dünyanın en önemli bir markalarından birisinin sahibi olan “Carl Jacobsen” tarafından finanse edilerek, heykeltıraş “Edvard Eriksen” tarafından yapılmıştır. Bronz ve granik taşlarla yapılan bu tarihi deniz kızı heykeli, her yıl milyonlarca turist tarafından ziyaret edilmektedir. Bu minik deniz kızı heykelinin fikrinin ilk ortaya çıkışı ise ünlü Danimarkalı masal yazarı “Andersen” tarafından kaleme alınmış olan “The Little Marmaid” isimli eserden gelmektedir. “Danimarka Kraliyet Tiyatrosu” tarafından masalın “Deniz Kızı Balesi” resitali gerçekleştirilir. Bu resitali izleyenler arasında bulunan “Jacobsen” hikayeden çok etkilenerek, heykeli yaptırmaya karar verir. Bu heykelin benzerleri ve kopyaları hem ülke genelinde hem de dünya genelinde mevcuttur. Ancak her bir kopyaya ilişkin olarak heykeltıraşın mirasçılarına telif ödemesinde bulunmaktadır. Dünyadaki en önemli kopya örneklerinin popülerlerinin başında ise 1989 yılında yapılan Disney Yapımı olan ve Oscar Ödülü olan “The Little Marmaid” eseridir. Her gün saat sınırlaması olmadan bu özel eser ziyaret edilebilmektedir.
  • Tivoli Bahçeleri; Tivoli Lunaparkı olarak da isimlendirilen bu bahçeler, Kopenhag’ın en temel simgelerinden birisi konumunda bulunmaktadır. Kopenhag’ın tam merkezinde bulunması ile dünyadaki örneklerinden ayrılmaktadır. 1843 yılında yapılmıştır. Parkı ünlü masalcı Andersen ve “Walt Disney” tarafından sürekli olarak ziyaret gerçekleştirildiği de bilinmektedir. Bir çocuğun hayali olarak ortaya çıkmış olan bu park, babası diplomat olması nedeni ile Avrupa’daki farklı şehirlerde çocukluğunu geçiren “Georg Carstensen” sayesinde yapılmıştır. Avrupa şehirlerindeki çok sayıdaki eğlence parkını gören Carstensen, 1841 yılında oluşturduğu projesini “Kral Christian VII” için sunmuş ve aldığı onay ile 1843 yılında hizmete açılmıştır. Parkın en önemli simgelerinden birisi olan ve dünyadaki ilk olma özelliğine sahip olan “Roller Coaster” bulunmaktadır. 28 farklı Roller Coaster bulunan park içerisinde oyun çeşitlerinin yanı sıra yüzlerce farklı bitki türünden ve ağaçtan oluşan son derece zengin bir bitki faunası da bulunmaktadır. Bununla birlikte parkın içerisinde 1600 farklı deniz canlısının görülebilmesi de mümkündür. Park içerisinde bir tiyatro ve yanı sıra insan yapımı bir göl bulunmaktadır. Yıl boyunca Danimarka ve Hristiyanlık için önemli olan özel günlere ilişkin olarak birbirinden renkli etkinlikler gerçekleştirilmektedir. Yıl boyunca 4 milyonu aşkın turistin ziyaret ettiği parkı bu dönemlerde ziyaret ederek, daha renkli bir atmosferi deneyim edebilirsiniz. Tivoli Bahçeleri, Salı ve Çarşamba günleri dışında her gün ziyaret edilebilmektedir. 7 yaş üstü kişiler 120 DKK ile giriş yapabilirken, 3-7 yaş arası ise 50 DKK ile giriş yapabilmektedir.
  • Christiansborg Sarayı; Kopenhag’ın “Slotsholmen” isimli küçük bir adasında bulunan görkemli bir saraydır. 1745 yılında yapımına başlanan saray 1794 yılında tamamlanmıştır. Ancak gördüğü hasar ve yıkım nedeni ile ikinci kez baştan 1806 ile 1828 yılları arasında yeniden yapılmıştır. Ancak kötü talihi sarayın peşini bırakmamış ve üçüncü kez yeniden yapılmasına neden olacak kadar hasar görmüştür. Christianborg Sarayı’nın bugünkü hali 1906 ile 1928 yıllarında yeniden yapım ile aldığı bilinmektedir. Günümüzde “Danimarka Parlamentosu” için hizmet vermektedir. Ancak turistlere parlamentoyu gezebilme imkanı verilmektedir. Kraliçe tarafından konukları burada ağırlanmakta ve yemek davetleri verilmektedir. Sarayın farklı stillere sahip olan 10 farklı kabul odası bulunmaktadır. Özellikle 400 kişilik kapasiteye sahip olan “Büyük Salon”, Kraliçe tarafından verilen davetler için kullanılmaktadır. Kraliçe’nin önemli kabullerini gerçekleştirdiği yer olan “Taht Odası” da en özel yerlerinden birisidir. Aktif şekilde bu doğrultuda kullanılan bu alanların görülebilmesi pazartesi hariç her gün mümkündür. Ayrıca sarayın bir bölümü Kraliyet Ailesi tarafından halen aktif olarak kullanılmaktadır. Saraydaki büyük salonlarda bulunan duvara asılı halılar Kraliçeye aittir ve 1000 yıllık Danimarka geçmişini yansıtmaktadır. Saray, Avrupa’daki en büyük bakır mutfak eşyası koleksiyonuna sahiptir. Sarayın 2 eski kale kalıntıları üzerine inşa edilmiş olması bu kalıntıları da görebilme imkanı veriyor. Pazar, pazartesi ve Salı günleri turistlerin ziyaretine açıktır. Sarayın farklı bölümleri için ek giriş ücretleri bulunmaktadır. Sarayın “Kraliyet Koleksiyonları” bölümü yaklaşık 42 TL, “Balo Odaları” yaklaşık 77 TL, “Kraliyet Mutfağı” yaklaşık 42 TL, tüm sarayı görebilmek için 128 TL giriş ücreti bulunmaktadır. “Copenhagen Card” sahipleri ücretsiz olarak gezebilmektedir.
