Rusya Gezi Rehberi

Tatildeyim Ekibi 28 Ekim 2020

+ -

Soğuk iklimi ve insanları, pahalı yaşam standartlarına sahip olan şehirleri, oldukça geniş bir coğrafyaya yayılmasından mütevellit gezmek için çok fazla zaman ve para harcanmasının söz konusu olmasıyla dikkat çeken Rusya’ya dair aradığınız her detayı bulabileceğiniz yazımıza hoş geldiniz! Rusya; her ne kadar turistler tarafından çok fazla tercih edilen ülkeler arasında ilk üçte bulunmasa da sahip olduğu kültürü, şehirleri, doğal güzellikleri, tarihi yapıları, taraflı tarafsız herkesi kendisine hayran bırakacak mimarisi ve daha birçok özelliğiyle gitmek isteyen insanların aklının bir köşesinde bulunmaktadır.

Federal yarı başkanlık tipi cumhuriyet ile yönetilen Rusya; dünyanın en geniş ülkesidir. Aynı zamanda, dünyanın en çok nüfusa sahip ilk on ülkesi arasında bulunmaktadır. Doğu Avrupa’dan tutun da Kuzey Asya’ya kadar çok geniş bir coğrafyaya uzanan Rusya toprakları üzerinde dünyanın başka bir ülkesinde bulamayacağınız kadar çeşitli yer şekilleri yer almaktadır. Rusya’ya neden gitmeliyim diye düşünüyor olabilirsiniz. Ülkenin geniş bir coğrafyaya yayılması gözünüzü korkutuyor olabilir. Ancak, Rusya toprakları üzerinde 23 Unesco Dünya Mirası bulunmaktadır. Bunun yanı sıra, 41 milli park ve 101 doğa rezervinin olmasıyla da tüm dünya ülkeleri arasında dikkat çekici bir konumda yer almaktadır. Doğal kaynak rezervleri bakımından çok zengin olan bu ülkenin ekonomisi de son derece güçlüdür.

Rusya; 85 farklı federal bölüme ayrılmaktadır. Yönetimde herhangi bir ayrıcalık olmaması adına bu federal bölümlerin her birisi iki delege ile Federasyon Konseyi’nde temsil etmektedir. Ancak, federal bölümlerin sahip oldukları özerklik bakımından aynı olduğunu söylemek mümkün değildir. Rusya’nın başkenti Moskova olmakla beraber Kazan, Kaliningrad, Novosibirsk, St Petersburg gibi önemli şehirleri de bulunmaktadır.

Rusya’ya gitmek için çok geçerli sebepleriniz var! Her şeyden önce, Dostoyevski’nin kitabına bile konu olan Beyaz Geceleri bu ülkeyi görmeniz adına başlı başına bir sebeptir. Bunun yanı sıra, Rusya; sanatsal etkinlikler bakımından çok gelişmiştir. Bolshoi Tiyatrosu’na gittiğiniz takdirde kendinizi çok ayrıcalıklı hissedeceksiniz. Buna ek olarak, Moskova metrosunu görmek için bile Rusya’ya gidebilirsiniz. Metro deyip geçmemek gerekir! Çünkü, dünyanın tartışmasız en büyük doğal güzellikleri arasında bulunmaktadır. St. Basil ve Kızıl Meydan gibi dünya tarihine damga vurmuş yerleri görmeniz doğru bir tercih olacaktır. Gorky Park; doğanın içerisinde kaybolmak isteyenleri cezbeden bir mekandır. Unesco tarafından koruma listesine alınmış Hermitage Müzesi’ni gezmeyi unutmamalısınız. Son olarak, Rus şehirlerinin her birisinde kaliteli bir gece hayatının olduğunu söylemeliyiz. Avrupa’nın eğlence hayatı denildiği zaman akla ilk gelen ülkelerinden birisi Hollanda kadar aktif ve canlı bir eğlence hayatı bulunmaktadır.

Rusya Nerededir?

Rusya; oldukça geniş bir coğrafyaya yayılmıştır. Bu yüzden, dünyanın birçok ülkesiyle sınır komşusu olma şansına sahiptir. Kuzeybatıdan başlayarak güneydoğuya kadar uzanan komşularının arasında Estonya, Letonya, Moğolistan, Litvanya, Polonya, Belarus, Norveç, Finlandiya, Azerbaycan, Kazakistan, Çin, Ukrayna, Gürcistan, ve Kuzey Kore bulunmaktadır. Bunun yanı sıra, deniz sınırı bakımından Japonya ve ABD ile komşu olmaktadır. Komşularının çok fazla olmasından dolayı dünya siyatesinde önemli bir yere sahiptir.

Rusya; görüldüğü üzere dünyanın birçok farklı ülkesiyle komşudur. Bu özelliğinden dolayı sınırlarını her zaman güvende tutması gerekmektedir. Osmanlı Devleti döneminden itibaren sıcak denizlere inmeye çalışan Rusya; bu isteğini gerçekleştirme noktasında yıllar içerisinde başarılı olmuştur. Çok geniş sınırları olmasından mütevellit kendisini her açıdan geliştirmiş bir ülkedir. Ordusu; karada, denizde ve havada olmak üzere dünyanın en güçlü orduları arasında ilk beşte yer almaktadır.

Rusya’da Hangi Dil Konuşulur?

Rusya; daha önce söylediğimiz gibi çok geniş bir coğrafyaya yayılmıştır. Toprakları üzerinde sayısız farklı kültürden insanlar yaşamaktadır. 160 farklı etnik grubun konuştuğu 100 farklı dil bulunmaktadır. Ancak, ülkenin resmi dili tahmin edildiği gibi Rusça’dır. Rusça’nın ardından ikinci sırada Tatarca ve üçüncü sırada Ukraynaca yer almaktadır. Bunun yanı sıra, ülkede yabancı dil olarak en çok konuşulan dil ise tahmin edildiği gibi İngilizce’dir. Bu yüzden, Rusça bilmiyorsanız çok rahat bir şekilde İngilizce iletişim kurabilirsiniz.

Rusya’da 2010’lu yıllarda yapılan bir araştırmaya göre nüfusun çoğunluğunun Rusça konuştuğu belirlenmiştir. İkinci sırada İngilizce yer alırken diğer sıraları Tatarca, Almanca, Çeçence almaktadır. Buna ek olarak, ülkede en çok konuşulan diller arasında Azerice, Osetçe, Dargince, Fransızca, Avarca, Çuvaşça, Ermenice yer almaktadır. Bilhassa Ermenilerin Rusya’da yaşayan halklar arasında altıncı sırada bulunmasından dolayı Ermenice’nin kullanım alanı genişlemektedir.

Rusya’da Dini İnanç

Rusya’nın dini inancı; 10.yy’dan itibaren herhangi bir şekilde değişmemiştir. Ülkede çok uzun zamandan bu yana Ortodoks kilisesinin hakimiyeti bulunmaktadır. Rusların birçoğu Hristiyan olmakla beraber Müslümanların, Budistlerin ve Hinduların da sayısı az değildir. Rusya’da dini inanç konusunda 1997 yılındaki yasanın geçerliliği halen daha devam etmektedir. Hristiyanlık başta olmak üzere İslam, Budizm ve Yahudilik; Rus toprakları üzerinde kabul edilen dini inanışları meydana getirmektedir. Sonuç olarak, 1997 yılından başlayarak günümüzde kadar Rus hükümetleri; Hristiyanlık başta olmak üzere bu dört dini tanımaktadır.

Ortodoks Hristiyanlık; ülkedeki geleneksel ve en büyük din oluşuyla dikkat çekmektedir. Aynı zamanda, 1997 yılında yürürlüğe giren yasayla Ortodoks Hristiyanlık; ülkenin tarihi mirasının bir parçası olarak kabul edilmiştir. Ülkedeki kayıtlı Ortodoks cemaatlerinin yüzde 95’lik kısmı Rus Ortodoks Kilisesi’ne aittir. Bunun yanı sıra, bu cemaatler arasında ilk sırada Eski İnananlar bulunmaktadır. İkinci sırada ise birtakım küçük Ortodoks kiliseleri yer alır. Rusya’daki dini inancın şekillenmesinde 1991 yılında Sovyetler Birliği’nin dağılması etkili olmuştur. Bu tarihten itibaren Rusya’da Sibirya Şamanizmi yaygın hale gelmiştir. Sonuç olarak, ülkede her ne kadar yasayla dört dinin varlığı kabul edilse de 1990’lı yılların sonu ve 2000’li yılların başından bu yana Rus makamlarının dini inançlara olan saygısı azalmaktadır. İnsanların bu konuda eskisi kadar özgür olmadığını söylemek mümkündür.

Rusya’nın Kısa Tarihi

Dünyanın en eski ve güçlü devletleri arasında bulunan Rusya’nın tarihi üçüncü ila sekizinci yüzyıllar arasında Avrupa’da bilindik bir grup olan Doğu Slavları ile başlamaktadır. Ruslar; tarih sahnesinde çıktıktan sonra adlarını kısa zamanda duyurmuşlardır. 9.yy’da Varegler tarafından kurulan Orta Çağ Kiev Rus Devleti ile tarihlerindeki ilk Rus devletini kurma şansına erişmişlerdir. Rusların tarihindeki en önemli gelişmelerden birisi de Ortodoks Hristiyanlığı kabul etmeleri olmuştur. Tarih boyunca Bizans ve Slav kültürlerinin karışımına aracılık eden Rusya; 9.yy’da kurulan Orta Çağ Kiev Rus Devleti’nin dağılmasının ardından ortaya çıkan küçük devletleri toprakları üzerinde toplamıştır. Ancak, bu küçük devletler, kısa süre içerisinde Moğollar tarafından işgal edilerek hakimiyetleri altına alınmıştır.

