İlginizi Çekebilir
  1. Ana Sayfa
  2. Avrupa
  3. Karadağ Gezi Rehberi

Karadağ Gezi Rehberi

karadag-gezi-rehberi

Balkanların Adriyatik ülkesi olmasıyla dünyada eşi benzeri olmayan şehirleri içeren Karadağ, mutlaka gezilmesi gereken ülkelerden birisidir. Tarih boyunca Balkan coğrafyasının en aktif ve en önemli ülkesi olmuştur. Akdeniz ülkelerinin etkilerinin hem sosyal hem kültürel hem de tarihi yapıda izlerini içeren Karadağ, eşsiz doğal güzellikleri ile de giden herkesi kendisine hayran bırakıyor. Eğer daha önce Karadağ’a gitmediyseniz, Karadağ ile ilgili bilmeniz gereken her şey yazımızda sizleri bekliyor.

Karadağ demek Adriyatik demektir. Adriyatik Denizi’ne kıyısı bulunan Karadağ’ın başkenti ise Podgorica’dır. Balkanların en eski toplumlarından birisi olan Karadağ, aslında eski Arnavut halkından oluşmaktadır. Bu nedenle tarihi çok eskilere dayanan Karadağ’da Antik Yunan döneminin izleri dahi görülebilmektedir. Köklü bir tarihe sahip olan Karadağ, bulunduğu coğrafik konumu nedeniyle de hem kuzeyden, hem batı ve güneyden hem de doğudan farklı egemen medeniyetlerle savaşmış ve egemenliği altında bulunmuştur. Karadağ; her açıdan tam bir Balkan ülkesi konumunda bulunmaktadır. Tarih boyunca sürekli topraklarını müdafaa etmek durumunda kalmış ve başka medeniyetlerin hakimiyeti altında kalmıştır.

Karadağ; ekonomik açıdan yükselme potansiyeline sahip ekonomilerden birisidir. Ancak yakın tarihte geçirdiği son derece ciddi değişimlerle birlikte ekonomisinde sarsıntılar yaşamıştır. Özellikle oldukça sancılı geçen Yugoslavya’dan ayrılma süreci 1990’lı yıllarda ülke ekonomisini fazlasıyla zora sokmuştur. Ancak 2000’li yıllarda Karadağ ekonomisi önemli bir kalkınma ivmesi yakalamıştır. Sırbistan’dan ayrılması da bu ekonomik gelişiminde önemli bir katkı sağlamıştır. Karadağ, tarım ekonomisine dayalı bir sisteme sahiptir. Bununla birlikte kömür ve boksit madenleri ile de madencilik ekonominin önemli dinamiklerinden birisidir. Ekonominin 87% gibi bir kısmını hizmet sektörü oluşturmaktadır. Bunda ülkenin ekonomisinin en önemli ayaklarının başında turizm ekonomisinin geliyor olması etkilidir.

Karadağ tarihi boyunca Antik Yunan ve Roma İmparatorluğu tarafından işgal edilmiş ve doğu yönünde geçiş noktası olarak kullanılmıştır. Bununla birlikte Karadağ, aslında bizden çok fazla iz taşımaktadır. Gündelik yaşamından, tarihine ve kültürel değerlerine kadar pek çok noktada Osmanlı İmparatorluğunun izleri bulunmaktadır. Günümüz Türkiye mutfağında bulunan pek çok lezzeti içeren mutfak kültürleri, camileri, yerleşim alanları ve çok daha fazlasıyla Osmanlı’dan parçaları içermektedir. Bu nedenle Karadağ gezisi sırasında karşılaşacağınız pek çok bizden şey sizi kesinlikle şaşırtmamalıdır. Bunun dışında Roma ve Bizans İmparatorluklarından da çok fazla şey Karadağ’ın kültürel yapısında mevcut olduğundan Anadolu coğrafyasından benzer izleri görebilmenizde mümkündür.

Karadağ Nerededir?

Karadağ; tipik bir Balkan ülkesidir. Ancak diğer Balkan ülkelerinden farklı olarak çok fazla Adriyatik, Akdeniz ve oryantalist izleri de taşımakta olan bir Balkan ülkesi konumunda bulunmaktadır. Karadağ nerededir bilmiyorsanız ülke tam olarak Balkanların en batı kısmında Adriyatik Denizi kıyısında bulunmaktadır. Karadağ’ın doğu kısmında Arnavutluk ve Kosova sınır komşuluğu yapmaktadır. Ayrıca kuzeyinde çok yakın zamanda ayrıldığı Sırbistan bulunmaktadır. Batısında ise Hırvatistan, Bosna Hersek bulunmaktadır. Güney kısmı ise ülkenin ekonomisini canlandıran ve tarih boyunca sürekli önemli bir konumda bulunmasına neden olan Adriyatik Denizi bulunmaktadır.

Karadağ’da Konuşulan Diller

Karadağ’ın resmi dili Karadağca’dır. Nüfusun önemli bir kısmı tarafından da gündelik yaşantıda son derece yoğun şekilde resmi dil olan Karadağca dili kullanılmaktadır. Bununla birlikte ülke genelinde Sırpça, Boşnakça, Arnavutça ve Hırvatça dilleri de toplum tarafından yaygın şekilde kullanılmaktadır. Özellikle Arnavutça dışında ülke genelinde toplum tarafından konuşulan dillerin tipik Balkan dilleri olması birbirlerine fazlasıyla benzemesine neden oluyor. Bu yüzden bu dilleri konuşan Karadağlılar birbirileriyle çok rahat bir şekilde anlaşabilmektedir. Bununla birlikte ülke genelini kapsayacak biçimde yapılan araştırmalara göre Karadağca’nın ardından Sırpça ağırlığı öne çıkmaktadır.

Karadağ Dini İnançları

Karadağ resmi dini olarak Hristiyanlığı kabul etmektedir. Ancak Karadağ’da Ortodoks Hristiyanlığı toplum tarafından ağırlıklı olarak kabul edilmektedir. Bunun yanı sıra Karadağ genelinde Katolik Hristiyan inanca sahip olan kişi sayısı da azımsanmayacak kadar yüksektir. Aynı şekilde diğer Balkan ülkelerinde de nispeten görüldüğü gibi Karadağ’da da İslam inancına sahip çok fazla kişi bulunmaktadır. Ülke genelinde Serbian Ortodoks Kilisesi, üye sayısı açısından ülkedeki en büyük dini kurum konumunda bulunmaktadır. Karadağ’daki en büyük azınlık grubu Müslümanlardan oluşmaktadır. Özellikle bu Müslüman toplumlar Karadağ’da “Slavik Müslüman”  ve “Arnavutluk Müslümanları” olarak iki gruba ayrılmaktadır. Müslüman nüfusun önemli bir kısmı ise Karadağ’ın kuzeydoğusunda bulunan şehirlerinde yaşamaktadır.

Karadağ Kısa Tarihi

Karadağ’ın tarihi oldukça eski tarihlere kadar uzanmaktadır. Özellikle Karadağ tarihi boyunca dünyaya hakim güç olmuş tüm medeniyetlerle etkileşim içerisinde olmuştur. Bu nedenle Antik dönem Avrupa’sında dahi izleri görülebilmektedir. Karadağ halkı aslında eski Arnavutluk toplumundan oluşmaktadır. Antik Yunan, Roma İmparatorluğu ve Bizans İmparatorluğu gibi dünyanın hakim güçlerinin egemenliğinde geçen bir antik dönemden geçmişlerdir. Bu süreçte tarih boyunca yakın ilişkileri ve birliktelikleri olacak Sırplar, 7.yüzyılda İmparator Herakliyus tarafından bulundukları bölgeye yerleştirilmiştir. Zaman içerisinde yaşanan gelişmişler ile birlikte Karadağ, Venedik Cumhuriyeti tarafından işgal edilmiştir.

Osmanlı İmparatorluğu’nun Balkan coğrafyasında gücünü hissettirmeye başladığı dönemlerde halen Venedik Cumhuriyeti elinde olan Karadağ’ın farklı şehirleri Osmanlı hakimiyetine geçmiştir. Osmanlı-Karadağ savaşlarının ilki 1.Murat döneminde yaşanmıştır. Daha sonra 1.Beyazid döneminde de yenilenmiştir. Osmanlı İmparatorluğu, Zveçan ve Yeleç şehirlerini geçerek “Lim” ve “Tara” bölgelerine kadar ulaşmıştır. Aslında Karadağ, tam anlamıyla Osmanlı hakimiyetine girmemiştir. Özellikle Osmanlı padişahı Fatih Sultan Mehmet tarafından kısmi bir özerkliği tanınmıştır.