  • Christiana Özerk Bölgesi; Kopenhag içerisinde bulunan 1971 yılında bir grup özgürlük düşkünü “hippi” tarafından kurulan bir mahalledir. Şehrin diğer bölgelerinden tamamen farklı bir yaşayış ve kurallar yapısı söz konusudur. 40 yıllık bir mücadele sonucunda özerk bir bölge statüsü kazanmıştır. 1 Temmuz 2012 yılında “Christiana Özerk Bölgesi” olarak Danimarka devleti tarafından kabul edilmiştir. Hem Danimarka hem de Avrupa Birliği kurallarından tamamen bağımsız olan bir yerdir. Mahalleye giriş kolayca gerçekleştirilebiliyor. Ancak kendisine has olan kurallara riayet edilmesi çok önemlidir. Bu kurallar ise “Eğlen!Koşma!Fotoğraf Çekme! Şeklindedir. 800 kişinin hayatını sürdürdüğü “Pusher Street” en önemli noktalarından birisidir. Kendisine ait bayrağı ve para birimi bulunmaktadır.
  • Amelienborg Sarayı; Aktif olarak Kraliyet Ailesi tarafından kullanılmakta olduğundan saraydaki bazı bölümler ziyaret edebilme şansı bulunmuyor. Özellikle de “Kraliçe Margrethe II” halen burada yaşamaktadır. Bu sarayda doğan kraliçe burada ikamet etmeye devam ediyor. 1972 yılından bu yana Danimarka Krallığı tahtının sahibi konumunda bulunmaktadır. Yapı ilk olarak Danimarka’nın Kopenhag şehrindeki 4 soylu aile için yapılmıştır. Ancak 1794 yılında ciddi bir yangın geçirmesinden sonra kullanılamaz hale gelmiştir. Daha sonra kraliyet ailesi tarafından satın alınarak, onarılmış ve kraliyet ailesi üyeleri için tahsis edilmiştir. Saray içerisinde Danimarka Krallığı’na ait olan 150 yıllık dönemi içeren önemli eserler bulunmaktadır. Sarayda her gün öğle 12.00’da askerlerin nöbet değişimi merasimi gerçekleştirilmektedir. Pazartesi ve Pazar günleri arasında 10.00 ile 17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilmektedir. Diğer müzelerde ve saraylarda olduğu gibi “Copenhagen Card” ile ücretsiz olarak giriş yapılabilmektedir.
  • Rundetaarn Gözlem Kulesi; Yapımı 17.yüzyıla dayanan Rundetaarn Gözlem Kulesi, Avrupa kıtasında bulunan ve aktif olarak çalışan gözlemevlerinden birisi konumunda bulunuyor. Rönesans mimari stilinde inşa edilen kule, Kopenhag’da bulunan “Trinity Kompleksi” bünyesinde bulunmaktadır. “4.Christian” döneminde inşa edilmiştir. 1601 yılında gökbilimci “Tycho Brahe” hayatını kaybedince kral tarafından inşa edilmiştir. Kuleye turistlerin çıkabilmesi mümkündür. Hatta etkileyici bir Kopenhag şehir panoraması sunmaktadır. Kulenin tepesine çıkmak isteyen  ziyaretçilerin 7.5 tur dönem tam 209 metrelik bir spiral rampadan çıkış gerçekleştirmeleri gerekmektedir. Kule içerisinde eskiden kütüphane olan ve şimdilerde sergi ve konser gibi etkinlikler için tahsis edilen bir etkinlik alanı bulunmaktadır. Cuma ve cumartesi günleri dışında ziyaret edilebilmektedir. 5-15 yaş arası ziyaretçiler 5 DKK, 15 yaş üstü ziyaretçiler ise 25 DKK ile giriş yapabiliyor. “Copenhagen Card” sahipleri ücretsiz gezebiliyor.
  • Frederiskborg Kalesi; Kopenhag şehrinin kuzey bölgesinde bulunan “Hillerod” bölgesindedir. Kuzey Avrupa’da bulunan en büyük kraliyet sarayları arasında gösterilmektedir. Rönesans mimari stiline uygun olarak 1600’lü yılların başında Danimarka Kralı “4.Christian” tarafından yaptırılmıştır. Barok stilde şekillendirilen bir bahçe ve eşsiz manzaraya sahip bir göl ile çevrilmiş durumdadır. Fransa’da bulunan “Versailles Sarayı” ile de sık sık karşılaştırılmaktadır. 1859 yılında geçirdiği büyük yangın ardından ağır şekilde tahrip olması nedeni ile kral tarafından yapının korunabilmesi için restore edildikten sonra müze olarak kullanılmasını emretmiştir. Kalenin içinde bir de Ulusal Tarih Müzesi bulunmaktadır. Yağlı boya tabloları, tavan süslemeleri, portreler, saray mobilyaları eşsiz bir görsellik ortaya çıkarmaktadır. 1996 yılında orijinal haline uygun şekilde bahçesi yeniden restore edilmiştir. Saray Pazar ve pazartesi günleri ziyarete açıktır. Normal giriş ücreti 15 yaş için 75 DKK, 6-15 yaş için ise 20 DKK şeklindedir. “Copenhagen Card” sahipleri ücretsiz girebiliyor.