Moğollar tarafından işgal edilen bu devletler; bir süre sonra Altın Orda Devleti’nin kolları haline gelmişlerdir. Ancak, Rus devletleri, kısa süre içerisinde Altın Orda Devleti’nden ayrılarak bağımsızlıklarını ilan etmişlerdir. Prenslik haline gelen küçük Rus devletleri; bir araya gelerek Moskova Knezliği’ni kurmuşlardır.

Rusya’nın büyük bir devlet haline gelmesi ise yıllar içerisinde gerçekleşmiştir. 18.yy’a gelindiğinde fetihlerin sayısını arttıran ve bir yandan da keşifler ile yepyeni coğrafyalar tanıyan Rusya; Avrupa, Kuzey Amerika ve Alaska’ya kadar uzanan çok geniş sınırlara sahip Rus İmparatorluğu’na sahip olmuştur. Rusya tarihinde iz bırakan olayların başında 1917 Ekim Devrimi gelmektedir. Bu olayın ardından Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti olarak varlığını sürdüren Rusya; dünyanın ilk anayasal sosyalist devleti olmasından mütevellit önemlidir. Ruslar; daha önce de söylediğimiz gibi sıcak denizlere inmek adına savaşlara girmekten hiçbir şekilde kaçınmamışlardır. Hem Birinci hem de İkinci Dünya Savaşı’na katılan Rusya; bilhassa İkinci Dünya Savaşı’nın müttefikler tarafından kazanılmasında önemli bir rol oynayan Sovyetler Birliği’nin kurulmasında ve varlığını devam ettirmesinde büyük paya sahiptir.

Sovyetler dönemi ise tüm dünya tarihini yakından etkileyecek gelişmeler taşımaktadır. Dünyanın ilk yapay uydusu ve ilk insanlı uzay uçuşu olmak üzere etkileri halen daha süren gelişmelere imza atılmıştır. Sovyetler’in dağılmasının ardından ise 1991 yılında Rusya Federasyonu kurulmuştur.

Rusya’ya Ne Zaman Gidilir?

Kuzey Avrasya’nın en önemli ülkesi olan Rusya; 17 milyon km2’lik yüzölçümüne sahiptir. Oldukça geniş bir coğrafyaya yayılmasından mütevellit ülkedeki iklim şartları bölgelere göre değişkenlik göstermektedir. Dokuz farklı zaman dilimine sahip olan Rusya’ya gitmek isteyenlerin bu hususa önem vermesi gerekmektedir. Rusya’ya ne zaman gidilmeli diye düşünüyorsanız size kış tatiliniz için Rusya’dan daha iyi bir seçenek olamayacağını söyleyebiliriz. Tahmin edildiği gibi Rusya’da kışlar çok soğuk ve sert geçmektedir. Bu yüzden, dünyanın her yerinden sayısız insan kayak tatili yapmak adına Rusya’ya gelmektedir.

Kış aylarının yanı sıra istediğiniz takdirde yaz aylarında da Rusya’ya gidebilirsiniz. Günlerin uzun olduğu bu dönemde ülkedeki sayısız festivale ve etkinliğe katılma şansına erişebilirsiniz. Örneğin, ülkenin başkenti olan Moskova’da bahar ve yaz aylarını karşılamak adına Maslenitsa Festivali düzenlenmektedir. Ayrıca, Rus kültürünü en iyi tanıtan organizasyonlardan birisi olan Kış Festivali’nin yanı sıra ışık gösterilerinin şehri aydınlattığı Işık Çemberi Festivali’ne de katılabilirsiniz. Rusya’ya gitmek istiyorum ancak tercihim Moskova’yı görmek olacak diye düşünüyorsanız bu şehre bilhassa Temmuz ve Ağustos aylarında gitmelisiniz. Bunun sebebi ise dünyanın birçok ülkesinden insanın görmek için kilometrelerce yol kat ederek Rusya’ya geldiği Beyaz Geceler olmaktadır. Rus edebiyatı meraklısı iseniz Beyaz Geceler’i muhakkak duymuşsunuzdur. Bu doğa olayını siz de görmek istiyorsanız Rusya seyahatinizi bu dönemde planlamalısınız. Moskova’da gece 02.00 hatta 03.00’e kadar havanın apaydınlık olması söz konusudur. Güneş battıktan kısa bir süre sonra tekrar doğmaktadır.

Rusya’ya Nasıl Gidilir?

Rusya hakkında bilgi vermeye çalıştığımız bu yazıda sizlerin en çok merak ettiği hususlardan birisinin de Rusya’ya nasıl gidildiği yönünde olduğunu tahmin edebiliyoruz. Rusya’nın turistik vize isteyip istemediği en çok merak edilen detaylar arasında bulunuyor. Bu konuya geçmeden önce Türkiye’den havayolu ile oldukça rahat bir şekilde Rusya’ya gidebileceğinizi söyleyebiliriz. Hem İstanbul hem de Ankara’dan birçok uçuş yapılmaktadır. Anapa, Ekaterinburg, Kazan, Kursk, Moskova, St Petersburg, Ufa, Tambov ve daha birçok şehre uçuşlar gerçekleştirilmektedir. Bunun yanı sıra, bütçeniz uygun değilse karayolu ile de gidebilirsiniz. 2020 yılının Eylül ayında olduğumuz şu günlerde Türkiye – Rusya uçak biletleri hakkında da ortalama bilgi verebiliriz. Öncelikle, İstanbul üzerinden aktarmasız olmak şartıyla iki saati biraz aşkın bir sürede Rusya’ya varabilirsiniz. Bunun yanı sıra, aktarmalarla beraber bu süre en çok beş saate kadar çıkmaktadır. Buna ek olarak, İstanbul’dan Moskova’ya uçak bileti arıyorsanız biraz şanslı olduğunuz takdirde bin 500 TL civarında bilet bulabilirsiniz. Uçak bileti fiyatları; tahmin edeceğiniz gibi gideceğiniz zamana göre değişmektedir. Ancak, günümüz havayolu şirketlerinin birçok kampanyasının ve indiriminin olduğunu da eklemek gerekir.

Rusya’ya nasıl gidilir başlığında biraz da ülkenin turist kabul etme şartlarından bahsetmeliyiz. Her şeyden önce, Rusya’ya hangi amaçla gittiğinizi belirlemelisiniz. Turist olarak gidiyorsanız farklı, eğitim amacıyla gidiyorsanız bambaşka prosedürlerle karşılaşacaksınız. Turistik sebeplerle Rusya’yı görmek istiyorsanız ve planlama konusunda iyi değilseniz turlara katılabilirsiniz. Bilhassa Moskova ve St Petersburg için organize edilen turlar bulunmaktadır. Bu turların belirli dönemlerde uygun fiyatlarla sunulduğunu da eklemek gerekir.

Rusya’ya nasıl gidilir diye düşünenlere her şeyden önce gidiş amaçlarını belirlemelerini söylemeliyiz. Bunun yanı sıra, gerekli maddi kaynakları yaratmaları istenmektedir. Vize prosedürlerinin halledilmesi ve gidiş amacına uygun olarak doğru uçak biletinin veya turun bulunması gerekli olmaktadır. İşin ekonomik boyutundan bahsetmek gerekirse Rusya’nın ortalama bir Avrupa ülkesi kadar pahalı olduğunu söylemeliyiz. Turist olarak bir hafta boyunca Rusya’da kalmak istiyorsanız en az iki bin TL’yi gözden çıkarmalısınız. Daha uzun süre kalacaksanız ve eğitim, iş gibi sebeplerden dolayı burada bulunuyorsanız çok daha yüksek rakamlara ihtiyacınız olacaktır.

Rusya’ya gidişte vize konusu ise son zamanlarda sorunların yaşandığı bir mevzu olarak bilinmektedir. Birkaç yıl öncesinde kadar Türk pasaportuna sahip kişilerden herhangi bir şekilde vize talep edilmiyordu. Ancak, yaşanan bazı siyasi gelişmelerden dolayı bu konu biraz farklı bir hale bürünmüştür. Sonuç olarak, 2020 itibariyle, Rusya’ya yeşil pasaport ve diğer resmi pasaportlarla vizesiz olarak girişi yapılmaktadır. Bunun yanı sıra, Rusya, geçtiğimiz dönemlerde Türkiye’nin de aralarında bulunduğu bazı ülkeler için online vize uygulaması başlatmıştır. Ücretsiz olarak verilen bu hizmet ile ülkeye turist olarak gelmek isteyenler için önemli bir avantaj oluşturulmuştur. Fakat, bu uygulama, yalnızca St Petersburg için geçerlidir. İlerleyen zamanlarda ülkenin diğer şehirleri için geçerli olup olmayacağı belli değildir.