Karadağ; 1877-1878 yıllarında Osmanlı-Rus Savaşı sırasında Rusya tarafından yer almıştır. 1878 yılında savaş sonrasında “Ayastefanos” ve “Berlin Antlaşması” ile bağımsızlığını kazanmıştır. Bu şekilde tarihte ilk defa Karadağ Devleti kurulmuştur. 1910’lı yıllarda Birleşik Krallık hakimiyeti yaşanan Karadağ’da, Yugoslavya’nın bir parçası olmuştur. Yugoslavya ve ardından Sırbistan’dan 2006 yılında bağımsızlığını kazanmıştır. Karadağ 8 Haziran 2006 yılında tarihte gerçekten ilk defa tam bağımsızlığını kazanmış bir devlet statüsü kazanmıştır. 2006 yılından bu yana dinamik bir şekilde Karadağ halkı Balkan ve Adriyatik ülkeleri arasında ekonomisiyle dikkat çeken ülkelerden birisi konumunda bulunmaktadır.

Karadağ’a Ne Zaman Gidilir?

Karadağ iklimi tam manasıyla tipik bir Akdeniz ülkesi olmasını sağlamaktadır. Adriyatik Denizi’ndeki kıyılarından daha içeriye girildikçe ülkede karasal iklim yapısı gözlemlenmektedir. Dağlık bölgelerde özellikle bahar aylarına kadar kar etkisi görülmektedir. Ancak Karadağ yaz aylarının gelmesiyle birlikte sıcak ve kuru bir iklim yapısına bürünür. Bununla birlikte Adriyatik Denizi’ne kıyısı olan şehirlerinde deniz suyu sıcaklıklarının ortalama 25 derece seviyelerinde olduğu belirtilmektedir. Bu nedenle tüm Karadağ’ı ve Adriyatik Denizi’nin bölgedeki coğrafik değerlerini rahat bir gezi programıyla gözlemleyebilmeniz için Karadağ’a ne zaman gidilir sorusu için mayıs ayından eylül ayına kadar olan yaz dönemi yanıtı verilebilir.

Karadağ’a Nasıl Gidilir?

Türkiye’den Karadağ’a gitmek oldukça kolay ulaşım alternatifleriyle doludur. Karadağ, Balkan ülkeleri arasında Türkiye’ye vize uygulamayan ülkeler arasında yer almaktadır. Bu sayede Karadağ’da 90 gün kalmak için vize almanıza gerek bulunmamaktadır. Türkiye’den Karadağ’a çok sayıda uçak seferi düzenleyen havayolu şirketi bulunmaktadır. Özellikle İstanbul’dan Karadağ’ın başkenti Podgorica’ya aktarmasız uçuşla yaklaşık 2 saatlik bir yolculukla ulaşabilirsiniz. İstanbul-Podgorica uçak bileti fiyatları yıl boyunca değişse de ortalama olarak 1700 TL ile 2000 TL aralığında değişmektedir.

Türkiye’den Karadağ’a gitmek için kullanabileceğiniz ulaşım yöntemlerinden birisi de tren yolculuğudur. İstanbul’dan tüm balkan ülkelerine TCDD tarafından düzenlenen tren seferleri bulunmaktadır. Ancak tren yolculuğu ve yanı sıra karayolu yolculuğuyla Karadağ’a gitmek istiyorsanız bazı Avrupa Birliği üye ülkelerinden geçeceğiniz için Schengen vizesi almanız gerektiğini unutmamalısınız. Uçak yolculuğuyla vize almanız gerek bulunmuyor. Ayrıca İstanbul’dan hareket etmekte olan seyahat gemileri aracılığıyla Marmara Denizi’nden yola çıkarak, Ege Denizi’ne ve sonra Akdeniz’e, oradan da Adriyatik Denizi’ne geçerek, Karadağ’a deniz yolculuğu ile de ulaşabilirsiniz.

Karadağ şehir içi ulaşım konusunda da oldukça zengin çeşitliliğe sahiptir. Oldukça ekonomik toplu taşıma araçları ile ülkenin tüm şehirlerinde yolculuklar yapabilirsiniz. Bununla birlikte ülke genelinde şehirler arası yolculukta oldukça rahat ve konforludur. Karayolu, havayolu ve demiryolu ile Karadağ şehirler arası yolculuk yapabilirsiniz.

Karadağ İklim ve Hava Durumu

Balkan ve Adriyatik ülkesi olan Karadağ’da iklim özellikleri ülkenin farklı kesimlerinde farklılık göstermektedir. Karadağ iklim özellikleri güney bölgesinde ağırlıklı olarak Akdeniz iklimi şeklinde gözlemlenmektedir. Özellikle de yaz aylarının kuru ve rüzgarlı olduğu Karadağ’da kış aylarında yoğun yağmur yağışlarına sahne olur. Karadağ’ın orta ve kuzey bölgeleri ise Akdeniz iklimden farklı şekilde karasal iklime sahiptir. Ülke genelinde yaz aylarında sıcaklık değerleri 40 dereceye kadar çıkabilmektedir. Dağlık bir arazi tipine sahip olduğundan dolayı Karadağ hava durumu değerleri ülkenin farklı bölgeleri arasında farklı sıcaklık değerlerinde gözlemlenmektedir. Ayrıca bahar aylarının gelmesiyle birlikte ülkedeki dağlık arazide kış boyunca biriken karlar eriyerek, ülkenin nehirlerine hayat getirir.

Karadağ Yemek Kültürü

Karadağ tarihi ve kültürü ile birlikte mutfak kültürü açısından da son derece zengin bir çeşitliliği içerir. Tarihi boyunca farklı toplumların ve medeniyetlerin egemenliğinde yaşamış ve etkileşimde bulunmuş olan Karadağ mutfak kültürü de buna göre zengin bir yelpazeyi kapsayacak şekilde çeşitlilik kazanmıştır. Bir Balkan ülkesi olarak Akdeniz yemek kültürünün yanı sıra oryantalist mutfak kültürünü de içeren bir mutfak yapısına sahiptir. Bizans, Macaristan ve tabii ki İtalya ve Türkiye mutfakları da Karadağ mutfak kültürü içerisinde dinamik bir şekilde görülebilmektedir. Ülkenin tüm şehirlerinde özellikle Bizans, Roma, Akdeniz ve tabii ki Osmanlı mutfak kültüründen gelen çok fazla detay dinamik bir şekilde halen yer almaya devam etmektedir.

Balık, koyun eti ve peynir gibi besinler Karadağ mutfağı için temel yapı taşlarını oluşturmaktadır. Bununla birlikte Karadağ mutfağında baklava ve börek gibi Türk izlerini de görebilmeniz mümkündür. Ayrıca Karadağ’da peynir bir şarküteri ürünü olmaktan çok bir yemek ürünü/çeşidi olarak kabul edilmektedir.

Karadağ’da Ne Yenir?

Farklı toplumların mutfak kültürünü almış zengin bir mutfak kültürüne sahip olan Karadağ, Balkan ülkeleri arasında en rahat yemek yiyebileceğiniz ülkelerden birisidir. Küçük detay farklılıkları veya isim farklılıkları ile bizim mutfağımızda bulunan pek çok lezzet, Karadağ mutfağı içerisinde de yer almaktadır. Bu nedenle hangi Karadağ şehrine giderseniz, gidin son derece lezzetli yemekler tüketebilirsiniz. Karadağ’a seyahat etmeyi düşünüyorsanız ancak gastronomisini merak ediyorsanız gelin birlikte Karadağ’da ne yenir ve ne içilir birlikte bakalım!

  • Cevapi/Cevapcici; Mevcut görselliği sayesinde Türkiye’de oldukça meşhur olan “İnegöl Köfte” ile ciddi benzerliklere sahiptir. Dana kıyması ya da domuz kıyması kullanılarak yapılan bir köfte çeşididir. Salata ve patates kızartması ile servis edilen bu köfte türü, son derece lezzetli bir deneyim sunmaktadır.
  • Rastan; Balkan coğrafyasında Karadağ’a özgü olan bir bitki türü olan Rastan isimli bitkiden yapılan yöresel bir lezzettir. Rastan bitkisi kullanılarak yapılmış olmasından dolayı bu isimle anılan bir yemektir. Lahana, et ve baharatlarla hazırlanmakta olan rastan, Karadağ’ın farklı şehirlerinde farklı şekillerde yapılabilmektedir. Ancak bazı Karadağ şehirlerinde domuz eti veya domuz pastırması ile yapılabildiğinden bu konuda hassasiyetini mevcutsa mutlaka önceden bilgi almanızda fayda vardır.
  • Popeci; Karadağ’a özgü lezzetlerden birisi olan bu yemek, genellikle domuz eti kullanılarak yapılmaktadır. Karadağ’da en fazla tüketilen yemeklerden birisidir. Tuzlanmış ve iyice dövülmüş etin özel bir şekilde kızartılmasıyla hazırlanmaktadır. Yanında patates kızartması ve bol çeşitlilikte haşlanmış sebzeler ile servis edilmektedir.
  • Riblja Corba; Karadağ’da sıkça tüketilen bir tür çorba olan Riblja çorbası, balık çorbasıdır. Adriyatik ülkesi olması ve Akdeniz mutfak kültüründen etkilenmesi ile Karadağ mutfağının temel çorba çeşitlerinden birisi olmuştur. Son derece zengin bileşenlere sahip olan çorba içerisinde tam tamına 10 farklı balık türü kullanılmaktadır. Özellikle kış aylarında halk tarafından yoğun şekilde tüketilmektedir.
  • Papara; Karadağ’a özgü olan bu yemek yüksek kalori değerlerine sahip olduğundan en basit şekilde enerji depolamaya ve karnını doyurabilmeye yardımcı oluyor. Genellikle sabah kahvaltılarında tüketilen bir yemektir. Trakya bölgesinde de oldukça popüler olan papara, tam bir Balkan mutfağı ürünüdür. Kurumuş ve bayat ekmeklerin değerlendirilmesi amacı ile yapılan bir yemektir.
  • Burek; Karadağ mutfağındaki en önemli Türk izlerinden birisi olan besindir. Peynirli, patatesli, kıymalı ve daha pek çok farklı şekilde yapılan burek çeşitleri bulunmaktadır. Son derece leziz tatlarıyla her öğün tüketilebilecek bir lezzettir.
  • Rakija; Karadağ’ın yanı sıra tüm Balkan coğrafyasına özgü olan “meyve brendi” için kullanılan ortak bir addır. Yüksek seviyedeki alkol oranı ile dikkat çeken Rakija keyifli bir şarap deneyimini yakalayabilmenize yardımcı oluyor.
  • Niksicko; Karadağ’a ait olan yerli bir bira türüdür. Özellikle Karadağ gece hayatında çok sık tüketilen bir bira türüdür. Saf su ve yanı sıra doğal malzemeler kullanarak demlemeden geçirilen bu bira türü, kendisine has tadıyla son derece eşsiz ve farklı bir bira lezzeti sunmaktadır.