  • Ulusal Tarih Müzesi;  Kopenhag’ın “Hillerod” bölgesinde bulunan Frederiskborg Kalesi içerisinde yer almakta olan bir müzedir. 1878 yılından bu yana açık olan müze, “Carlsberg” ailesi tarafından finanse edilmiştir. Muhteşem dekorasyonunun yanı sıra Danimarka Krallığı tarihine ilişkin tarihi tablo, mobilya ve daha pek çok farklı objeden oluşan zengin bir koleksiyonu bulunmaktadır. Müzeye giriş ücretsiz olsa da içerisinde bulunduğu Frederiskborg Kalesi giriş ücretleri ödenerek, ulaşılabilmektedir.
  • Unutulmuş Altı Dev; Kopenhag’ın kırsal bölgelerine yakın bir lokasyonda bulunan bu heykeller, “Thomas Dambo” tarafından yapılmıştır. Sanatın müzelerden sıyrılması gerektiği düşüncesiyle yerel halktan aldığı destekle yapılmıştır. Dev heykellerin yapımında eski palet, tahrip olmuş ahşap sundurma ve çitler gibi geri dönüşüm malzemeleri kullanılmıştır. Burada bulunan Unutulmuş Altı Dev heykelleri arasında “Arkadaş Canlısı Teddy”, “Köprünün Altındaki Oscar”, “Uyuyan Louis”, “Minik Tilde”, “Dağdaki Thomas” ve “Tepedeki Trine” şeklinde isimlere sahiptir. Heykeller tek bir noktada bulunmuyor. Kopenhag’ ın “Rodovre”, “Hvidovre”, “Vallensbaek”,  “Ishoj”, “Albertslund” ve “Hoje Taastrup” mahallerine yayılmış vaziyette bulunmaktadır. Thomas Dambo tarafından hazırlanmış olan eğlenceli ve bulmacalı yol tarifleriyle heykellerin yerini tespit edebilirsiniz. Heykeller ücretsiz olarak ziyaret edilebilmektedir.
  • Kraliyet Kütüphanesi; Kopenhag Rıhtımı’nda bulunan ihtişamlı bir yapı içerisinde Kraliyet Kütüphanesi hem Danimarka hem de Avrupa kıtası tarihine ışık tutacak sayısız eseri barındırmaktadır. Kütüphanedeki en eski kitap ise 1482 yılında “Johann Snell” tarafından yazılan Danca dilindeki ilk kitap olma özelliğine sahip kitaptır. 1648 yılından beri faaliyet gösteren kütüphanenin bulunduğu bina 1999 yılında inşa edilmiştir. Hemen yanındaki eski Kraliyet Kütüphanesi binasına binada bulunan 3 köprü aracılığıyla ulaşılabiliyor. Kütüphane içerisinde kafe, kitabevi, sergi salonu, restoran ve 600 kişi kapasiteli tiyatro, konser ve konferans salonu da bulunmaktadır. 486 sandalye ve 6 okuma salonuna sahip olan kütüphanenin üye sayısı ise 32 bindir. “Black Diamond” şeklinde de isimlendirilmesini sağlayacak siyah granit taşlardan yapılmıştır. Pazartesi ve Cuma günleri arasında 08.00 ile 19.00 saatlerinde, cumartesi 09.00 ile 19.00 saatlerinde ziyaret edilebilen kütüphane Pazar günleri kapalıdır. Her zaman ücretsiz ziyaret edilebilmektedir.
  • Kopenhag Botanik Bahçesi; Kentin tam merkezinde bulunan ve yılın her döneminde rengarenk bir bitki yapısına sahip olan bu botanik bahçesi “Kopenhag Doğa Tarihi Müzesi” yerleşkesi içerisinde bulunmaktadır. 10 bin hektarlık bir alana sahip olan Botanik Bahçesi, 1600 yılında yapılmıştır. Ancak tarihte iki defa yer değiştirdiğinden bugünkü yerini ve görünümü 1874 yılında almıştır. Bahçe içerisinde 276 adet cam ev bulunuyor. 16 metrelik 1874 yapımı olanı ise en dikkat çekici olanıdır. Kuzey kutbu bitkilerinin de dahil olduğu 13 bin farklı bitki türü bulunmaktadır. Botanik Bahçe içerisinde “Palmiye Bahçesi”, “Nordik Bira Bahçesi”, “Kelebek Evi” gibi alanlarda bulunmaktadır. Ekim ve mart ayları arasında hafta boyunca 08.30 ile 16.00 saatleri arasında, nisan ile eylül ayında ise 08.00 ile 19.00 saatleri arasında pazartesi günleri hariç her gün ziyaret edilebilmektedir. Yetişkinler 60 DKK, 3-16 yaş arası 40 DKK, 0-2 yaş arası ise ücretsiz olarak ziyaret edebilmektedir.
  • Amager Plajı; “Amager Standpark” şeklinde de isimlendirilen bu plaj, Danimarka’da bulunan en önemli ve en popüler plajlardan birisidir. Yemyeşil ormanların bittiği yerde başlayan kumsalı ve sonrasında gelen masmavi denizi ile büyüleyici bir atmosfere sahiptir. Kent merkezinden çok kolay şekilde ulaşım sağlanabilen ve 2 km uzunluğunda lagün bulunan bu ada yapaydır. Haftanın her günü açık olan plaj, ücretsiz olarak kullanılabilmektedir.