Rusya İklimi ve Hava Durumu

Dünyanın en büyük yüzölçümüne sahip olan Rusya’da bölgeler arası farklı iklimlere rastlanmaktadır. Ancak, ülkenin büyük bölümü ılıman karasal iklim kuşağında bulunmaktadır. Kuzey Buz Denizi adalarının yanı sıra Kuzey kara bölgeleri; arktik ve yarı arktik kuşağında yer almaktadır. Çok büyük bir coğrafyada bulunan Rusya’da birçok farklı iklim tipi bulunmaktadır. Ülkenin orta bölgelerinde tundra iklimine rastlanmaktadır. Orta ve uç güneydoğu bölgelerinin haricinde nemli karasal iklim; Rusya’nın neredeyse her yerine hakim olmaktadır.

Ülkenin güneyinde bulunan dağlar; Hint Okyanusu’ndan gelen sıcak hava kütlelerinin girişini engellemektedir. Bu duruma ek olarak, ülkenin batı ve kuzey bölgeleri ise Arktik ve Atlantik’in etkilerine son derece açıktır. Ülke coğrafyasında Kuzey Avrupa Rusyası ve Sibirya’nın önemli bir çoğunluğunun yarı arktik iklime sahip olduğunu söylemek gerekir. Kuzeydoğu Sibirya’nın iç bölgelerinde ise tahmin edildiği gibi dünyanın en şiddetli kış ayları yaşanmaktadır. Ancak, ülkenin diğer bölgelerinde kışlar bu kadar sert geçmemektedir. Son olarak, Arktik Okyanusu kıyılarında ve Rus Arktik Adaları’nda ise kutup ikliminin hakim olduğunu söylemeliyiz. Sonuç olarak, Rusya’ya kış aylarında geliyorsanız soğuk havalara karşı son derece hazırlıklı olmalısınız. Bunun yanı sıra, tercihiniz yaz ayları ise hava durumu konusunda herhangi bir sorun yaşamazsınız.

Rusya Mutfağı

Rusya’nın yemek kültürü; tahmin edildiği gibi coğrafyası ve iklim koşullarıyla benzerlikler taşımaktadır. Rus mutfağı denildiği zaman akla ilk olarak deniz ürünleri gelmektedir. Gerçekten de ülkenin neresine giderseniz gidin deniz ürünlerinin belki de en kalitelilerini yeme şansına erişeceksiniz. Rusların öğünlerinin her birine deniz ürünleri damga vurmaktadır. Havyar, lakerda ve balık gibi yiyecekleri kahvaltıda dahi tüketen Ruslar; belki de uzun boylu ve fizikli olmalarını bu tarz beslenmelerine borçludurlar.

Rusya’da kahvaltıya çok önem verilmektedir. Mersin balığı ile beraber tüketilen esmer lakerda ekmeğinin yanı sıra dünyaca ünlü Rus yumurtası da kahvaltı sofralarının vazgeçilmezleri arasında bulunmaktadır. Ruslar; hangi öğün olursa olsun, protein ağırlıklı beslenen insanlardır. Örneğin, Rus kahvaltılarında reçel veya marmelat gibi Türk kahvaltı öğelerinin hiçbirisine rastlayamazsınız. Ancak, bizim kültürümüzde olduğu gibi onların da kahvaltıda çay, meyve suyu, süt ve kahve tüketmesine rastlayabilirsiniz.

Kahvaltı dışındaki öğünlerde neler yendiği ise bölgelere göre değişmektedir. Çok geniş bir coğrafyaya yayılan Rusya’da farklı bölgelerde farklı yiyecekler popülerdir. Örneğin, Kuzey Rusya’da shchi adı verilen yapımında hem lahananın hem de balığın kullanıldığı bir çorba son derece popülerdir. Buna ek olarak, yine aynı bölgede lahanalı yemekler ve arpa içerikli yemekler tercih edilmektedir. Ülkenin Don bölgesinde ise ucha adı verilen domates ile beraber hazırlanan bir balık çorbası son derece popülerdir. Güney Rusya’da ise adını ülke sınırlarının dışına kadar çıkarmış olan Borsc çorbası çoğunlukla tüketilmektedir.

Rusya’daki insanların hepsinin şehirlerde yaşadığını söyleyemeyiz. Birçok insan ormanlık alanda yaşamaktadır. Bu bölgedeki insanların yemek tercihleri de farklılık göstermektedir. Av etleri başta olmak üzere tütsülenmiş etler, mantar, kurutulmuş balıklar ve orman yemişleri çok fazla tüketilmektedir. Rus mutfağında çorba veya ana yemek olmasından bağımsız olarak neredeyse her yemekte mantar kullanılmaktadır. Bunun yanı sıra, yapmış oldukları kebaplar ise bize kıyasla daha farklıdır. Çünkü, etler biraz daha irice doğranmaktadır. Ayrıca, etlerin arasında soğan yerleştirilmektedir. Yapmış oldukları bu yemeğe ise şaşlık adını vermektedirler. Ülkede tatlı kültürü pek gelişmemiştir. Ancak, yapılan tatlılarda genel olarak orman yemişleri veya bal kullanılmaktadır.

Rus mutfağını özetlemek gerekirse deniz ürünleri sevmiyorsanız kendinizi aç kalmış gibi düşünebilirsiniz! Ancak, yine de bir Hindistan veya Tayland kadar olmasa da aromatik otların ve baharatın yoğun olarak kullanıldığı lezzetli yemekleri de bulunmaktadır. Soğan, sarımsak, tarçın, nane, karabiber, safran gibi baharat ve yiyecekleri seviyorsanız damak tadınıza uygun bir şeyler bulabilirsiniz. Ülke mutfağında bir Fransız mutfağı kadar olmasa da soslara ayrı bir önem verilmektedir. Smetana adı verilen ekşi krema ve soslarla hazırlanan sosların tadına hayran kalacaksınız. Çorbalar, sebze ve et yemekleri, balık çeşitleri olmasından bağımsız olarak neredeyse her yemek soslar ile beraber servis edilmektedir.

Rus Mutfağının Mutlaka Tadılması Gereken Lezzetleri

Rus mutfağı hakkında genel bilgi aldıktan sonra Rusya’ya gittiğiniz zaman ne yemeniz gerektiğine dair birkaç ipucu öğrenmeye ne dersiniz? Çok zengin bir mutfak olan Rus mutfağında aşağıdaki lezzetleri tatmadan asla ülkeye dönmeyin!

Böfstrogonof: Popülerliği tüm dünyaya kadar ulaşmıştır. Parmak kalınlığında kesilen dana bifteğinin yukarıda bahsettiğimiz gibi mantar, soğan ve sarımsak soslarıyla birleşmesi ile hazırlanmaktadır. Ayrıca, hardal eklenmesiyle beraber harika bir lezzet olarak karşınıza çıkmaktadır.
Borş Çorbası: Domates çorbasından daha kırmızı bir renge sahip olan borş çorbasında pancar ana malzeme olarak kullanılmaktadır. Bu çorbanın içerisinde lahana, havuç ve kereviz gibi sebzeler de bulunmaktadır. Ayrıca, et ve tavuk suyuyla hazırlanmaktadır.
Piroşki: Türkiye’deki poğaçanın Rus versiyonudur diyebiliriz. Kıymalı veya kuşbaşı etli olarak hazırlanmaktadır.
Pelmeni: Mantı seviyorsanız bu lezzete hayran kalacaksınız. Bizdeki mantının tam aksine üzerine ketçap ve mayonez dökülmektedir. Ayrıca, içerisine marmelat konulan tatlı versiyonu da bulunmaktadır.
Çikolatalı Mereng: Tatlı yönünden çok zengin olmayan Rus mutfağının dikkat çeken bir lezzetidir. Yumurta beyazının kar haline getirilip pişirilmesinin ardından oluşmaktadır. Türk pastanelerinde satılan bezeye benzediğini söyleyebiliriz. Pişirilmesinin ardından üzerine çikolatalı sos gezdirilmektedir.
Blini: Krep veya pankek sevenlerin Rusya ziyaretlerinde kahvaltılarda tüketebilecekleri lezzetler arasında bulunmaktadır. Türkiye’de olduğu gibi üzerine reçel, marmelat veya çikolata sosları dökülerek yenebilir.
Zakuski Çar: Rusların yemek kültürü kadar meze kültürü de son derece gelişmiştir. Bu noktada, ülkenin en ünlü mezelerini bir arada görebileceğiniz Zakuski Çar; aslında bir meze tabağıdır. Tüm dünyada çok sevilen Rus salatasının yanı sıra balık yumurtası, karides ve kaparili rulo somon, havyarlı katı yumurta, slotka, tarama gibi ülkeye ait mezelerin bulunduğu tabak; aynı zamanda kızarmış ekmekle beraber servis edilmektedir.

Rusya’da Ulaşım

Yazının başından bu yana dile getirdiğimiz gibi çok geniş bir coğrafyada bulunan Rusya’da bir yerden bir yere gitmek kolay değildir. Birçok şehrin olduğu ülkede şehirlerarası ulaşımda zamandan tasarruf etmek adına havayolu tercih edilmektedir. Havayolu ulaşımı; diğer ulaşım seçeneklerine kıyasla pahalıdır. Ancak, gitmek istediğiniz yere sorunsuz olarak ulaşmak adına tercih etmeniz gereken bir seçenek olarak dikkat çekmektedir. Ülkenin hemen hemen her şehrinden başka bir şehrine aktarmalı veya aktarmasız olarak yapılan uçak seferleri bulunmaktadır.