Karadağ Gezilecek Yerler

Ülkeye dair pek çok bilginin yer aldığı uzun yazımızın en heyecanlı ve en fazla merak edilen aşamasına geldik! Bir ülkenin tarihini, değerlerini ve sosyal yaşamını en güçlü şekilde yansıtan şeylerin başında tabii ki gezilecek yerler bulunuyor. Karadağ ile ilgili olarak merak ettiğini her konuda bilgiler yer verdiğimiz yazımızda, sıra nereye gidilmesi gerektiğine dair kapsamlı bilgileri yer veriyoruz. Karadağ’ın tüm şehirlerinde yılın hangi dönemlerinde, neler yapmanız gerektiğine dair en kapsamlı bilgiler Karadağ gezilecek yerler listemizde sizleri bekliyor. Balkanların en özel ülkeleri arasında yer alan Karadağ’a seyahat etmeyi planlıyorsanız, gezi programınızı oluşturmadan önce mutlaka yazımızı incelemelisiniz.

Karadağ; Adriyatik Denizi’ne kıyısı olan bir Balkan ülkesi olması, Karadağ’ı diğer Balkan ülkelerinden doğrudan ayırmaktadır. Avrupa kıtasının başlangıç noktalarından, en güneydeki Balkan bölgesinde bulunan Karadağ, her geçen gün daha da popüler hale gelerek, uluslararası düzeyde turistlerin cazibe merkezi haline gelmeye devam ediyor. Adriyatik Denizi’ne bakan kısımlarında uçsuz bucaksız plajlarıyla bir deniz ülkesi olan Karadağ, yüksek tepeleri ve derin kanyonları ile başka hiçbir yerde göremeyeceğiniz muhteşem doğal mekanları ve doğa manzaralarıyla mutlaka görülmesi gereken Balkan ülkelerinden birisidir. Ayrıca bulunduğu konum özelliklerinin getirmiş olduğu tarihi önemiyle, geçmişten günümüze hem Balkan hem de Avrupa tarihi açısından birbirinden değerli ve eşsiz izleri taşımaktadır. Çoğu bugün halen etkin biçimde korunan tarihi ve kültürel eserlere sahip ülke için hazırladığımız Karadağ gezilecek yerler listesinde her birine detaylı şekilde yer verdik. Hangi Karadağ’ı ülkesinde nereleri, neden görmeniz gerektiğine dair kapsamlı incelemelerin bulunduğu yazımızı inceleyebilirsiniz.

Karadağ ziyaretiniz sırasında bizden çok fazla şey görebilmeniz mümkündür. Uzun yıllar Osmanlı İmparatorluğu hakimiyetinde kalan Karadağ, bu tarihlerden günümüze kadar gelmeyi başarmış çok sayıda Osmanlı mimarisini içeren yapılarıyla da dikkat çekiyor. Osmanlı’nın Balkan coğrafyasındaki izlerinin peşinden gitmek istiyorsanız Karadağ, birbirinden eşsiz şehirleri ile tam size göredir. Karadağ; 20 farklı şehirden oluşan eşsiz güzellikleriyle nam salmış bir Balkan ülkesidir. Başkent Podgroica ve yanı sıra Niksiç, Bar, Budva, Çetine, Herceg, Kotor, Petrovac, Sveti Stefan, Tivat ve Ulcinj gibi çok sayıda şehri mutlaka görülmesi gereken şehirleri arasında yer almaktadır. Karadağ gezisi sırasında her bir şehirde mutlaka görmeniz gereken yerleri bilmeniz, hiçbir yeri kaçırmadan ve atlamadan rahatlıkla gezebilmenize yardımcı oluyoruz.

Podgorica Gezilecek Yerler

Karadağ’ın başkenti olan Podgorica, aynı zamanda da ülkedeki en gelişmiş, en büyük ve en kalabalık şehir konumunda bulunmaktadır. Karadağ’ın dünyadaki en çok tanınan şehirlerinden birisi konumunda da yer alır. Ülkenin tarihi boyunca etkileşim altında olduğu son derece kozmopolit bir yapıya sahiptir. Karadağ’ın uzun yıllar Osmanlı İmparatorluğu hakimiyeti altında olması, başkent Podgorica’da izlerin yoğun olarak bulunmasını sağlıyor. Bununla birlikte ülkenin uzun bir süre Yugoslavya hakimiyeti altında kalmasından tüm şehirlerinde olduğu gibi ve hatta her birinden daha fazla şekilde komünist yönetimin izlerini güçlü bir şekilde taşımaktadır. Podgorica şehri, bu tarihi gelişimi dolayısı ile hem siyasal hem de kültürel açıdan fazlasıyla kozmopolit bir yapıya sahiptir. Aynı zamanda da mimari özellikleri de son derece zengin bir çeşitliliği turistlere sunmaktadır. Mutfak kültürü de aynı şekilde tarih boyunca etkileşimde olduğu farklı toplumların etkisiyle oldukça zengin bir çeşitliliğe ulaşmıştır. Bu nedenle Podgorica gezilecek yerler listesi oldukça uzundur.

Ülkenin tam ortasında bulunan Podgorica şehrinde Osmanlı mimarisinde inşa edilmiş camileri, hamamları ve daha pek çok yapıyı içerisinde barındırmaktadır. Komünist dönemden gelen yapılarıyla da dikkat çeken şehirde Hristiyanlığın izleri de güçlü bir şekilde görülmektedir. Bu özelliklerinin yanı sıra şehri daha estetik bir görselliğe büründüren faktörlerden birisi de şehrin tam ortasından geçmekte olan “Moraca” ve “Ribnica” nehirleridir. Şehrin muhteşem ve halen korunmakta olan doğal atmosferinin güzelliğini perçinleyen bu iki nehir ile birlikte şehir çok daha güzel bir yer oluyor. Podgorica gezi rehberi ile şehirde görmeniz gereken hiçbir yeri atlayamayacağınız kapsamlı bir gezi rehberi hazırlayabilirsiniz.

Podgorica; Ülkenin iki farklı önemli değeri olan kuzeyindeki ve güneyindeki turistik noktalara eşit uzaklıkta bulunmaktadır. Ülkenin kuzeyinde Balkanların dünyaca ünlü kış sporlarına ilişkin olarak zengin olanaklar ve tesisler bulunmaktadır. Ayrıca güneyinde Adriyatik sahiliyle yaz turizminin Balkanlar bölgesindeki cazibe merkezinde keyifli zamanlar geçirebilme imkanı sunmaktadır. Karadağ’ın bağımsızlığını kazandığı tarihten itibaren Podgorica şehir planlaması tipik bir Avrupa kenti mimarisinde gerçekleştirildiğinde, kent tarihi, kültürel ve tabii ki mimari açıdan son derece zengin bir çeşitliliği barındırmaktadır. Taşıdığı özellikleri ile bir kültür mozaiği yakıştırılması yapılan Podgorica, büyüleyen mimarisiyle mutlaka görülmesi gereken dünya şehirleri arasında yer almaktadır. Podgorica gezisi sırasında görebileceğini çok sayıda cami, heykel, kale, köprü ve daha pek çok farklı tarihi, kültürel eser bulunmaktadır.