  • Kraliyet Tiyatrosu; 1748 yılında kurulmuş olan ve modern dönemde de sanat etkinliklerinin merkezi olan bir yerdir. Dünyaca Ünlü masal yazarı “Hans Christian Andersen”, ünlü filozof “Soren Kierkegaard” ve ünlü müzisyen “Mozart” tarafından defalarca ziyaret edilmiş ihtişamlı bir salondur. Bina “Opera Evi”, “Oyun Evi”, “Eski Sahne” şeklinde 3 ana bölümden oluşmaktadır. 1744 yılında mimar “Nicolai Eigtved” tarafından inşa edilmiştir. 800 koltuk kapasiteli bu eski tiyatrosu, 1839 yılına kadar mütevazi olarak faaliyet göstermiştir. 1839 yılında ek binaları yapılmıştır. “Opera Evi” 2005 yılında, “Oyun Evi” ise 2008 yılında inşa edilmiştir. Ücretsiz olarak binayı ziyaret edebilmek mümkündür. Ancak içeride sergilenecek oyun ve performanslara göre ziyaret saatleri değişiklik göstermektedir.
  • Dyrehaven; Kopenhag’ın ormanlık bölgesinde ve kent merkezinde yaklaşık 11 kilometre mesafede bulunan ormandır. Yemyeşil ağaçların ve büyüleyici görselliğe sahip göllerin bulunduğu bu orman “Geyik Parkı” olarak da isimlendirilmektedir. Bunun nedeni ise orman içerisinde yaşayan geyiklerdir. 2 bini aşkın geyik özgür şekilde parkta yaşamaktadır. 100 yılı aşkın bir süredir koruma altındaki bir park olarak kabul edilen park 2015 yılında UNESCO Dünya Mirasları listesine dahil edilmiştir. Park içerisinde kralın “Av Köşkü” bulunmaktadır. Haftanın her günü 24 saat kesintisiz olarak ücretsiz şekilde ziyaret edilebilmektedir.
  • Bakken; Danca dilinde “Dyrehavsbakken” olan Bakken, dünya üzerindeki en eski eğlence parkıdır. 1583 yılında inşa edilmiş olan park hem eğlence etkinlikleri ve araçları hem de doğal ve tarihi atmosferiyle dünyada başka hiçbir yerde tanık olunmayacak bir atmosfere sahiptir. Dyrehaven içerisinde yer aldığından son derece eşsiz doğal güzellikler sunmaktadır. Eğlence parkında yaklaşık 150 yıllık geçmişe sahip olan bir “kabare” bulunmaktadır. Park, pazartesi ve cuma günleri arasında 12.00 ile 00.00 saatleri arasında cumartesi ve Pazar günleri 11.00 ile 00.00 saatleri arasında ziyaret edilebilmektedir. Parka giriş ücretsiz olsa da her etkinlik için özel bilet alınması gerekmektedir.
  • Stroget Caddesi; Kopenhag şehrinde alışverişin merkezi olan bir caddedir. 1.1 kilometre uzunluğa sahip olduğundan Avrupa’daki en uzun yaya yolu özelliğine sahiptir. Çünkü cadde 1962 yılından bu yana araç trafiğine kapalıdır. Kentteki “Charlottenburg Sarayı” ile “Belediye Sarayı” arasında bulunan Stroget Caddesi, 1800’lü yıllara uzanan tarihe sahiptir. Geleneksel ve klasik mimaride inşa edilmiş binaların arasında tarihi veya yeni ürün satışı gerçekleştiren mağazalar bulunmaktadır. Günün her saatinde yaşamın aktığı bu cadde mutlaka görülmesi gereken yerler arasında bulunuyor. Cadde üzerinde ayrıca “Kraliyet Tiyatrosu”, “Church of Our Lady”, “Stork Çeşmesi” ve “Christiansborg” gibi önemli tarihi yapılarda bulunmaktadır.
  • Rosenborg Kalesi; 1606 yılında “Kral 4.Christian” tarafından inşa ettirilmiş bir kaledir. Kale içerisinde Danimarka tarihinin en eski kraliyet bahçesi olan “King’s Garden” bulunmaktadır. 19.yüzyılın ortasına kadar kraliyete ev sahipliği yapmıştır. 1838 yılında ise halk tarafından kullanıma açılmıştır. Günümüzde ise kraliyet koleksiyonlarına ilişkin bir müze olarak hizmet vermektedir. Saray çevresindeki kralın bahçesi ise özellikle bahar aylarında eşsiz bir güzellikte atmosfer sunmaktadır. Pazartesi ve Pazar günleri arasında 09.00 ile 17.00 saatlerinde ziyarete açıktır. 75 DKK ile 115 DKK şeklinde girilen bölümlerine göre farklı giriş ücreti uygulanmaktadır.
  • Kronborg Kalesi; Avrupa kıtası genelinde “Hamlet’in Kalesi” olarak da isimlendirilen Kronborg Kalesi, Kopenhag’ın 40 km uzaklığında bulunmaktadır. Tiyatro sanatının en temel oyunlarından birisi olan Hamlet ise bu sarayda geçmektedir. Kale 1420 yılında Danimarka Kralı “Eric” tarafından ülkenin “Baltık Denizi” giriş ve çıkışlarında hakimiyet sağlaması amacıyla öncelikle surları yapılmıştır. 1585 yılında ise Rönesans mimari stilinde yeniden yapılan kale adını bu dönemde almıştır. 1772 yılına dek kraliyet ailesi tarafından kullanılmaktadır. Önemli noktalardan birisi olmasına karşın 1772 yılında “Kral 3.George” tarafından kız kardeşi “Kraliçe Caroline Mathilde” bu kaleye mahkum edilmiştir. Daha sonra 1922 yılına kadar askeri faaliyetlerde kullanılmıştır. Bugün ziyaretçilere açık olan kale içerisinde “Şövalyeler Salonu”, “Kraliyet Ailesi Bölümü” ve “Denizcilik Müzesi” bulunmaktadır. Hafta boyunca her gün 10.00 ile 17.30 saatleri arasında 135 DKK giriş ücreti ile ziyaret edilebilmektedir.