Rusya; demiryolu ulaşım kalitesi bakımından dünyanın en iyi ülkeleri arasında bulunmaktadır. Oldukça rahattır. Yataklı veya yataksız ya da restoranlı olmak üzere vagon seçenekleri vardır. Trenler sayesinde Rusya’nın bir ucundan başka bir ucuna gitme şansını elde edebilirsiniz. Bunun yanı sıra, başkent Moskova’dan başka şehirlere hızlı tren seferleri yapılmaktadır. Demiryolu ulaşımının yanı sıra karayolu ulaşımının da çok fazla tercih edildiğini söyleyebiliriz. Ancak, ülkede bir şehirden başka bir şehre gitmek için otobüslerden faydalanmak çok doğru bir seçenek olmayabilir. Çünkü, uzayan yollardan dolayı neredeyse tüm tatiliniz yollarda geçecektir.

Rusya şehir içi ulaşımda ise önünüzde birden çok alternatifiniz bulunmaktadır. Otobüs, tramvay, minibüs, troleybüs gibi seçenekler sayesinde şehir içi ulaşım nispeten daha hızlı bir şekilde yapılmaktadır. Buna ek olarak, metro ve tramvay organizasyonu konusunda Rusya; dünyanın en başarılı ülkelerinin başında gelmektedir. Buna ek olarak, ülkedeki tüm üniversiteler, bulundukları şehirlerin merkezinde yer alırlar. Bu yüzden, öğrencilerin okullarına ulaşmasında herhangi bir sorun yaşanmaz. Rusya’da şehir içi ulaşım; Avrupa ülkelerine kıyasla daha ucuzdur. Türkiye’de olduğu gibi aylık paso edinilerek otobüs, tramvay veya metro gibi toplu taşıma araçlarına binmek söz konusudur. Tüm bunların yanı sıra, Rusya’da taksiye binmenin çok fazla tercih edilmediğini söylemeliyiz. Metro ve tramvay gibi seçeneklerin çok fazla tercih edilmesinin yanı sıra Rusya’da farklı bir yöntem bulunmaktadır. Yoldan geçen herhangi bir otomobili taksi niyetine kullanabilirsiniz. Durması için el kaldırdığınız otomobil; ücretini vermeniz şartıyla sizi istediğiniz yere götürecektir.

Moskova Ulaşım Seçenekleri

Moskova; ulaşım imkanları bakımından Avrupa’nın en gelişmiş başkentleri arasında bulunmaktadır. Ancak, aynı zamanda, dünyanın en yoğun trafiğinin yaşandığı şehir olarak dikkat çekmektedir. İstanbul trafiğinden şikayet edilse de Moskova’da çok ciddi trafik vardır. İnsanlar, saatlerini bu trafikte harcarlar. Tüm bunlara ek olarak, şehirdeki birçok yere yürüyerek gidebilirsiniz. İstediğiniz takdirde gelişmiş metro sistemlerinden faydalanabilirsiniz. Moskova metrosu; güzelliğiyle görülmesi gereken bir yer olduğu kadar sabah 05.30’dan başlayan ve gece 01.00’e kadar devam eden seferleriyle hızlı ve sürekli ulaşım imkanı sağlamaktadır. Fakat, gece 01.00’den sonrası için ise taksi tercih etmelisiniz.

Moskova’da şehrin her yerine metro ile ulaşabildiğiniz gibi otobüs ve troleybüs de kullanabilirsiniz. Dışarıdan bilet temin edebileceğiniz gibi otobüs şoförüne para vererek de binme şansını elde edebilirsiniz. Şehirde durak sayılarının fazla olmasından dolayı otobüs kullanımının pek gelişmediğini eklemek gerekir. Taksi kullanımı ise yukarıda belirttiğimiz gibi diğer Avrupa şehirlerine kıyasla farklıdır. Gidilecek yer konusunda taksicilerle pazarlık yapılmaktadır. Bu noktada, şehirdeki taksi fiyatlarının son derece esnek olduğunu söylemeliyiz. Bir turist olarak Moskova’ya geldiyseniz kazıklanma ihtimalinizin fazla olduğunu söylemek gerekir. Bu yüzden, iyi pazarlık yapmanız şarttır. Bunun yanı sıra, geceleri taksiye binmenin bir nebze tehlikeli olduğuna değinmek gerekir.

Son olarak, havaalanı ulaşımı ise Türkiye’de olduğu gibi shuttle servisler aracılığıyla yapılmaktadır. Bu servisler ücretli olmakla beraber 24 saat faaliyetlerine devam etmektedir.

Rusya Gezilecek Yerler

Rusya gezi rehberi yazımızın şu kısmına dek bu güzel ülke ile ilgili çok fazla şey öğrendiniz! Ancak, yazının belki de en çok merak ettiğiniz kısmı olan Rusya gezilecek yerler bölümüne geçmiş bulunuyoruz! Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin en büyük ülkesi olan Rusya; Sovyetler’in dağılmasının ardından oldukça geniş topraklara ve belki de herkesin merak ettiği tarihi özelliklere sahiptir. Gören herkesin hayran kalacağı sahillerinin yanı sıra ülkenin kuzeyindeki buz gibi toprakları sayesinde kendi içerisinde birçok zıtlığı barındırmaktadır. Ancak, bu sayede, hem yaz hem de kış tatili yapmak için Rusya’ya gelmeyi tercih edebilirsiniz.

Bildiğiniz gibi bazı ülkeler yalnızca yaz turizmine uygundur. Ancak, Rusya; yılın her mevsiminde gelip görebileceğiniz bir ülkedir. Size aradığınız her türlü güzelliği sonuna kadar sunmaktadır. Gelin hep birlikte Rusya’da nereleri gezip görebileceğiniz konusunda sizlere bilgi verelim!

Moskova Gezilecek Yerler

Tahmin edebileceğiniz gibi ilk olarak Moskova ile başlıyoruz! Ülkenin başkenti olan Moskova; tarihi dokusunun yanı sıra doğal güzellikleri, mimari özellikleri, günün her saatinde aktif ve enerjik şehir hayatı, turistlere olan yakın ilgisi ile mutlaka görmeniz gereken bir şehirdir. Moskova’ya geldiyseniz bu şehri hakkını vererek gezmek adına en az bir hafta ayırmanızı tavsiye edilebiliriz.