  • Stara Varos; Kentte bulunan en eski yerleşim alanlarından birisidir. Kentin en eski mahallesi konumunda bulunan ve Stara Varos olarak isimlendirilen bu mimari, tam anlamıyla şehirdeki geleneksel Osmanlı mimarisini yansıtmaktadır. Geniş bir yerleşim alanını kapsayan Stara Varos’ta bulunan tüm binalar tipik Osmanlı mimarisinde yapılmıştır. Osmanlı İmparatorluğu hakimiyeti döneminde baştan aşağı yeniden inşa edilmiş olan bu mahalle, günümüzde de halen ilk dönemlerindeki gibi aynı şekilde korunmaya devam etmektedir. Oldukça büyük bir mahalle olan Stara Varos içerisinde tam 2 adet cami bulunmaktadır. Osmanlı döneminden gelen bu camilerden biri 15.yüzyılda yapılan Doganjska Camii, diğeri ise 18.yüzyılda yapılmış olan Osmanagic Camii’dir.
  • Doganjska Camii; Podgorica şehrinin en dikkat çekici yapılarından birisi konumunda bulunan ve tamamen tipik Osmanlı mimarisine sahip olan Doganjska Camii, şehirdeki mutlaka görülmesi gereken en önemli yerlerden birisidir. Camii mimarisi tipik ve ilk dönem Osmanlı mimarisini yansıtmaktadır. Osmanlı’nın hakimiyeti döneminde İslam’ın yayılmasına yönelik politikası çerçevesinde inşa edilmiştir. Doganjska Camii, şehrin en eski mahallesi olan Strara Varos’ta bulunmaktadır. Caminin yapımı ise 15.yüzyılda gerçekleştirilmiştir.
  • Osmanagic Camii; Podgorica’da Türkiye’den gittiyseniz mutlaka görmeniz gereken yapılardan birisidir. Şehirdeki en eski yapılar arasında bulunan Osmanagic Camii, Türkçe olarak Osman Ağa Camii olarak isimlendirilmektedir. Osmanlı İmparatorluğu’nun yüzlerce yıllık Karadağ hakimiyeti süresince yaptığı camilerden birisidir. Osmanagic Camii, 18.yüzyılda yapılmıştır. İkinci Dünya Savaşı döneminde tüm Avrupa’yı bomba yağmuruna tutan Nazi Almanya’sı Karadağ’ın Podgorica şehrini de bombalamıştır. Bu Alman bombalamaları sırasında şehirde bulunan 4 camiden 2’si tamamen yıkılmıştır. Ciddi hasar alan Osmanagic Camii ise 1997 ile 1998 yıllaraı arasında restore edilmişti. İlk haline uygun olarak restore edilen camii, bugünde tüm ihtişamıyla şehirdeki Müslümanlara hizmet vermeye devam ediyor.
  • Petrovic Sarayı; Başkent Podgorica’da bulunan Petrovica Parkı içerisinde yer alan bu saray, ihtişamlı ve bir o kadar sade yapısıyla dikkat çekiyor. Yapılışı 19.yüzyılda gerçekleştirilen Petrovic Sarayı, günümüzde kentte “Çağdaş Sanat Merkezi” olarak faaliyet göstermektedir. Kente gelen turistlerin büyük bir kısmının yoğun şekilde ziyaret ettiği mekanlardan birisidir. Çevresinde uygulanmış olan eşsiz peyzaj çalışmasıyla son derece özel bir atmosfer sunmaktadır. Petrovic Sarayı’nı çevreleyen farklı temalardaki heykelleri ile dinamik bir kompleks izlenimi oluşturmaktadır. Ayrıca Petrovic Sarayı yerleşkesi içerisinde bir adette kilise bulunmaktadır. Bu eşsiz tarihi ile dikkat çeken sarayı, haftanın her günü ziyaret edebilirsiniz. Saray içerisinde yer alan müze ve galeri gezerek, gezinizi çok daha özel bir atmosfere büründürebilirsiniz.
  • Aziz George Katedrali; Podgorica şehir merkezine çok yakın bir konumda bulunan Aziz George Katedrali, antik kilise mimarisine sahiptir. Tarihi 10.yüzyıla kadar uzanan bu kilise, ülkedeki Ortodoks inanca sahip olan toplumu temsil etmektedir. Aziz George Kilisesi’nin iç mimarisinde kullanılmış olan birbirinden eşsiz freskler, kentteki mutlaka görülmesi gereken yerlerden birisi olmasını sağlamaktadır. Gören herkesi kendisine hayran bırakabilecek bir mimariye ve iç dizayna sahip olan kilise, tüm turistler tarafından rahatlıkla ziyaret edilebilmektedir.
  • Cathedral of the Resurrection of Christ; Osmanlı döneminden gelen ve şehrin en eski yerleşim yerlerinden birisi olan Stara Varos’a alternatif olarak kurulan “Yeni Şehir” bölgesinde bulunan bir kilisedir. Şehrin içerisinden geçen Moraca Nehri’nin batı kısmında bulunan kilisenin Türkçesi ise “İsa’nın Dirilişi Katedrali” şeklindedir. Klasik ve geleneksel kilise mimarisinden biraz daha farklı bir çizgiye sahip olan mimarisiyle dikkat çeken kilise Ortodoks Kilisesi olarak faaliyet göstermektedir. 1993 yılında yapımına başlanmış olsa da ancak 20 yıllık uzun bir sürede yapımı tamamlanmıştır. Görkemli ve ihtişamlı mimarisi, kendisine hayran bıraktığı kadar pek çok kesim tarafından da fazlasıyla tartışılmaktadır. Özellikle sadelikleri ile dikkat çekmekte olan Ortodoks Kiliselerinden farklı olarak son derece ihtişamlı bir yapıya sahip olması nedeni ile kilise tartışmalara neden olmaktadır. Kilise Romanesk, İtalyan ve Bizans mimarisi stillerine uygun olarak inşa edilmiştir.
  • Milenyum Köprüsü; Şehrin en özel mekanlarından birisi olan Moraca Köprüsü üzerine inşa edilmiş olan bu köprü hem görselliği hem de işlevi ile son derece dikkat çekici bir yapıdır. Bu nedenle mutlaka şehirde görülmesi gereken noktalardan birisidir. Milenyum Köprüsü Osmanlı mimarisinin hakim olduğu Eski Şehir ile yeni inşa edilen Yeni Şehir bölgelerini birbirine bağlama özelliğine sahiptir. Bu nedenle kent içi ulaşımda osn derece önemli bir rol üstlenmektedir. Şehre gelen tüm turistlerin en fazla fotoğraf çektirmekte olduğu mekanların ilk sırasında kendisine yer buluyor.
  • Ribnica Köprüsü; Milenyum Köprüsü’ne kıyasla hem mimarisi hem de tarihi çok ama çok farklı olan bir köprüdür. Şehirdeki bir diğer nehir olan Ribnica Nehri üzerinde inşa edilmiş olmasından mütevellit, Ribnica Köprüsü adını almıştır. Tarihi şehrin en eski dönemlerine kadar uzanmaktadır. Köprü ilk defa Roma hakimiyeti sırasında Roma İmparatorluğu tarafından yaptırılmıştır. Ancak yüzyıllar içerisinde tahrip olan köprü Osmanlı İmparatorluğu hakimiyeti sırasında onarılmıştır. Bu nedenle dünya tarihinin iki büyük imparatorluğunun köprü mimarisinden çok önemli izler taşımaktadır. Köprünün Osmanlı döneminde yeniden inşa edilecek düzeyde onarımdan geçmesi nedeni ile de yerel halk tarafından verilmiş bir diğer ismi ise Adzi Paşa Köprüsü şeklindedir.
  • Hercegovacka Caddesi; Şehrin araç trafiğine kapalı noktalarından birisi olan Hercegovacka Caddesi, kentin sosyal yaşamının dinamiklerini içerisinde barındırıyor. Turistlere özgü hediyelik eşya dükkanları, kafeleri ve restoranları ile Karadağ’ın hem kültürel hem de gastronomi zenginliğini direkt olarak görebileceğiniz bir mekandır. Şehirde keyifli vakit geçirmek ve şehrin sosyal yaşamının akışı içerisine dahil olmak isteyenler için eşsiz bir seçenek teşkil etmektedir.
  • Niagara Şelalesi; Taşıdığı adıyla kente gelen pek çok kişi için gerçekten şaşırtıcı bir mekandır. Kültürel tanıtımlarda genellikle ABD’de ünlü olan Niagara Şelalesi ile karıştırılıyor olsa da aslında oradaki kardeşi şeklinde tanınmaktadır. Şehir merkezinden yalnızca 10 dakika kadar bir yolculuk ile ulaşabileceğiniz Niagara Şelalesi, son derece eşsiz manzarası ve eşsiz güzellikleri ile mutlaka görülmesi gereken yerler arasında yer alıyor. Dünyada eşi benzeri bulunmayan bir manzaraya sahip olan Niagara, yapay bir şelale niteliğine sahiptir. Esas kaynağını Cijevna Nehri’nden alan bu şelale, özellikle doğa fotoğrafları çekmek ve özel bir atmosferde keyifli vakit geçirmek isteyenler için eşsiz Podgorica mekanlarından birisidir.
  • King’s Park; Kral Parkı olarak isimlendirilen bu park, dünya üzerinde bulunan en güzel ve en büyük şehir parkları arasında kendisine yer bulmaktadır. Şehre gelen herkesin mutlaka ziyaret etmesi gereken noktalardan birisidir. Balkan coğrafyasının hem coğrafik hem de iklimsel özelliklerini özel bir şekilde deneyim etmenize yardımcı olacak Kral Parkı, devlet tarafından dinamik bir şekilde koruma altında tutulmaktadır. Bu nedenle doğallığını çok uzun yıllardan beri olduğu gibi günümüzde de dinamik biçimde korumaktadır. Park içerisinde turistlere yönelik olarak hizmet vermek üzere inşa edilmiş olan yapıların her biri parkın atmosferiyle bütünleşik bir mimariye sahiptir.
  • Ostrog Manastırı; Her ne kadar doğrudan başkent Podgorica şehri sınırları içerisinde yer almıyor olsa da hemen sınırlarının dibinde bulunması nedeni ile çok rahat bir şekilde erişim sağlanabilmektedir. Ülkenin en büyük ikinci kenti konumunda bulunan Niksic şehrinde bulunan Ostrog Manastırı, Podgorica şehrinden önemli turlar düzenlenmektedir. Manastırın en önemli özelliklerinin başında manastırın mağara içerisine inşa edilmiş olmasıdır. Bu yapının bir diğer önemli özelliği ise 17.yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nun gerçekleştirdiği saldırılara karşı halkın sığınma yeri olarak inşa edilmiştir. Manastır iki ana bölümden meydana gelmektedir. Son derece sıra dışı mimariye sahip olan manastıra ulaşabilmek için oldukça zorlu bir tırmanış gerçekleştirmek durumundasınız. Tırmanış şeklinde ulaşımın tanımlanıyor olmasının temel nedeni ise manastıra çıkan yolun olabildiğince dik bir pozisyonda olmasından kaynaklıdır.