Aalborg Gezilecek Yerler

Danimarka’nın mutlaka gezilmesi gereken şehirler i arasında bulunan Aalborg, özellikle tiyatroları, operaları ve müzeleri ile eşsiz bir Danimarka şehridir. Bu açıdan Danimarka’da Aalborg gezilecek yerler listesi oldukça geniştir. Danimarka’nın “Kuzey Jutland” bölgesi içerisinde yer almakta olan bir eğitim ve sanayi şehri olan kentin tarihi ise oldukça eskilere dayanmaktadır. Şehir 700 yıllarına kadar uzanmakta olan bir yerleşim tarihi bulunmaktadır. Bu köklü tarihinin izlerini şehrin her noktasında dinamik bir şekilde görebilmek mümkündür. Danimarka’nın “Limfjord Fiyortu” üzerinde bulunan en dar boğazı olması nedeni ile çok eski tarihlerden beri çok önemli bir liman kenti konumunda bulunmaktadır. Kentte bulunan binaların önemli bir kısmının ahşap evlerden oluşması ve Gotik mimari stildeki dini yapıları ile eşsiz eserleri bünyesinde barındırmaktadır. Gelin birlikte Danimarka’nın bu eşsiz şehri Aalborg gezilecek yerler listesini birlikte keşfedelim!