Kızıl Meydan: Moskova denildiği zaman hatta Rusya akıllara geldiğinde birçok kişinin zihninde Kızıl Meydan canlanmaktadır. Bu meydan; 15.yy’dan bu yana Rusya’nın tarihine tanıklık etmiştir. İdam cezaları, gösteriler, geçit törenleri ve mitingler; yüzyıllardan bu yana bu meydanda yapılmıştır. Kızıl Meydan’a geldiyseniz dikkatinizi muhakkak çekecek yapılar arasında Kremlin, Aziz Vasil Katedrali, Lenin’in Mozolesi gelmektedir. Katedralin hemen bitişiğinde ise Kafataslarının Yeri olarak bilinen kararname ve bildiri okunan mekan bulunmaktadır. Minin &Pozharsky Anıtı; Kızıl Meydan’da taşımış olduğu anlamdan ötürü mutlaka görmeniz gereken yerler arasındadır. Kızıl Meydan; yıllar içerisinde taşımış olduğu anlamdan sıyrılarak daha farklı niteliklere sahip olmuştur. Burada bulunan GUM Alışveriş Merkezi’ni ziyaret ederek ihtiyacınız olan türden her detayı satın alma şansına erişebilirsiniz.
Kremlin Sarayı: İlk kez 12.yy’da inşa edilen bu saray; yıllar içerisinde savaşlardan dolayı çok fazla zarar görmüştür. Bu yüzden, 17.yy’a kadar uzanan yenileme çalışmaları sayesinde günümüzdeki haline ulaşmıştır. Kremlin Sarayı denildiği zaman akla Büyük İvan Çan Kulesi gelmektedir. Bunun yanı sıra, bu saray; III.Ivan döneminden bu yana devletin yönetildiği yer olarak bilinmektedir. Rusya Devlet Başkanı’nın burada ikamet etmesinin yanı sıra içerisinde beş adet katedral ve silahlık gibi bölümler bulunmaktadır. Kremlin Sarayı’nı istediğiniz takdirde düzenlenen turlarla ziyaret edebilirsiniz. Ancak, yalnızca müzeleri ve çan kulesini görmenize izin verilmektedir. Rusya Ulusal Hazinesi; ziyaretçilerin en çok ilgi gösterdiği yer olarak dikkat çekmektedir.
Aziz Vasil Katedrali: Birbirine bitişik on şapelden oluşan bu yapı; Korkunç lakaplı IV. Ivan’ın emri doğrultusunda inşa edilmiştir. Dünyanın başka hiçbir yerinde göremeyeceğiniz farklı bir mimarisi bulunmaktadır. Günümüzde müze olarak hizmet vermesinden dolayı dünyanın her yerinden insanlar tarafından ziyaret edilmektedir. Aziz Vasil Katedrali’nin giriş katında yapının adını aldığı azizin mezarını görmeniz mümkündür.
Bolşoy Tiyatrosu: Geçmişten bu yana balo ve tiyatro gösterilerinin düzenlendiği bu yapıda günümüzde Bolşoy Bale Topluluğu’nun etkileyici performansları sergilenmektedir. Bunun yanı sıra, yapının bir kısmı müze olarak hizmet vermektedir. Ziyaret etmek isteyenler için Salı, Çarşamba ve Cuma günleri saat 11.30’da rehberli turlar düzenlenmektedir.
Gorky Park: Yeteri kadar tarihi yapı gezdiyseniz ve yeşil alan arıyorsanız Gorky Park; tam size göre! İkiye ayrılan parkın ilk kısmında çocuklar, gençler ve yetişkinler için eğlenceli vakit geçirilebilecek imkanlar bulunmaktadır. Lunapark ve spor kulübünde vakit geçirmenin mümkün olduğu gibi kışın parkın bir bölümünde buz pisti kurulmaktadır. Ayrıca, bungee jumping yapılmasına olanak sağlanmaktadır.
Lenin’in Mozolesi: Lenin’in ölümünün ardından Stalin’in emriyle inşa edilmiştir. Mozolenin 100m2’lik iç bölümünde lobi ve yas salonu bulunmaktadır. Aynı zamanda, Lenin’in naaşı; yas salonunda bulunan cam lahitte korunmaktadır.
Arbat Caddesi: Rusya’nın en popüler caddesi olmasıyla öne çıkmaktadır. Hem gündüz hem de gece saatlerinde son derece hareketlidir. Cadde üzerinde bulunan hediyelik eşya dükkanlarından bir şeyler satın alabilirsiniz. Puşkin Müzesi başta olmak üzere Şövalyeler Evi, Viktor Tsoi Anı Duvarı ve Bulat Okudzhava Anıtı da cadde üzerinde yer alan ve muhakkak görülmesi gereken değerler arasında bulunmaktadır.
GUM Alışveriş Merkezi: Bir alışveriş merkezi ne kadar önemli olabilir diye düşünebilirsiniz. Ancak, burası 1893 yılından bu yana varlığını devam ettirmektedir. Dünyanın ilk devlet mağazası olmasıyla öne çıkmaktadır. Alışveriş tutkunu iseniz sizin için buranın tam bir cennet olacağını söylemeliyiz. Üst düzey markalara ait birçok mağazayı burada bulabilirsiniz. 10.00 ila 22.00 saatleri arasında hizmet vermektedir.
Puşkin Müzesi: Rusya tarihini gözlemlemek isteyenler için harika bir seçenektir. Antik döneme ait buluntuların yanı sıra çağdaş Avrupa sanatçılarına ait eserlerin de burada sergilendiğini belirtmeliyiz. Modern Rus edebiyatı hayranı iseniz bu edebiyatın kurucusu olarak bilinen Puşkin’in çalışmalarına ve hayatına dair çok fazla şey öğrenebilirsiniz.
Tretyakov Devlet Galerisi: 1856 yılında kurulan ve güzel sanatlara ilgisi olan herkes tarafından büyük bir merakla ziyaret edilen bu galeride ilk olarak Tretyakov ve kardeşinin eserleri sergilenirken ilerleyen zamanlarda 11.yy ila 20.yy arasındaki döneme ait 1300’den fazla esere yer verilmiştir. Buraya geldiyseniz Rus simgeleri koleksiyonunu incelemeden kesinlikle dönmemelisiniz.
Novodevichy Rahibe Manastırı ve Mezarlığı: Gören herkesin hayran kalacağı bir mimarisi bulunmaktadır. Geçmişten bu yana birçok asilzadenin eğitim gördüğü bu katedralin hemen yanında bulunan mezarlığa da bir göz atmalısınız. Çehov, Gogol, Bulgakov ve Boris Yeltsin gibi isimlerin defnedildiği mezarların Rus tarihi açısından son derece önemli olduğunu söyleyebiliriz.
Moskova Metrosu: Yazımızda defalarca kez Moskova Metrosu’nun işlevinden bahsettik. Ancak, burası, yalnızca işleviyle öne çıkan bir yer değil! Bu metro; 223 durak boyunca faaliyet göstermektedir. Mühendislik açısından dünyanın en önemli yapıları arasında bulunan bu metro; II.Dünya Savaşı’na ait sığınakları da bünyesinde barındırmaktadır. Durakların her birini ziyaret etmeniz mümkün değil! Ancak, yine de rehberli turlara katılarak metronun güzelliğini ve önemini kavrayabilirsiniz.
Cathedral of Christ Saviour: Moskova’da bulunan katedraller arasında belki de en görkemli yapıyı temsil etmektedir. Bakırdan üretilen üç kubbesi başta olmak üzere iç ve dış mimarisine hayran kalmamak elde değildir.
Devlet Tarih Müzesi: Yalnızca Rus tarihinin değil Taş Devri’nden başlayarak günümüze kadar uzanan dünya tarihinin simgeleri arasında sayılabilecek eserlere ev sahipliği yapmaktadır. Beş milyona yakın eserin bu müzede sergilendiği bilinmektedir. Müze içerisinde bilhassa Orta Çağ Rus sergisi; dönemi aydınlatan kaynaklara ev sahipliği yapmasından dolayı dünyanın farklı yerlerinden gelen ziyaretçilerin ilgi odağı olmaktadır.
Tverskaya Caddesi: Bu cadde üzerinde çoğunlukla 19. ve 20.yy’da inşa edilmiş yapılar bulunmaktadır. Manege Meydanı’ndan başlayarak Leningrad’a kadar uzanan otoyol ağına sahiptir. Çok geniş bir cadde olmasından mütevellit yüzlerce ara sokağa sahiptir. Restoranlar, kafeler ve hediyelik eşya satan dükkanlar arasında seçim yaparken zorlanacaksınız!
Serçe Tepeleri: Moskova’ya yukarıdan bakmak istiyorsanız Serçe Tepeleri sizin için en iyi seçim olacaktır. Buraya çıktıktan sonra şehrin taraflı tarafsız herkesi etkileyen manzarasını görebileceksiniz. Rusya gezinizi size asla unutturmayacak fotoğraflar çekebilirsiniz. Gözlem platformunun bulunduğunu da söylemeliyiz.
Büyük Ivan Çan Kulesi: Daha önce de söylediğimiz gibi Kremlin’in en yüksek yapısı olarak dikkat çekmektedir. Kulenin içerisinde 21 adet çan bulunmaktadır. Bu çanlar arasından Büyük Yükseliş Çanı; en görkemlisi olarak dikkat çekmektedir. Çan kulesinin 137 basamaklı merdivenlerinden çıkmayı başardığınız takdirde Kremlin ve çevresinin eşsiz manzarasına yukarıdan tanıklık etme şansını da elde edeceksiniz.
Moskova Hayvanat Bahçesi ve Planetaryum: Doğal yaşama yakından tanıklık etmek istiyorsanız ve aynı zamanda uzaya dair bir şeyler öğrenmek istiyorsanız Moskova gezi rehberinize burayı da dahil etmelisiniz. Hayvanat bahçesinde bin farklı türden 7500 hayvan yaşamaktadır. Moskova Planetaryumu ise gözlem yapmak veya uzay, yıldızlar ve gezegenler hakkında bir şeyler öğrenmek isteyenlerin tercihi olmaktadır. Belirli bir giriş ücretinin olduğunu da eklemeliyiz.
Kozmonotluk Anıt Müzesi: Var olduğu günden bu yana uzay ile alakalı yapmış olduğu çalışmalarla bilinen Rusya; uzay keşifleri ile ilgili projelerini halka tanıtmak amacıyla Kozmonotluk Anıt Müzesi’ni inşa etmiştir. Sovyetler dönemine ait ilk roket motorunun yanı sıra ayda kullanılması için tasarlanan ve yine Sovyet dönemine ait olan Lunokhod isimli aracı inceleme şansına sahip olabilirsiniz. Aynı zamanda, uzay konusunda ABD ile ciddi bir rekabetin olduğu yıllara ait propaganda afişlerinin de burada yer aldığını eklemeliyiz.
Ostankino TV Kulesi: Rusya’nın teknolojik yapılarının başında gelmektedir. Televizyon ve radyo yayınlarının kalitesinin arttırılması ve daha çok kişiye ulaştırılması noktasında işleve sahiptir. Bunun yanı sıra, yerden 337 metre yüksekliğindeki bu yapıya çıkarak şehrin manzarasını yukarıdan izlemek mümkün olmaktadır. Aynı zamanda, burada bulunan restoranda bir şeyler yiyip içmek ve keyifli zaman geçirmek mümkündür.

Moskova gezilecek yerler kadar nerede kalacağınız noktasında da size fikir sunmalıyız. Konaklama konusunda gerçekten çok fazla alternatifiniz bulunuyor. Arbat, Tverskoy, Basmanny, Yakimanka gibi bölgelerde konaklama açısından herkesin bütçesine hitap eden seçenekler yer almaktadır. Aynı zamanda, şehrin en önemli caddesi olarak bilinen Lesnaya Caddesi’ndeki dört yıldızlı Holiday Inn Moscow Lesnaya; en popüler konaklama seçeneklerinin başında gelmektedir.