Bar Gezilecek Yerler

Balkan coğrafyasının en önemli ülkeleri arasında yer alan Karadağ’ın en önemli şehirlerinden birisidir. Kentin en önemli özelliği tabii ki Adriyatik Denizi’ne kıyısının bulunuyor olmasıdır. Son derece eşsiz güzelliklere sahip olan bir sahil kasabası konumunda bulunmaktadır. Kent sahil kasabası olması nedeni ile adeta bir turizm merkezi konumunda bulunmaktadır. Kentin en önemli merkezlerinden birisi konumunda bulunan şehir hem ticari hem de turistik açıdan ülkenin en önemli limanlarından birisi konumunda bulunmaktadır. Şehir ekonomisinin en önemli ekonomik dinamiklerinin başında turizm gelmektedir. Kent sadece bu özellikleri ile değil aynı zamanda da Karadağ’ın en önemli tarihe sahip olan şehirlerinden birisi konumunda bulunuyor. Adriyatik Denizi kıyısında bulunmasından dolayı köklü bir tarihe sahip olan Bar gezilecek yerler açısından oldukça zengin bir çeşitliliğe sahiptir.

Bar şehrinin tarihi oldukça geçmiş tarihlere kadar uzanmaktadır. Bar kentinin tarihi Cilalı Taş Devri’ne kadar uzanmaktadır. Bu nedenle Bar kenti sınırları içerisinde Bizans, Slav, Venedik ve Osmanlı dönemine ait birbirinden değerli tarihi ve kültürel izlere rastlamanız mümkündür. Özellikle de şehri ziyaret ettiğiniz sırada mutlaka ziyaret etmeniz gereken yerler arasında yer alan “Stari Bar” isimli “Eski Şehir” kısmındaki kalıntılarda bunun en önemli ve en somut verileridir. Bu mekan, Bar gezilecek yerler arasında kültürel miras olarak öne çıkmaktadır. Karadağ’ın Adriyatik Denizi’nin sahil sınırlarında bulunan Bar şehri ılıman bir Akdeniz iklimi yapısına sahiptir. Yaz aylarında şehir sıcaklık derecesi 28 seviyesine kadar çıkmaktadır. Kış aylarında ise sıcaklık değerleri 4 dereceye kadar düşmektedir. Özellikle Adriyatik Denizi’nde keyifli bir deniz tatili yapmak isteyenler için haziran ile eylül ayları arasında seyahat gerçekleştirebilirsiniz.

Adriyatik Denizi kıyısında bulunan Bar gezilecek yerler arasında tarihi izleri yaşatan mimarisiyle dikkat çeken yapılar, uzun plajları ve daha pek çok özelliğiyle dikkat çeken Bar şehrinde keyifli vakitler geçirebilirsiniz.

  • Stari Bar; Bar kentinin günümüzde halen korunan ve en eski yerleşim bölgesi konumunda bulunan bir mekanıdır. Eski Şehir olarak isimlendirilen Stari Bar, kentin sırtlarını çevrelemekte olan Rumija Dağı sınırları içerisinde bulunmaktadır. Bu muhteşem doğa içerisinde yer alan Stari Bar’ı ziyaret ettiğinizde fazlasıyla tanıdık gelecek mimari ve yapılarla karşılaşabilmeniz muhtemeldir. Zira Stari Bar’da başta Osmanlı İmparatorluğu egemenliği döneminden hem de Roma İmparatorluğu ve Bizans İmparatorluğu döneminden gelen izler bulunmaktadır. Hatta bu eski şehrin her yerinde çok sayıda Osmanlı mimarisinde inşa edilmiş olan camiler bulunmaktadır. Arnavut kaldırımlı sokaklara sahip olan ve taş yapıların içerisinde muhteşem bir tarihi şehir yapısı sunmakta olan tarihi şehirde, son derece keyifli bir şekilde tarihe yolculuk edebilirsiniz.
  • Stari Kalesi; Bar kentini ziyaret ediyorsanız, mutlaka görmeniz gereken yerlerden birisi de Stari Bar Kalesi’dir. Bar şehrinin koruyuculuğunu üstlenmekte olan Stari Kalesi, kente gelen turistlerin uğrak noktası konumunda bulunuyor. Günümüzde Stari Kalesi’nin kalenin surlarının bir kısmı yıkılmış durumda bulunmaktadır. Ancak kalıntılar arasında gezinirken, özellikle Osmanlı dönemine ait olduğu çok fazla önemli yapı ve teknik özellikleri içerisinde barındırmaktadır. Üzerinde saat bulunan kulesi ile de gerçekten muhteşem doğa içerisinde eşsiz bir görsellik sunmaktadır.
  • Skadar Gölü; Karadağ’ın yan yana bulunan başkent Podgorica ile Bar şehri arasında bulunan Skadar Gölü, Karadağ’ın en fazla ziyaret edilen mekanlarından birisi konumunda bulunmaktadır. Karadağ ve hatta Balkanların en önemli ve en büyük gölü konumunda bulunmaktadır. Skadar Gölü’nün bulunduğu alan “Skadar Milli Park” olarak da isimlendirilmektedir. Bir doğa mucizesi olarak kabul edilen parkın en önemli ve en özel niteliklerinin başında tabii ki yüzlerce farklı kuş türü için doğal bir yaşam alanı oluşturmaktadır. Bu özelliği dolayısı ile dünyanın dört bir yanından kuş gözlemcileri tarafından en fazla ziyaret edilen doğa harikası mekanlarından birisi konumunda bulunmaktadır. Skadar Gölü ziyaretinizde göl üzerinde tekne gezileri gerçekleştirebilir, göl kenarında kamp kurabilir ve piknik yapabilirsiniz. Dilerseniz doğa yürüyüşler içinde son derece eşsiz manzaralara sahip uygun alanları bulunmaktadır.
  • En Yaşlı Zeytin Ağacı (Miravica); Ülkenin, Balkanların ve hatta Avrupa kıtasının en büyük ve en en yaşlı zeytin ağacı olarak kabul edilmektedir. Bar şehrinin merkezinde kente gelen tutistleri karşılayan bu zeytin ağacı binlerce yıllık tarihi ile koruma altında tutulmaktadır. Bu yaşlı ağacın gölgesi altında soluklanmak ve tarihinin eşsiz güzelliklerini deneyim etmek istiyorsanız eşsiz bir mekan konumunda bulunmaktadır. Ağacın yaşının 2500’ü aşkın olduğu tahmin edilmektedir. 1957 yılından beri devlet tarafından koruma altına alınmıştır.
  • Bar Plajları; Bar kentinin Adriyatik Denizi’ne kıyı olan yapısı ile birlikte mevcut plajları tam tamına 44 kilometre uzunluğa sahiptir. 9 kilometreyi aşkın 20 adet plajı bulunmaktadır. Kuzey kısmında bin yüz metrelik “Canj Plajı” bulunmaktadır. Güney kısmında ise bin 200 metrelik “Maljevik Plajı” bulunmaktadır. Maljevik Plajı, şehirdeki en popüler ve en önemli plajlardan birisidir. Barlar, restoranlar ve kafeler ile tam bir yaz turizmi yapısına sahiptir. Şehrin kuzey bölgesinde bulunan çam ağaçları ile çevrelenmiş bir doğa harikası bulunan “Zukotrlica Plajı” da mutlaka görülmesi gereken plajlarından birisidir. Ayrıca şehirde Veliki Pijesak, Crvena Plaza ve Gradska Plaza” olarak çok sayıda plajı daha bulunmaktadır.