  • Utzon Center; 700 metrekarelik bir alana sahip olan bu merkez son derece ihtişamlı mimarilere sahip olan nehir kıyısındaki bir merkezdir. Gümüş bir çatıya sahip olan yapının kentin her yerindenden görülebilmesi mümkündür. Bina içerisinde tasarım ve mimari alanlarına ilişkin sergiler, konferanslar ve atölye çalışmaları gerçekleştirilmektedir. Bu etkinliklerin gerçekleştirildiği merkez adını ise Danimarkalı meşhur bir mimardan almaktadır.
  • Kunsten Müzesi; Mimar Alvar Aalto tarafından inşa edilmiş olan bina tamamen mermerden oluşmaktadır. Günümüzde “Aalborg Modern ve Çağdaş Sanat Müzesi” olarak faaliyet göstermektedir. Son derece zengin koleksiyonu ile eşsiz bir müze gezisi deneyimi sunmaktadır.
  • Aalborg Hayvanat Bahçesi; Aalborg şehrinde bulunan en popüler yerlerden birisi olan Aalborg Hayvanat Bahçesi, 12 bini aşkın hayvan türüne ev sahipliği yapmaktadır. Kentin güneybatısında bulunan hayvanat bahçesine toplu taşıma ile kolay bir şekilde ulaşılabilmektedir. Son derece geniş arazi içerisinde hayvan çeşitliliğine ek olarak son derece zengin bir bitki faunası da bulunmaktadır.
  • Budolfi Katedrali; Danimarka’nın “Lim Fiyordu” üzerinde tam ortada bulunan Katedrali, 12.yüzyılda inşa edilmiştir. Katedral, “Jutland Merkezi” olarak kabul edilmektedir. Katedralin inşası Gotik mimari stildedir. Son derece dikkat çekici çanları her saat başı çalınmaktadır. Katedral içerisindeki vaftiz kısmında siyah ve beyaz renklerde devasa mermerler kullanılmıştır. Katedralin tavanında ise birbirinden etkileyici ve eşsiz güzelliklere sahip olan freskler yer almaktadır. Katedral, ayrıca Danimarka’da bulunan en eski dini yapılar arasında yer almaktadır.

Arhus Gezilecek Yerler

Danimarka’nın en büyük ve en kalabalık ikinci şehri konumunda bulunan Arhus, bir liman şehridir. Danimarka’nın “Yülen Yarımadası” üzerinde bulunan şehir, düz, verimli ve ormanlık bir yapıya sahiptir. Bu sayede doğal güzelliklerini günümüzde de korumayı başaran son derece yeşil ve eşsiz doğal manzaralara sahip bir şehirdir. 2015 yılında Avrupa Kültür Başkenti olarak seçilen Arhus gezilecek yerler çok sayıdadır. Danimarka’nın eğitim merkezlerinden birisi olarak da kabul edilmektedir. Gelin birlikte Arhus gezilecek yerler listesini inceleyerek, keyifli ve kaliteli bir rota hazırlayalım!