Yekaterinburg Gezilecek Yerler

Rusya’nın dördüncü büyük şehri olan Ekaterinburg; Ural Dağları üzerinde bulunmaktadır. Ekonomisiyle ülkeye büyük katkıda bulunmaktadır. Ağır sanayi merkezi olmasına ek olarak eğitim kurumlarına ev sahipliği yapmaktadır. Ayrıca, tarihi müzeleri ile de birçok kişinin gezip görmek istediği bir şehir konumundadır. Şehrin tarihine baktığımızda ise Rus çarlarının öneminin tartışılmaz olduğunu söylemeliyiz. Bunun yanı sıra, Türkiye’den direkt uçuşların yapıldığı bir şehirdir. Yalnızca dört saat 30 dakikada bu şehre ulaşabilirsiniz. Şehirde 500’den fazla konaklama seçeneği bulunmaktadır. İki yıldızlı otellerden beş yıldızlı olanlara kadar otel seçenekleri, hostel, apart daire, konukevi gibi seçenekler sayesinde bütçenize uygun seçimler yapabilirsiniz. Şehir içi ulaşım konusunda da en az Moskova kadar gelişmiş olduğunu söylemeliyiz.

Kan Kilisesi: Ekaterinburg kentinin hiç şüphesiz en büyük dini yapısıdır. Azizler Kilisesi olarak bilinmektedir. İlgi çekici mimari tarzından dolayı gören herkesin hayran kaldığı bir yerdir.
Vysotsky Gökdeleni: Şehrin simgesi olduğunu söyleyebiliriz. Aynı zamanda, şehrin en yüksek yapısıdır. 190 metre yüksekliğinde olmasının yanı sıra 2011 yılında inşasının tamamlanmasından dolayı oldukça yenidir. Adını ise Rus şair, müzisyen ve aktör olan Vladimir Vysotsky’den almaktadır.
Yükseliş Kilisesi: Tıpkı Moskova’da olduğu gibi Ekaterinburg’da da Ortodoks kiliseleri yer almaktadır. Yükseliş Kilisesi; geçmişte okul ve müze olarak kullanılmıştır. Ancak, 1991 yılından bu yana ibadet yeri olarak kullanılmaktadır. Barok mimari tarzında oluşuyla da dikkat çekmektedir.
Qwerty Anıtı: 2005 yılından bu yana ziyarete açılan bu anıt; şehir merkezinde bulunmaktadır. Klavye tuşlarından meydana gelmesinden dolayı ayrı bir öneme sahiptir.
Devlet Akademik Opera ve Bale Tiyatrosu: 1912 yılından bu yana faaliyet göstermekle beraber Rusya’nın en eski opera ve bale tiyatrosudur. En parlak zamanlarını Sovyetler Birliği döneminde yaşamıştır.
Güzel Sanatlar Müzesi: 1936 yılından bu yana faaliyetlerine devam etmekle beraber günümüzde de son derece önemli bir kültür merkezidir. Kalıcı ve süreli sergiler burada yapılmaktadır. Aynı zamanda, birçok eğitim ve araştırma çalışmasının da burada yapıldığını söylemek gerekir. Bu müzenin koleksiyonunda 17 ila 20.yy’a ait Rus sanatı başta olmak üzere 14 ila 19.yy’a ait Batı Avrupa sanatının en önemli eserleri sergilenmektedir. Girişin ücretli olduğunu söylemeliyiz.
N.I. Sevastyanov Evi: Rus tarihi açısından önemli bir yere sahip olan kültürel mirastır. Aynı zamanda, Ekaterinburg’un en kıymetli yapılarının başında gelmektedir.
Vaynera Caddesi: Ekaterinburg’un en işlek caddesi olarak bilinen Vaynera Caddesi; restoran ve kafelerinin yanı sıra anıt ve heykelleri ile de son derece popülerdir. Trafiğe kapalı bir cadde olmasından dolayı turistlerin anıt ve heykelleri inceleyerek vakit geçirmesine rastlanmaktadır.
Kharitonovskiy Parkı: Tarihi yapılardan ve müzelerden sıkılan ve doğayla baş başa kalmak isteyenler için ideal bir parktır. Temiz hava solumak, dinlenmek ve hatta piknik yapmak için uygun bir ortam vaat etmektedir. Parkın içerisinde bulunan gölet, yürüyüş yolları ve bisiklet rotaları bulunmaktadır. Aynı zamanda, burada birçok sevimli hayvan yaşamaktadır.
Rastorguyev – Kharitonov’s Malikanesi: Şehrin en büyük ve görkemli yapısı olması dolayısıyla beğeni toplamaktadır. Neo Klasik tarzda inşa edilmesinden dolayı şehir adına ayrı bir öneme sahiptir.
Ural Devlet Üniversitesi: Önemli bir eğitim kurumu olmasının yanı sıra şehrin en görkemli mimari yapıları arasında bulunmaktadır. Hem Ekaterinburg’un hem de Rusya’nın eski ve prestijli okullarının başında gelmektedir.

Ekaterinburg; soğuk bir şehir olmasından mütevellit kış aylarında son derece sessiz ve sakindir. Şehirde bilhassa yaz aylarında ciddi hareketliliklerin meydana geldiğini söylemeliyiz. Çok sayıda gece kulübü, pub, bar ve canlı performans merkezlerinin bulunduğu bu şehirde istediğiniz takdirde çok güzel vakit geçirebilirsiniz. Ünlü Rus votkasının tadına kesinlikle bakmalısınız. Alışveriş yapabileceğiniz bir sürü dükkan ve alışveriş merkezinin olduğunu hatırlatmalıyız.

St. Petersburg Gezilecek Yerler

Rusya’nın ikinci, Avrupa’nın ise dördüncü büyük şehri olmasıyla dikkat çekmektedir. Şehirde beş milyona yakın insan yaşamaktadır. Rusya’nın Avrupa’ya açılan kapısı olması dolayısıyla ayrı bir öneme sahiptir. Sayısız müzesi, kilisesi ve tarihi yapısı bulunmaktadır.

Aziz Isaak Meydanı: Şehrin en önemli meydanı olduğunu söyleyebiliriz. Aziz Isaak Katedrali ile Mariinski Sarayı arasında kalmaktadır. Meydanda, I.Nikolay’ın anıtı bulunmaktadır.
Çarlık Sarayı: Muazzam derece güzel bir saraydır. Rus çarlarının yaz aylarında burada kalmayı tercih etmesinden dolayı bu ismi almıştır. İnşa aşamasında hiçbir masraftan kaçınılmamıştır. Gören herkesin bir daha baktığı ve fotoğrafını çektiği bir yerdir.
Ermitaj Müzesi: Bir müze olmasının yanı sıra sahip olduğu iç ve dış mimarinin güzelliğiyle dikkat çekmektedir. Rus devlet adamlarının koleksiyon merakına ev sahipliği yapan bu müzede günümüzde üç milyondan fazla sanat eseri yer almaktadır.
Aurora Kruvazörü: Ekim Devrimi başta olmak üzere Rus tarihinde önemli yeri bulunan olaylarla adını duyurmuş bir gemidir. Ancak, 1957 yılından bu yana müze gemi olarak ziyaretçilerini beklemektedir.
Kazan Katedrali: Yarım ay şeklinde tasarlanmakla beraber inşa edilmesi yıllarca sürmüştür. Harika bir mimariye sahiptir.
Peterhof Sarayı: Fransa’daki Versay Sarayı’ndan ilham alınarak yaptırılmıştır. Çok geniş bir alana yayılmakla beraber büyük bahçeleri ve çeşmeleri ile hem yerli halkın hem de turistlerin ilgisini toplamaktadır.
Voskresenia Khristova Kilisesi: Sıçramış Kanlar Kilisesi olarak bilinmektedir. Klasik kiliselerin çok dışında bir mimarisi bulunmaktadır. Yapımı için çok ciddi para harcanmıştır. Hatta, bu sebepten dolayı halktan para toplanmıştır.
Nevski Bulvarı: Şehrin ana bulvarı olmakla beraber Rusya’nın en popüler caddelerinden birisidir. Çok işlek olmakla beraber harika yapılara ev sahipliği yapmaktadır.
Rus Devlet Müzesi: Şehirde bulunan güzel sanatlar deposu olmakla beraber Rusya’nın en büyük müzesi olmasıyla da bilinmektedir. 30 bin hektarlık bir alanda bulunmasının yanı sıra dünyanın çeşitli eserlerine ev sahipliği yapmasından dolayı dikkat çekmektedir.
Yusupov Sarayı: Neredeyse şehir kadar eskidir. Geçmiş dönemlerde toprakların asil ve soylu kişilere dağıtılmasının bir sonucu olarak bu bölgede birbirinden güzel yapılar inşa edilmiştir. Moika rıhtımında bulunmaktadır. İstanbul Boğazı’ndaki saraylara benzemektedir.
Deniz Katedrali: Yapımı 1913 yılında tamamlanmakla beraber Rusya’nın en büyük deniz katedrali olma özelliğine sahiptir. Savaşlar sırasında hayatını kaybeden Rus donanmasının tüm üyeleri için bir anıt niteliği taşımaktadır.
Tsarskoye Selo Sarayı: Şehir merkezine 24km uzaklıkta bulunmaktadır. Geçmişte imparator, onun ailesi ve soylu kişiler için misafir ağırlama merkezi olan bu sarayın günümüzde dünya mirasına giren St Petersburg Tarihi Merkezi ve Bağlantılı Anıtlar bölgesinde yer aldığını söylemeliyiz. İhtişamlı yapısından dolayı Fransa’daki Versay Sarayı’nı dahi gölgede bırakmış bir saraydır.
Faberge Müzesi: St Petersburg’un öne çıkan müzeleri arasında bulunmaktadır.
Aziz Andrew Katedrali: Barok mimarisinin en güzel örneği olmakla beraber cıvıl cıvıl renklere sahiptir.
Mermer Saray: Neva Nehri’nin eteğinde yer almaktadır. Son derece görkemli bir binadır.
Alexander Park: Sonu olmayan bir peyzaj alanı olmasıyla dikkat çekmektedir.
Grand Maket Rusya: Kalıcı minyatür sergisi olarak bilinmektedir.
Menshikov Great Palace: Denize bakan büyüleyici bir saraydır.
Vasilyevsky Adası: St Petersburg’a geldiyseniz bu adayı kesinlikle görmelisiniz. Gün batımında harika bir manzarayla sizi karşılamaktadır.
Tatar Camii: 1913 yılında inşa edilmiştir. O dönemin en büyük camisi olarak bilinmektedir.