Budva Gezilecek Yerler

Karadağ’ın en önemli Adriyatik kıyısı şehirlerinden birisi olan Budva, özellikle en önemli turizm şehirleri arasında bulunmaktadır. Özellikle yaz aylarında dünyanın dört bir yanından turistlere ev sahipliği yapan kent hem plajları hem de tarihi ve kültürel değerleri ile dikkat çekiyor. Diğer tüm Karadağ şehirleri için olduğu gibi Budva gezilecek yerler listesi içerisinde hem Roma İmparatorluğu hem de Osmanlı İmparatorluğu dönemlerine ait birbirinden değerli ve önemli tarihi izlere sahiptir. Bugün halen bu izleri korumaktadır.

  • Stari Grad; Karadağ’daki hemen hemen tüm şehirlerde bir Stari Grad bulunmaktadır. Budva şehrinde de bulunan Stari Grad, Eski Şehir anlamına gelmektedir. Şehrin en güney kısmında bulunan bir kayalık zemin üzerine kurulu bir şehirdir. Şehirde özellikle Yunan ve Roma dönemlerinden kalan birbirinden önemli ve değerli yapılaşma söz konusudur. Özellikle de antik şehirde bulunan yapıların önemli bir kısmı Venedik döneminde yapılmıştır. Bir kaleyle çevrilmiş olan Stari Grad’ta özellikle taş sokaklar tarihi dokunun korunduğu mimarileri ile antik binaları son derece eşsiz ve tarihi bir gezi keyfi sunmaktadır. Kalenin kuzey kısmında bulunan 4 kapısı marinaya açılmaktadır. Bu kapılardan birisi olan kapı, adı “Ricardova Glava” olan sahile çıkmaktadır. Sayısı küçük meydandan oluşan bu antik şehirde tam turistlere hitap edecek kafe ve restoranlar şehir dinamikliğini sağlamaktadır. Antik şehir içerisinde ayrıca çok sayıda antik dönem kilisesi de bulunmaktadır. Bu antik şehir içerisinde ayrıca 200 yaşında olan Saint John Kilisesi, Saint Sabas The Santctified, Holy Trinity ve Saint Tronice Kilisesi gibi çok sayıda antik dönem kilisesi bulunmaktadır. 1979 yılında meydana gelen deprem sonrası büyük hasar aldığından 8 yıllık bir restorasyondan geçirilmiştir. Ayrıca UNESCO tarafından da korunan antik şehirlerden birisidir.
  • Budva Şehir Müzesi; Yunan, Roma ve Bizans dönemlerine ait eserlerin sergilendiği müze 1957 ile 1958 yılları arasında gerçekleştirilen arkeolojik kazı çalışmalarında bulunan eserler sonucunda hizmet vermeye başlamıştır. Müzede sergilenen eserlerin önemli bir kısmı ise şehirde gerçekleşen 1979 depremi sonrasında Stari Grad’da gerçekleştirilen restorasyon çalışmaları sırasında bulunan eser ve kalıntılardan oluşmaktadır. Müzede şu anda 4000’i aşkın eser sergilenmektedir. Bölgede hakimiyet kurmuş olan imparatorluklara ait izler, geleneksel kıyafetler, denizcilik alanına özel eserler, mobilyalar, silahlar ve sosyal yaşamda tarihi yoculuk sunan gündelik eşyalar bulunmaktadır. Hafta boyunca pazartesi hariç 09.00 ile 14.00 saatleri arasında ziyaret edilebilmektedir.
  • Budva Modern Galeri; Ülkenin Yugoslavya döneminden gelen modern sanat eserlerinin sergilenmekte olduğu bu galeri, mutlaka ziyaret edilmesi gereken noktalardan birisidir. Şehir merkezine oldukça yakın bir konumda bulunan galerinin farklı bir özelliği bulunuyor. Bu özelliğe göre galeride sergi düzenleyen her bir sanatçı tarafından en az bir adet eder galeriye bağışlanmış durumdadır. Bu durumda her zaman galeride sergilenmekte olan yüzlerce farklı sanatçıya ait olan 400’ü aşkın modern sanat eseri sergilenmektedir. Dolayısıyla hangi dönemde giderseniz gidin birbirinden özel modern sanat eserlerini inceleyebilirsiniz.
  • Sveti Stefan Adası; Tarihi 15.yüzyıla kadar uzanan Sveti Stefan adasının ana kara Budva ile herhangi bir kara bağlantısı bulunmamaktadır. Tarih boyunca bir balıkçı kasabası olan ada, dünyaca ünlü bir oteller zinciri tarafından 30 yıllık süreyle kiralanmıştır. Bu kiralama sonrasında adanın tüm çehresi değişmiştir. Ada bu süreçten sonra Prenses Margaret, Claudia Schiffer, Sylvester Stalone ve Sofia Loren gibi dünyaca ünlü isimlere ev sahipliği yapmıştır. Adanın tamamının gezilebilmesi için oteller zincirinin adada bulunan otellerinde konaklama gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Ancak adanın hem kuzey hem de güney kısmında bulunan sahiller ise herkese açıktır. Adaya Budva merkezden 15 dakikalık bir sürede ulaşım sağlanabilmektedir.
  • Sveti Nikola Adası; Şehir merkezinden sadece 1 kilometre uzaklıkta bulunan bu ada yerel halk tarafından “Hawaii” olarak isimlendirilmektedir. 2’şer kilometre uzunluğa sahip 3 farklı plajı bulunan adaya bot taksi ya da sandal ile kolayca ulaşım sağlanabilmektedir. Gidiş dönüş olacak şekilde bot taksiler 3 ile 5 Euro aralığında kullanılabiliyor. Bitki ve hayvan familyasının oldukça zengin olduğu adada geyik ve tavşanlar bulunmaktadır.
  • Open Art Studio; Şehirde 1998 yılında faaliyete başlamış olan Açık Sanat Alanı, sanat tutkunları için şehirdeki cazibe merkezi konumunda bulunuyor. Müzik, antika eser ve resim gibi pek çok farklı sanat eserine ilişkin sergiler düzenlenmektedir.
  • The Citadel; Şehirdeki “Old Town” bölgesinin güney kısmında bulunan ve şehirdeki en yüksek noktaya sahip olan Hisar, tarihi bir yapıya sahiptir. Şehre gelen turistlerin en fazla fotoğraf çektirdiği noktalardan birisidir. Çünkü şehrin en yüksek tepesinde bulunduğundan oldukça eşsiz bir şehir maznarası sunmaktadır. Hisarda bulunan restoranlarda eşsiz bir manzara eşliğinde yemek yemenin keyfini yaşayabilirsiniz. Hisar’da ikinci katta bulunan kütüphane ise oldukça zengin çeşitliliğin bulunduğu çok sayıdaki eski kitabı inceleme imkanı sunmaktadır. Ayrıca hisar yerleşkesi içerisinde bir adette küçük müze bulunmaktadır. Budva şehrinin tarihine ilişkin eserler sergilenmektedir.
  • The Ancient Necropolis; Antik Yunan ve Roma dönemlerinden gelen kalma mezarların bulunduğu dini bir mekandır.
  • St. Sava Curch; Kentin güney bölgesinde bulunan kilise, 1141 yılında yapılmasıyla antik dönem kiliselerinden birisidir. İçerisinde bulunan birbirinden eşsiz ve el emeği freskleri ile dikkat çekmektedir.
  • Basilica Remains; Kentteki gezinizi tarihi izler üzerinden yapmayı düşünüyorsanız, mutlaka ziyaret etmeniz gereken noktalardan birisi konumunda bulunmaktadır. Bazilika 5.yüzyıldan kalma kalıntıları içermektedir.
  • Mogren Beach; Adriyatik Denizi’ndeki şehirlerden birisi olan Budva’daki çok sayıdaki plajdan birisidir. Yaklaşık 300 metre uzunluğa sahip olan plaj, şehre en yakın konumdaki plaj olduğundan özellikle yaz aylarında fazlasıyla kalabalık olmaktadır.
  • Jaz Beach; 1 kilometreyi aşkın uzunluğa sahip plajlardan birisidir. Şehirdeki diğer plajlardan farklı olarak sahili taşlı değil kumludur. Bu sebeple de en fazla tercih edilen plajlardan birisidir.
  • Slovenska Beach; Tam tamına 1500 metre uzunluğa sahip olması ile kentteki en uzun plajlardan birisi konumunda bulunur. Sahili ağırlıklı olarak çakıllı bir yapıya sahiptir.
  • Becici Beach; Şehirdeki en uzun plajlardan birisi olan Becici Beach, 2.5 kilometre gibi bir uzunluğa sahiptir.
  • Queen’s Beach; Kraliçe Plajı adına sahip olsa da yerel halk tarafından Kral’ın Plajı olarak da isimlendirilmektedir.