  • The Old Town; Arhus’ta bulunan en antik ve en tarihi mekanların başında The Old Town geliyor.  70’ten fazla tarihi binanın bulunduğu bu eski şehir, dar caddeleri ve Arnavut kaldırımları ile 16.yüzyıl ile 20.yüzyıl arasındaki Danimarka’yı birebir şekilde görebilmenize olanak sağlamaktadır. Eski şehirde bulunan “Bisiklet Müzesi” mutlaka görülmesi gereken yerler arasında bulunmaktadır.
  • Aarhus Katedrali; Kentte bulunan Aarhus Katedrali, 12.yüzyılda yapılmış olan dönemin çağdaş mimarideki yapılarından birisidir. “Aziz Clement” adına ithaf edilmiş olan katedral özellikle yeşil ve kahve tonları ile göz alıcı Romanesk bir mimari stil görselliği sunmaktadır. Yapımından kısa bir süre bugünde ayakta olan kulesi inşa edilmiştir. 16.yüzyılda kapsamlı bir restorasyondan geçerek, bugünkü halini almıştır. Pazar günleri gerçekleştirilen ayin nedeni ile ziyaret edilemeyen katedral, diğer günler ziyaret edilebilmektedir.
  • Moesgaard Museum; Son derece geniş bir yeşilliğin tam ortasında bulunan müze, arkeoloji ve etnografi müzesi olarak faaliyet göstermektedir. Şehrin biraz dışında bulunan “Hojberg” bölgesinde yer almaktadır. 50 bini aşkın tarihi objenin sergilendiği müze, dünyanın her yerinden sanat tutkunu, tarihçi ve yanı sıra turistlerin uğrak noktası konumunda bulunuyor. Müze içerisinde Viking dönemine ait olan eserleri görebilmekte mümkündür. Müze her gün 10.00 ile 17.00 saatleri arasında yetişkinler 140 DKK, öğrenciler 110 DKK giriş ücreti ile ziyaret edebilmektedir.
  • Aarhus Belediye Sarayı; Aarhus’un “Radhaus Plasden Caddesi” üzerinde yer alan Belediye Sarayı 1941 yılında inşa edilmiştir. “City Hall” olarak da isimlendirilen yapının 60 metre yüksekliği bulunmaktadır. Bu açıdan Aarhus şehrine yönelik büyüleyici bir panorama sunmaktadır. “Konsey Odası”, “Civic Hall”, “Evlilik Odaları” yapıda mutlaka görülmesi gerekmektedir. Bununla birlikte binayı ziyaret etmek tamamen ücretsizdir.
  • Aarhus Botanik Bahçesi; Danimarka’nın tüm şehirlerindeki Aarhus’ta da bir botanik bahçesi bulunuyor. 53 dönümlük arazi üzerine kurulu olan botanik bahçesi 1875 yılından beri faaliyet göstermektedir. Yılın her döneminde muhteşem bir görsellik ve atmosfer sunan botanik bahçesi, kente gelen turistlerin uğrak noktaları arasında yer almaktadır. Arhus Botanik Bahçesi tamamen ücretsiz olarak hizmet vermektedir. Pazartesi ile Cuma günleri 09.00 ile 16.00 saatlerinde, Cumartesi ve Pazar günleri ise 10.00 ile 17.00 saatleri arasında ziyarete açıktır.
  • Viking Museum; Avrupa kıtasındaki en etkili ve en büyük Viking Müzesidir. Küçük bir yeraltı müzesi olarak faaliyet gösteren müze 1960 yılında hizmete açılmıştır. Viking toplumuna ait eşyaların ve iskeletlerin oluşturduğu zengin koleksiyonlara sahiptir. “Moesgard Museum” ve “Arhus Belediyesi” tarafından finanse edilen müzeye giriş tamamen ücretsizdir. Pazartesi ile Cuma günleri arasında 10.15 ile 16.00 saatleri arasında ziyaret edilebilmektedir.
  • Women’s Museum; Danimarka’nın tarihindeki kadınların geçmişini anlatan bir müzedir. “Kvindemuseet” olarak da isimlendirilen müze 1982 yılında hizmete başlamıştır. Müzenin bulunduğu bina ise 1857 yılına kadar “Arhus Belediye Sarayı” olarak faaliyet göstermiştir. Danimarka devleti tarafından finansal destek sağlanan müzede yıl boyunca çeşitli etkinliklerde gerçekleştirilmektedir. Müzeye giriş ücretsiz olurken, pazartesi ile Cuma günleri 10.00 ile 17.00 saatleri arasında, cumartesi ve Pazar günleri ise 10.00 ile 16.00 saatleri arasında ziyaret edilebilmektedir.
  • Tivoli Friheden; Kentte bulunan en önemli eğlence merkezlerinden birisi konumunda bulunmaktadır. 2 kilometrekarelik bir alana yayılmış 40’ı aşkın eğlence seçeneğinin bulunduğu eğlence parkı, 1903 yılında piknik alanı olarak düzenlenmiştir. İçerisinde göl bölümü de bulunan parka giriş ücretlidir.
  • Aros Aarhus Kunstmuseum; Kentteki en eski müze olma özelliğine sahip olan Aros Aargus Kunstmuseum, 1859 yılında inşa edilmiştir. Kente gelen turistlerin en çok ziyaret ettiği mekanlardan birisi konumunda bulunuyor. Avrupa kıtasının farklı ülkelerinden olan sanatçıların eserlerine ilişkin zengin koleksiyonları bulunmaktadır. Ücretsiz olarak pazartesi ile Cuma günleri arasında 10.00 ile 17.00 saatlerinde, hafta sonu ise 10.00 ile 16.00 saatleri arasında ziyaret edilebilmektedir.
  • Marselisborg Palace; 1967 yılından beri Kraliçe 2.Margrethe tarafından kullanılmaktadır. Yazlık saray olarak inşa edilmiştir. İçerisinde bir botanik bahçeye sahip olan saray, son derece etkileyici görünümüyle dikkat çekiyor. 1899 ile 1902 yılları arasında “Hack Kampmann” tarafından inşa edilmiştir. Tamamen ücretsiz olarak ziyaret edilebilmektedir. Ziyaret saatleri hafta boyu 10.00 ile 16.00 şeklindedir.

Danimarka Gece Hayatı

Danimarka, tam bir İskandinav ülkesi olarak gece hayatı ile öne çıkan Avrupa ülkelerinden birisi konumunda bulunuyor. Özellikle toplum refah seviyesinin fazlasıyla yüksek olması, insanların eğlenceye olan taleplerini çok daha yüksek seviyeye çıkartmaktadır. Danimarkalıların bu yöndeki yoğun eğilimi ve kültürel şehirlerine gelen yoğun turist sayıları ile birlikte Danimarka gece hayatı oldukça hareketlidir. Bununla birlikte Danimarka’da gece hayatının merkezi pek çok konuda olduğu gibi tabii ki başkent Kopenhag’tır. Kentin her bir noktasında olsa da özellikle sahile ve limanına yakın noktalarda bulunan gece kulüpleri, barları ve kafeleri ile cıvıl cıvıl ve sabaha kadar devam eden bir enerji sunmaktadır. Bu nedenle sadece yerel halk tarafından değil Avrupa ve hatta dünya genelinden de sadece Kopenhag gece hayatı için şehre gelen çok sayıda turist bulunmaktadır.