Novosibirsk Gezilecek Yerler

Sibirya Federal Bölgesi’nin başkenti olmakla beraber 1.5 milyondan fazla nüfusuyla ülkenin en önemli şehirlerinin başında gelmektedir.

Lenin Meydanı
Ob Irmağı
Opera ve Tiyatro Binası
Tren Garı
Demiryolu Köprüsü
Novosibirsk Hayvanat Bahçesi
Novosibirsk Tarih Müzesi
Novosibirsk Sanat Müzesi
Nikolai Şapeli
Akademgorodok

Novosibirsk’in kesinlikle görülmesi gereken yerleri arasında bulunmaktadır. Şehirde bulunan opera ve bale bahçesinde güzel bir gösteri izlemek doğru bir tercih olacaktır. Aynı zamanda, kentteki hayvanat bahçesinde kutup ayıları ve aslan ile kaplan karışımı bir hayvan yer almaktadır. Buna ek olarak, Moskova’dan Novosibirsk’e yapacağınız tren yolculuğu sayesinde çok güzel görüntülere şahit olabilirsiniz.

Novgorod Gezilecek Yerler

Rusya’nın başkenti Moskova’yı ve yukarıda bahsettiğimiz diğer önemli şehirlerini gezdikten sonra ülkenin batısına yolunuz düştüyse ilk adresiniz Novgorod olmalıdır. Novgorod; Rusya’nın nüfus yoğunluğu yüksek şehirleri arasında bulunmaktadır.

Çariçe Büyük Katerina Milenyum Anıtı
Kremlin Kalesi
Aziz Sofya Katedrali
Aziz Nikola Katedrali
Üyuriev Manastırı
Antoniev Manastırı

Bozkır ikliminin hakim olduğu bu şehirde kışlar dondurucu seviyede soğuk olmaktadır. Yaz aylarında ise 20-27 derece arasında seyreden sıcaklıklar bulunmaktadır. Bu noktada, bu şehre gelmek istiyorsanız tercihiniz yaz ayları olmalıdır.

Samara Gezilecek Yerler

Kubychev Meydanı: Aynı zamanda, Avrupa’nın en büyük meydanı olarak bilinmektedir.
Samara Sahili: Volga nehri kıyısı boyunca yürüyüş yapmaya müsait hoş vakit geçirebileceğiniz bir sahildir.
Kedi ve Radyatör Heykeli: Adından da anlaşılacağı üzere son derece farklı bir heykeldir.
Grigoriy Zasekin Heykeli: Bu heykelin önünde mutlaka fotoğraf çektirmelisiniz.
Kozmik Samara Müzesi: Uzayla ilgili aklınıza gelebilecek tüm objeleri görebileceğiniz bir müzedir.
Volga Demiryolu Müzesi: Eski tren vagonlarına ve demiryolu ile ilgili her bir detaya merakı olanların muhakkak ziyaret etmesi gereken bir müzedir.
Yuri Gagarin Kültür Parkı: Uzaya çıkan ilk insan olan Yuri Gagarin’in adının verildiği bu park; keyifli vakit geçirmek ve dinlenmek isteyenler için en uygun mekandır.
Samara Hayvanat Bahçesi: Aslanlar, filler, leoparlar ve belki de daha önce hiç görmediğiniz hayvan türlerini barındıran bu hayvanat bahçesini merak dolu gözlerle gezeceksiniz.

Omsk Gezilecek Yerler

Sibirya bölgesinde bulunan bir diğer şehirdir. Bir milyonu geçkin nüfusuyla ülkenin ekonomik açıdan en gelişmiş şehirleri arasında bulunmaktadır.

Tesisçi Stepan Anıtı: Geçmiş dönemlerde şehrin tesisatçısı olarak bilinan Stepan’ın anıtı; oldukça farklı bir konumda yer almaktadır. Şehrin merkezi bir konumunda olmakla beraber turistler tarafından fotoğraf çektirmek için tercih edilmektedir.
Omsk Drama Tiyatrosu: Her şeyden önce, harika bir mimariye sahiptir. Bunun yanı sıra, tüm yıl boyunca harika etkinlikler düzenlenmektedir. Tiyatro oyunları başta olmak üzere opera dinletileri gibi etkinliklere katılmak için gerek Rusya’nın gerekse de dünyanın farklı ülkelerinden insanlar buraya akın etmektedir.
St Nicholas Katedrali: Altın kubbeleriyle dikkat çeken bu katedral; yıl boyunca birçok yerden insanlar tarafından ziyaret edilmektedir.
Buchholz Meydanı: Omsk tarihinin en önemli olayları bu meydanda gerçekleşmiştir. Dev bir küresel anıt burada bulunmaktadır. Bunun yanı sıra, şehir sakinleri için önemli bir buluşma noktası olmaktadır.
Assumption Katedrali: Yalnızca bir katedral olmamakla beraber aynı zamanda şehrin simgesi haline gelmiştir. Taraflı tarafsız herkesin hayran kaldığı bir mimarisi bulunmaktadır.

Kazan Gezilecek Yerler

Tataristan’ın başkenti olmakla beraber en çok 4-5 gün içerisinde gezilebilecek bir yerdir. Tarihi ve doğal güzellikleriyle dikkat çekmektedir.

Kazan Kremlin: Unesco Dünya Mirası Listesi’nde bulunmaktadır. Katedral, cami, sergi ve müze gibi önemli yapılar burada yer almaktadır.
Süyümbike Kalesi: Tataristan tarihinde önemli bir yere sahiptir. Aynı zamanda, şehrin önemli sembolleri arasında bulunmaktadır.
Kul Şerif Camii: İslam dünyasının en önemli dini yapıları arasında yer almaktadır. İki kattan meydana gelmektedir. Aynı zamanda, büyük bir avlusu vardır.
Bauman Caddesi: Kazan şehrinin tam merkezinde bulunmakla beraber aynı zamanda şehrin en eski sokağına ev sahipliği yapmaktadır. Hem kültürel hem de ticari birçok faaliyet gerçekleştirilmektedir. Turistler için alışveriş imkanı sunan birçok dükkan bulunmaktadır.

Rusya Gece Hayatı

Rusya’da gezilecek yerleri gezdikten sonra biraz olsun eğlenmek sizin de hakkınız! Ancak, Rusya gece hayatı, gerçekten de dünyadaki benzerleri arasında en iyisi olmasıyla dikkat çekmektedir. Fakat, her şeyden önce, Rus şehirlerinde gece gezmesi yapmanın size biraz pahalıya patlayacağını söylemeliyiz. Çünkü, buradaki gece hayatı standartların üzerindedir. Aynı zamanda, Rusça bilmediğiniz takdirde birçok gece kulübüne girişte sorun yaşayabilirsiniz. Ayrıca, birçok mekana girişte kıyafet ve yüz kontrolü yapılmaktadır. Mekanlara girişin paralı olduğunu tahmin edebilirsiniz. Ancak, giriş için istenilen ücretler çok yüksek değildir. Bunun yanı sıra, birçok hırsızlık olayı ile karşılaşabilirsiniz. Bu noktada, polislerin size çok yardım etmeyeceği noktasında bilginiz olmalı! Çok fazla içtiyseniz kendinizi kötü durumların içerisinde bulabilirsiniz.

Moskova Gece Hayatı

Rusya gece hayatının son derece popüler olduğunu söylemiştik. Fakat, bu ülkedeki gece hayatı genel olarak Moskova’da yaşanmaktadır. Diğer şehirlerin de gece hayatının etkileyici olduğunu söyleyebiliriz. Ancak, bilhassa iklim şartlarından dolayı diğer şehirler elenirken Moskova her zaman canlı ve enerjik gece hayatı ile dikkat çekmektedir. Moskova’da gece kulüplerine giriş ücretleri çok pahalı olmasa da içecek fiyatlarının diğer Avrupa ülkelerine kıyasla standartların üzerinde olduğunu söylemeliyiz.