Çetine (Cetinje) Gezilecek Yerler

Çetine veya orijinal adı ile Cetinje şehri, Karadağ’ın en önemli tarihi şehirlerinden birisidir. Karadağ’ın tarihine ve sosyal yaşamına tarih boyunca süre gelen yerleşim alanı olmasıyla ciddi bir kaynak oluşturmaktadır. Özellikle ülkedeki Osmanlı İmparatorluğu hakimiyeti süresince en önemli merkezlerden birisi olmuştur. Çevresindeki ihtişamlı dağlarıyla dikkat çeken şehir, yemyeşil bir vadiye sahiptir. Günümüzde tek katlı yapıların ve bunlara eşlik eden görkemli köşklerin yanı sıra ilk haliyle korunan sokakları eşsiz bir tarihi yolculuk sunmaktadır. Çetine gezilecek yerler listesinde yer alan tüm mekan ve alanlar genellikle ülke tarihinden mihenk taşlarını içermektedir.

Şehrin en önemli özelliklerinden birisi de Osmanlı İmparatorluğu’nun Karadağ’daki sınırlarının hemen dibinde olmasıdır. İlk defa 15.yüzyılda kurulmuş olan bu yerleşke başta Avrupa ülkeleri olmak üzere tüm dünya ülkelerinin elçiliklerinin konuşlanmış olduğu noktayı oluşturmaktadır. Ayrıca “Kraliyet Başkenti” unvanına da sahip olan Çetine gezilecek yerler arasında ülkedeki en önemli yerlerden birisidir.

  • Lipa Mağarası; Karadağ’ın eski dönemlerdeki başkenti konumunda bulunan Çetine şehrinin çevresinde bunun izleri görülebilmektedir. Şehir merkezine sadece 4 kilometre uzakta bulunan Lipa Mağarası, ülkede bulunan en büyük mağaradır. 2.5 km uzunlukta pasajları, sarkıtları, dikitleri ve kendisine has sütunları ile dikkat çekiyor. 100 dakikalık macera turların yanı sıra 45 dakikalık kısa tur seçenekleri de mevcuttur.
  • Çetine Manastırı; Şehirdeki en önemli yerlerden birisidir. Tarihte Osmanlıların saldırılarında çok defa yıkılmış ve yeniden yapılmış bir manastırdır. Her yeniden yapımında mimarisi farklılıklar taşıyor olsa da ruhunu bugüne kadar korumayı başarmıştır. Manastır ilk defa 1484 yılında yapılmıştır. Manastır avlusunun sağ kısmında yer alan şapel ise birbirinden değerli kayıtları ve eserleri içermektedir. Avrupa’daki çok sayıdaki kilisenin tapusunun dışında “Vaftizci Yahya” için mumya yapılan sağ kolu da burada tutulmaktadır. Bu el daha önce Bizans imparatorları, Osmanlı padişahları, Hristiyan şövalyeleri, Sırp kralları ve Rus çarları tarafından muhafaza edilmiştir.
  •  Biljarda; Kaleye yakın mimari özelliklere sahip olan bir saraydır. Prens-Piskopos ve şair olan Petar 2.Petrovic Njegos’un ikame etmesi için yapılmıştır. 1838 yılında Ruslar tarafından finanse edilmiştir. Evin en alt katında dönemin asker fotoğrafları, özel tasarım silahlar, askeri kostümler, piskopos haç ve giysileri, evraklar, ev dekor eşyaları bulunmaktadır. Njegos’un ünlü bilardosu da dahil olmak üzere kişisel eşyaları da sergilenmektedir. Karadağ’ın her yerinden getirilmiş olan en eski yazıtların bulunduğu “Lapidarium” ise müzenin arka bölümünde yer almaktadır.
  • Tarih Müzesi; Bugün müze olarak kullanılan bina, eski parlamento binasıdır. Karadağ’ın ve tabii ki Balkanların Taş Devri’nden başlayaran 1955 yılına kadar olan dönemini içeren eserleri içermektedir. Müze içerisinde kalıntılar, fosiller ve kemiklerinm dışında çok çeşitli eserler bulunuyor. Prens Danilo’nun suikasta uğradığı esnada üzerinde olan kıyafetlerinden, komünist dönemin izlerine ilişkin evrak ve eserler sergilenmektedir.

Herceg Novi Gezilecek Yerler

Karadağ’ın Kotor Körfezi’nin hemen girişinde bulunmakta olan Herceg Novi, eşsiz doğasına eşlik eden tarihi yapılarıyla kente gelenleri karşılamaktadır. Birbirinden değerli ve dünyada eşi benzeri bulunmayan tarihi ve dini yapılarıyla dikkat çeken bir şehirdir. Herceg Novi gezilecek yerler listesi içerisinde yer alan her yer mutlaka görülmelidir.

  • Kanli Kula; Muhteşem bir boğaz manzarasına sahip olan ve Adriyatik Denizi’ni seyreden tepede bulunan Kanli Kula, Osmanlı İmparatorluğu ile sürdürülen kanlı savaşlar neticesinde Osmanlılara geçmiştir. Osmanlı cephesinde 2 bini aşkın askerin şehit düştüğü bilinmektedir.  Bu nedenle Osmanlılar tarafından buraya “Kanlı Kule” adı verilmiştir. Ancak Karadağ yerel halkı tarafından “Kanli Kula” olarak isimlendirilmektedir. 1 Euro karşılığında giriş yapabilen kaleye çıkabilmek için bitmek bilmeyen merdivenleri tırmanmak gerektiğini göz ardı etmemelisiniz. Mimari özellikleri ve tarihi kadar kalede kalan esirlerin elleriyle duvara kazdıkları resimler, kalenin zindanlarının atmosferi pek çok detayıyla son derece sıra dışı yerlerden birisidir.
  • Stari Grad; Karadağ’daki tüm şehirlerde olduğu gibi Herceg Novi’de de bir Stari Grad yani “Eski Şehir” bulunur. Ancak diğer şehirlerden farklı olarak günümüzde de halen kent merkezini burası oluşturmaktadır. İçerisinde kalelerin, kulelerin ve tarihi yapıların bulunduğu alan sık ve yeşil ormanlık alanlarıyla dikkat çekmektedir. Özellikle sarı ve yeşil renklerdeki mimozalar, buranın en sembolik şeylerden birisidir.
  • Başmelek Aziz Mikail Kilisesi; Orijinal adı Church of Herceg Stjepan St. Micheal the Archangel olan Aziz Mikail Kilisesi, şehirde mutlaka görülmesi gereken yerlerden birisidir. Mimarisi Bizans stilinde ve Romanesk elementler içerdiği gibi Gotik ilavelere de sahiptir. Ayrıca düşük seviyede de olsa İslam mimarisi izlerini yapıda görebilmek mümkündür. Tüm bu parçalarıyla da son derece sıra dışı ve göze hitap eden bir mimari görselliği sağlamaktadır.

Kotor Gezilecek Yerler

Kotor şehri, Karadağ’ın en popüler ikinci şehri konumunda bulunuyor. Yurtdışı seyahatleri için mutlaka uğranması gereken duraklardan birisi olarak kabul edilmektedir. Kültürel, doğal ve tarihi yapısı ile dikkat çekmekte olan Kotor gezilecek yerler listesi de oldukça zengindir.

  • Kotor Old Town; Karadağ’ın Kotor şehrindeki Stari Grad’ı olarak isimlendirilir. Kentin tarihini tüm çıplaklığıyla aktaran dünyaca ünlü tarihi merkezlerden birisi konumunda bulunur. Grifit ve dar sokaklarından oluşan atmosferiyle Orta Çağ Balkan coğrafyasını yansıtan şehir, eşsiz bir deneyim arayanlar için birebirdir. Bu tarihi kent içerisinde 8.yüzyılda yapılmış Saat Kulesi bulunmaktadır. Bunun yanı sıra 13.yüzyılda yapılan Sveti Tripun Katedrali’de burada bulunmaktadır. 12. Yüzyılda inşa edilen Sveta Marija Kilisesi, 11. Yüzyılda gotik ve romanesk stilde inşa edilmiş St. Tryphon Katedrali, 19.yüzyılda inşa edilen Napoleon Tiyatrosu’da yine burada yer almaktadır. Ayrıca eski kentin en büyük kilisesi olan St. Nicholas Kilisesi de mutlaka görülmelidir.
  • Kotor Denizcilik Müzesi; Tarih boyunca denizcilik alanında son derece gelişmiş ve çağın önünde bir yapıya sahip olan kentin denizcilik tarihine ışık tutan bir müzedir.
  • Gospa od Skrpjela Adası; Karadağ’ın Kotor Koyu içerisinde bulunan bu ada, kentteki gezilecek en önemli merkezlerden birisi konumunda bulunmaktadır. “Sveti Djordje” olarak isimlendirilen adalardan birisi olan Gospa od Skrpjela Adası, denizcilikte maharetli olan yerel halk tarafından yapılmış yapay bir adadır.
  • Pima Sarayı; Dünya tarihinde inşa edilmiş birbirinden gösterişli saray örnekleri, tüm medeniyetlerin izlerini taşımaktadır. İhtişamları ile mevcut gücün bir simgesi olarak inşa edilen saraylara göre Pima Sarayı çok ama çok farklı bir yapıya sahiptir. 1667 yılında yaşanan depremin ardından inşa edilen Pima Sarayı, klasik ve geleneksel saray mimarisinden tamamen uzaktır. Saray antik dönem mimarisinin izlerini taşımakta son derece sade yapısıyla dikkat çekmektedir. Ayrıca sarayın pencerelerinde bulunan yeşil panjurları, muhteşem doğasıyla uyumlu olan sarayın tam Adriyatik stilini yansıtmaktadır.