  • Culture Box; Başkent Kopenhag’da bulunan Culture Box, tam manasıyla bir elektronik müzik merkezi konumunda bulunuyor. Çok sayıda dünyaca ünlü sanatçıyı sahneye çıkartan mekan, hem kaliteli atmosferi hem de eşsiz dekorasyonuyla doyasıya eğlenme fırsatı sunuyor. Mekan “Red Box” ve “Black Box” şeklinde iki bölüme sahiptir. Ayrıca “Zoo Bar” isimli kokteylleri dünyaca meşhurdur.
  • Rust; Hafta boyunca sadece Perşembe, Cuma ve cumartesi günleri faaliyet gösteren bir gece kulübü olan Rust, kentteki ve hatta ülkedeki en iyi R&B temalı gece mekanlarından birisidir. “The Jane” isimli elegan giyime sahip olan barmenleri ile ün salmıştır.
  • Panama CPH; Son derece modern ve şık bir iç dekorasyona sahip olduğundan muhteşem müzikler eşliğinde sabah saatlerine kadar eğlencenin hiç düşmediği bir mekandır.
  • Bakken KBH; Kentteki en popüler mekanlardan birisi olan Bakken KBH, yer altı temasına sahip iç dekorasyonunun yanı sıra kendisine has dizaynı ile tanınmaktadır.

Danimarka Festivalleri

İskandinav ülkesi Danimarka, Avrupa’nın en önemli eğlence merkezlerinden birisi konumunda bulunmaktadır. Son derece zengin kültürü ve köklü tarihi ile farklı temalarda düzenlenmekte olan eski ve yeni çok sayıda festivali bulunmaktadır. Tüm Avrupa kıtası genelinde Danimarka festivalleri son derece yoğun şekilde talep görmektedir. Danimarka’da özellikle müzik üzerine gerçekleştirilen dünyaca ünlü festivaller, dünyanın her yerinden ağırlıklı olarak gençlerin ilgisini çekmektedir. Yoğun katılımların gerçekleştirildiği Danimarka festivalleri takvimine bakarak, bu muazzam ve unutulmaz eğlencenin yaşandığı festivallerin olduğu tarihlerde ülkede bulunabilme şansını yakalayabilirsiniz! Danimarka’da festivaller tüm şehirlere ve tüm yıla yayılıyor. Dolayısıyla hangi şehri ziyaret ederseniz edin ve yılın hangi zamanında ülkede bulunuyorsanız fark etmeksizin keyifli bir festivale denk gelme şansını bulunmaktadır.

  • Kopenhag Caz Festivali; Avrupa kıtasının en ilgi çekici festivallerinden birisi olarak kabul edilmektedir. Caz müzik tarzının sadece bir noktada değil Kopenhag gibi kültürel bir şehrin her sokağına ulaştığı bir müzik festivalidir. Festival boyunca kentin tüm sokaklarında birbirinden kaliteli amatör veya profesyonel caz müzik sanatçıları tarafından icra edilen caz müzik resitallerine katılım gerçekleştirebilirsiniz. Festival her yıl temmuz ayı içerisinde yapılmaktadır.
  • Roskilde Rock Festivali; Danimarka’da düzenlenmekte olan en önemli ve en büyük festivallerden birisidir. 80 bini aşkın üzerinde insanın katılım gerçekleştirdiği festivale 170 farklı bölgeden dünyaca ünlü sanatçılar sahne performansları sergilemektedir. Kopenhag’ın Raskilda isimli bölgesinde gerçekleştirildiğinden bu isimle anılmaktadır. Her yıl Haziran ayının sonu ile temmuz ayının başında 1 hafta sürecek şekilde gerçekleştirilmektedir.
  • Arhus Festivali; Ülkenin en büyük ve en gelişmiş ikinci şehri konumunda buluna Arhus’ta düzenlenen ve şehrin adını alan bu festival uluslararası statüye sahiptir. Festival kapsamında dans performansları, sahne ve müzik performansları, belgeseller, kültürel atölye çalışmaları ve yöresel lezzetler temasında son derece zengin çeşitlilikte etkinlikler düzenlenmektedir. Kentin her noktasına yayılan festival etkinlik alanları ile doyasıya eğlence ve İskandinav kültürünü yakından tanıma fırsatı sunmaktadır.

Danimarka’da Bulunan Türkiye Dış
Temsicilikleri

Adres: Rosbaeksvej 15 2100 Kobenhavn Danmark
Telefon: Konsolosluk: 45 39 20 55 00
Büyükelçilik: 45 39 20 27 88
Faks: 45 39 20 10 17
Büyükelçilik (Embassy): 45 39 20 51 66
E-posta: embassy.copenhagen@mfa.gov.tr,
consulate.copenhagen@mfa.gov.tr
İnternet sitesi: http://kopenhag.be.mfa.gov.tr/
Çalışma Saatleri: Pazartesi – Cuma ( 09:00 – 17:30 )
KONSOLOSLUK ÇALIŞMA SAATLERİ: 09:00-13:00

İskandinavya’nın göz bebeği Danimarka gezisi yapacağınız zaman işinize yarayacak her konuda kapsamlı bilgileri içeren yazımızın sonuna geldik. Sizde Danimarka’ya gitmek istediğinizde neleri görmeniz, neleri yemeniz ve neler yapmanız gerektiği konusunda önceden bilgi sahibi olmanın avantajını eşsiz ve keyifli bir Danimarka gezi rotası ile yakalayabilirsiniz.

Yorum Yap

Yorum Yap