Tivat Gezilecek Yerler

Karadağ’ın UNESCI listesinde bulunan Boka Koyu’ndaki yerleşim birimlerinden birisidir. Bu açıdan ülkenin en turistik şehirlerinden birisi olan Tivat gezilecek yerler listesi ile de oldukça cazip bir program sunmaktadır. Şehir genelinde bulunan doğallığını ve tarihini koruyan sokakları, bahçeleri, parkları, plajları, marinası ve tabii ki müzeleri ile eşsiz bir gezi deneyimi sunmaktadır. Karadağ gezi rehberi için en önemli turistik kaynaklardan birisi konumunda bulunmaktadır.

  • Porto Montenegro; Şehirde bulunan eski bir Yugoslavya deniz tesisinin altyapısı üzerine Kanadalı işadamı Peter Munk tarafından inşa ettirilmiştir. Avrupa kıtasının en büyük marinalarından birisi konumunda bulunmaktadır. Devasa boyutlara sahip olan mega yatlarda dahil olacak şekilde 500’den fazla yata yer sağlamaktadır. Ayrıca yatlar için bakım ve onarım hizmetleri de sağlamaktadır. Marina içerisinde mağazalar, spor tesisleri, özel havuzlar, deniz müzesi ve yat kulüpleri gibi çok sayıda sosyal alanda bulunmaktadır.
  • Ljetnjikovac Buca; Kentte bulunan en önemli simgelerden ve tesislerden birisidir. Karadağ dilince “Buca Yazlık Bağ Evi” anlamına gelmektedir. Gotik mimari stilde inşa edilmiş olan bina 18.yüzyıldan gelmektedir. Soylu bir Kotor ailesi olan “Buca Ailesi” tarafından hizmet vermektedir. Kentte konaklama ihtiyacına yanıt vermesinin dışında küçük bir ev, kilise, St. Micheal’e ithaf edilen şapel bulunmaktadır. Kentteki hemen hemen tüm kültürel etkinlikler burada yapılmaktadır.
  • Gornja Lastva; Tivat şehrine bağlı eşsiz doğal atmosfere sahip köylerden birisidir. Deniz seviyesinden 300 metre yükseklikte, “Vrmac Tepesi” etekleride bulunmaktadır. Köy su sarnıçları ve üzüm bağları ile dikkat çekmektedir. Ayrıca barok stilde inşa edilmiş “Kutsal Anne’nin Doğuşu” adına yapılmış bir kilise de yer almaktadır.
  • Tivat Şehir Parkı; Tivat şehrinin soyluları arasında bulunan Radali ve Lukoviz Aileleri’ne ait olan arazi üzerine inşa edilmiştir. İçerisinde bulunan botanik bahçesi “Deniz Kuvvetleri Parkı” şeklinde de isimlendirilir. Avusturya-Macaristan Ordusu Kumandanı Amiral Maksimilijan tarafından emrinde bulunan donanma kaptanlarına 1892 yılında buldukları tüm bitki ve çiçeklerin buraya getirilmesini emretmiştir. Bu şekilde donanmanın gittiği her yerden gelen binlerce farklı cinsteki ağaç ve otlar, buradaki gemi inşa tesisini botanik parka dönüştürmüştür.

Karadağ Gece Hayatı

Türkiye’den çok basit şekilde ulaşım imkanı bulunan Karadağ gece hayatı ile öne çıkan Balkan ülkelerinden birisi konumunda bulunmaktadır. Tüm şehirlerinin, özellikle de Adriyatik Denizi kıyısında bulunan şehirleri adeta turizm cennetidir. Yaz turizminin ekonominin temel dinamiğini oluşturduğu sahil kasabalarının bulunduğu Adriyatik Denizi tarafındaki sahilleri ülkenin gece hayatının en önemli merkezlerini oluşturmaktadır. Bu nedenle Karadağ’ın dillere desten gece hayatının enerjisini yakalamak ve hissetmek istiyorsanız Adriyatik kıyısındaki kasabalarını ziyaret edebilirsiniz. Üstelik Karadağ gece hayatı diğer pek çok Balkan ve Avrupa ülkesine göre çok daha ekonomik fiyatlara sahiptir. Karadağ geziniz sırasında gece hayatını merak ediyorsanız bulunduğunuz tüm şehirlerde tercih edebileceğiniz birbirinden güzel ve aynı zamanda popüler olan mekanlar bulunmaktadır.

  • Top Hill; Karadağ’ın Adriyatik şehirlerinden birisi olan Budva’da bulunan bu eğlence mekanı, gece hayatı arayanlar için en ideal mekanlardan birisidir. Son derece hoş ve keyifli bir atmosfere sahip olmasının dışında oldukça ekonomik fiyatlara sahiptir. Bar ve disko formlarını bir araya getiren son derece eşsiz bir atmosfere sahiptir.
  • La Roca; Karadağ’ın Budva şehrinde bulunan eğlence mekanları arasında en meşhurlarından birisidir. Hatta ülkenin en meşhur eğlence mekanlarından birisidir. Kendisine has bir atmosfere sahip olan mekanda kokteyller sadece 4  Euro gibi oldukça cüzi fiyatlara sahiptir.
  • Rafaello Budva; Karadağ gece hayatının en önemli merkezlerinden birisi konumunda bulunmaktadır. Bu eğlence mekanının en önemli özelliği ise hem şehrin hem de ülkenin en eski eğlence hizmete giren mekanı olmasıdır. Tarihi çok eski zamanlara dayandığından bulunduğu binada kendisi gibi oldukça eskidir. Bu nedenle mekanın içerisi adeta tarihi bir yolculukta doyasıya eğlence imkanı sunmaktadır. Son derece uygun olan fiyatları ile herkese hitap eden en özel mekanlardan birisidir.

Karadağ Festivalleri

Adriyatik Denizi kıyısında bulunan bir ülke olmasından dolayı Antik Yunan, Roma İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğu gibi ülkelerin izlerini barındıran önemli bir balkan ülkesi konumunda bulunmaktadır. Bu nedenle hem mimarisinde hem de kültüründe bu dönemlerden gelen birbirinden önemli izleri görebilmek mümkündür. Karadağ festivalleri de bu kültürel etkileşimi somut bir şekilde yansıtmaktadır. Ülkede yıl boyunca birbirinden farklı temalarda çok sayıda festival düzenlenmektedir. İlginizi çeken Karadağ festivallerini kaçırmak istemiyorsanız Karadağ gezisi programınızı bu festival tarihlerine göre düzenleyebilirsiniz. Gelin Karadağ’ın öne çıkan festivallerini inceleyelim.

  • Tripun Günü Festivali;  Karadağ’da ülkenin koruyucusu olduğu inancının hakim olduğu Tripun’a ithaf edilmiş bir festivaldir. Her yıl Ocak ayı sonu ile şubat ayı başında düzenlenmektedir. Ülkenin Kotor şehrindeki aynı isimde olan “Tripun Katedrali” çevresinde gerçekleştirilmektedir. Etkinlik boyunca geleneksel müzik ve danslarla eğlenceli aktiviteler düzenlenmektedir.
  • Kamelya; Karadağ’ın Kotor şehrinde düzenlenen, ülkenin en büyük festivallerinden birisidir. Her yıl mart ayında düzenlenmektedir. Festival boyunca çeşitli temalarda sergiler düzenlenmekte ve katılımcılara konserlerle keyifli zamanlar yaşatılmaktadır.
  • Herceg Novi Tiyatro Festivali; Her yıl nisan ayında düzenlenen festivalde, alternatif tiyatro grupları tarafından oyunlar sergilenmektedir.
  • Budva Müzik Festivali;  Her yıl haziran aylarında düzenlenen müzik festivali sadece ülkenin değil aynı zamanda da Balkanların ve hatta Avrupa’nın en değerli müzik festivallerinden birisidir. Festival tarihinde Boney M ve Goran Bregoviç gibi uluslararası üne sahip Balkan müzisyenlerini konuk etmiştir.

Karadağ’da Bulunan Türkiye Dış
Temsilcilikleri

PODGORICO BÜYÜKELÇİLİĞİ


Adres: Radosava Burica b.b. (Do Codre), 81000 Podgorica, Montenegro
Telefon: (020) 445.700 (yerel)
+382.20.445.700 (ulusal)
Fax: (020) 445.777 (yerel)
+382.20.445.777 (ulusal)
embassy.podgorica@mfa.gov.tr

Tarihi, coğrafik konumu, kültürü ve tabii ki plajları ile en çok ziyaret edilen Balkan ülkelerinden birisi olan Karadağ gezi rehberi ile ülkedeki tüm güzellikleri ve değerleri görebilirsiniz.

Yorum Yap

Yorum Yap