Ruslar; dışarıdan soğuk gözükseler de eğlenmeyi seven insanlardır. Eğlence kültürleri son derece gelişmiştir. Moskova’da ilk olarak nereye gitmeliyim diye düşünüyorsanız Arbat Sokağı ve Ring Bahçesi çevresini tercih etmelisiniz. Şehirdeki neredeyse tüm eğlence merkezleri bu bölgede toplanmıştır. Bunun yanı sıra, Tverskaya Sokağı da alternatif bir bölge olarak dikkat çekmektedir. Bu sokağı gezdikten sonra güneye doğru hareket ettiğinizde Manege Meydanı ve Kızıl Meydan çevresinde Moskova’nın en lüks bar, gece kulübü ve restoranlarının bulunduğunu göreceksiniz. Gerçekten de tıpkı Hollanda’da olduğu gibi high level olarak adlandırılan mekanlar burada bulunmaktadır. Oldukça şık ve pahalı olan bu mekanlara giriş için kesenin ağzını açmanız gerekiyor. Yukarıda da söylediğimiz gibi face kontrol adı verilen yüz kontrolü sistemiyle mekanların güvenliği sağlanmaktadır. Bir başka deyişle, kapıda bulunan güvenlik, sizden hoşlanmadığı takdirde sizi içeriye almayabilir.

Moskova MyBar; sabaha kadar sürecek eğlencenin öncesinde rock ve pop şarkılarıyla ortamlara hazırlanmak isteyenler için uygun bir mekandır. İçecekleri de son derece kalitelidir. Burada, Perşembe günleri rock ve blues tarzında müzik yapan gruplar sahne almaktadır. MyBar’da biraz takıldıktan sonra kendinizi Krysha Mira’da bulabilirsiniz. Burası; Moskova nehrini karşısına alan manzarasından dolayı güzel vakit geçirebileceğiniz bir yer olmakla beraber gecenin ilerleyen saatlerine doğru tabiri caizse eğlencenin alev alev olduğu bir ortama dönüşmektedir.

Moskova gece hayatı denildiği zaman şöhreti ülke sınırlarının dışına kadar çıkmış olan Gypsy Bar’dan bahsetmeden olmaz. Gözde bir mekan olmasına rağmen yüz kontrolü uygulamasının çok fazla abartılmasından dolayı bazen sıkıntılar yaratmaktadır. Ayrıca, biraz zengin insanlara hitap ettiğini de söylemek gerekir. Bolotnaya Embankment’da yer alan Icon; Rusya eğlence hayatının bir diğer önemli mekanı olarak dikkat çekmektedir. Burada yılın her döneminde partiler yapılmaktadır. 2500 kişilik kapasitesi sayesinde internette fotoğraflarını gördüğünüz o çılgın partilere ev sahipliği yapan bir mekan olmaktadır. Icon’a gelenler arasında go go dansçılarının yanı sıra uluslararası ünlü DJ’ler de bulunuyor.

Moskova gece hayatında dikkat etmeniz gereken bazı detaylar bulunuyor. Her şeyden önce, girişte sıkı kontroller olduğu için giyiminize dikkat etmelisiniz. Üst araması yapıldığı için yanınızda sakıncalı şeyler taşımamalısınız. Arkadaşlarınızla beraber herhangi bir mekana gittiyseniz masa kiralayabilirsiniz. Bu durum sizi zengin göstereceği için biraz fazla ilgi görürsünüz. Ancak, Ruslar, alkol almayı çok sevdikleri için bir süre sonra gece kulüplerinde ciddi kavgalara rastlayabilirsiniz. Bunun yanı sıra, uyuşturucu satmak isteyen veya sizden para koparmaya çalışan kişilere karşı dikkatli olmalısınız. Hafta sonu için herhangi bir mekana gittiyseniz öğrenci partisi veya tekila partisi gibi farklı isimlerle düzenlenen partilere katılabilirsiniz. Son olarak, siz de alkol almayı seviyorsanız ve bir süre sonra kendinizi kaybediyorsanız eğlence çıkışlarında kimseye sataşmamaya dikkat etmelisiniz. Çünkü, Ruslar, bu konuda gerçekten sorun yaratabilecek insanlardır.

Rusya Festivalleri

Rusların eğlenmeyi ne kadar sevdiğine gece hayatı başlığında yer vermiştik. Ancak, Rusya’da yılın her döneminde birçok farklı festival ve etkinlik düzenlenmektedir. Bu sayede, insanların eğlenmek adına yalnızca gece kulübüne gitmeye ihtiyacı olmayacaktır. Rusya’da düzenlenen festivallerin birçoğu; ülkenin iklim şartlarıyla yakından alakalıdır.

Ocak ayında Krasnoyarsk’ta Uluslararası Kar ve Buz Festivali düzenlenmektedir.
Şubat ayında baharın gelişini kutlamak adına erkenden düzenlenen Maslenitsa Festivali’ne katılabilirsiniz.
Mart ve Nisan ayları; baharın bu soğuk coğrafyaya gelişiyle beraber festival ve etkinliklerin tavan yaptığı bir dönem olmaktadır. Altın Maske Tiyatro Festivali sayesinde birbirinden güzel tiyatro oyunlarını izleyebilirsiniz.
Mayıs ve Haziran aylarında ise St Petersburg’ta gerçekleşen Beyaz Geceler Festivali’ne kesinlikle katılmalısınız.
Yine Haziran ayında Moskova’da Uluslararası Film Festivali düzenlenmektedir.
Aralık ve Ocak ayında ise Rus Kış Festivali sayesinde ülkenin her bir köşesinde harika zaman geçirilmektedir.

Moskova Festivalleri

Rusya festivalleri başlığında Moskova’da yapılan festivallere ayrı bir paragrafta değinmeliyiz. Yukarıda yazdığımız gibi Maslenitsa Festivali; her yıl 6-12 Şubat tarihleri arasında baharın gelişini kutlamak adına düzenlenmektedir. Konserler, halk oyunları, yarışmalar ve daha birçok etkinlik sayesinde bu organizasyondan büyük keyif alınmaktadır. Türkiye’deki Hıdrellez tadında ateşlerin yakıldığı büyük zevk veren bir organizasyondur.

Moskova; daha önce de söylediğimiz gibi uzun ve soğuk kış gecelerine ev sahipliği yapan bir şehirdir. Bu noktada, şehirde kış festivalinin önemi bulunmaktadır. Aralık ayının başında yapılan etkinliklerle beraber Rus kültürüne dair birçok organizasyon düzenlenmektedir. Danslar, açık hava tiyatroları ve kızak yarışları olmak üzere farklı etkinlikler sayesinde Rus halkı; bu dönemde son derece keyifli zaman geçirmektedir. Kış festivali; Moskova’da İzmailova Parkı’nda gerçekleşir. Çok uzun süren bir festival olmasından dolayı yılbaşına kadar devam ettiğini ifade edebiliriz. Birçok kişi, yılbaşını kutlamak adına bu dönemden yararlanmaktadır.

Moskova’da yapılan bir diğer etkinlik ise Işık Çemberi Festivali olmaktadır. Bu festival; genellikle Ekim aylarında düzenlenmektedir. Şehrin mimari alanlarında gerçekleştirilmektedir. Organizasyonda 2D ve 3D tasarımcıların gerçekleştirmiş olduğu ışık gösterileri sergilenmektedir. Bu festivalin en önemli özelliği ise ücretsiz olarak yapılıyor olmasıdır. Bir başka deyişle, insanların ceplerinden herhangi bir ücret çıkmadan böylesine güzel bir etkinliği izlemeleri sağlanmaktadır.

Tüm bunların yanı sıra, en son 2019 yılının Haziran ayında Türk kültürünü tanıtması amacıyla farklı bir etkinlik düzenlenmiştir. Türkiye – Rusya Karşılıklı Kültür ve Turizm Yılı çerçevesinde düzenlenen Türkiye Festivali’nde Türk tarihi, kültürü ve sanatı tanıtılmıştır. Başkent Moskova’da yapılan bu etkinlik sırasında hem Rusya’da yaşayan Türklerin hem de yerel Rus halkının büyük ilgisi söz konusu olmuştur. Türkiye’ye dair önemli mekanların tanıtıldığı bu etkinlikte Topkapı Sarayı, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, Kapalıçarşı, Kız Kulesi gibi yerlerin minyatürleri bulunmuştur. Aynı zamanda, Türkiye’den gelen güreşçilerin sergiledikleri geleneksel yağlı güreşler izlenmiştir.

Türkiye Rusya Dış Temsilcilikleri

MOSKOVA BÜYÜKELÇİLİĞİ

Adres: 7.ROSTOVSKIY PEREULOK 12 119121 MOSCOW/RUSSIAN
FEDERATION
Telefon: 00 (7 495) 994 4808 – 00 (7 495) 994 9359 (Konsolosluk)
Faks: 00 (7 495) 956 55 97
embassy.moscow@mfa.gov.tr
http://moskova.be.mfa.gov.tr

KAZAN BAŞKONSOLOSLUĞU

Adres: Gorkova Ulitsa 23/27 P.O. BOX:141 420015 Kazan, Tatarstan /
Russian Federation
Telefon: 00 (7 843) 299 53 10 – 299 53 11
Faks: 00 (7 843) 264 25 11
consulate.kazan@mfa.gov.tr
http://kazan.bk.mfa.gov.tr

ST. PETERSBURG BAŞKONSOLOSLUĞU

Adres: 191036, 7-ya Sovetskaya Ulitsa 24, St.Petersburg – Russian Federation
Telefon: :+7 812 577 18 12 – +7 812 577 19 88
Faks: 00(7 812) 312 41 41
consulate.stpetersburg@mfa.gov.tr
http://stpetersburg.bk.mfa.gov.tr

T.C. NOVOROSSİSK BAŞKONSOLOSLUĞU

Adres: ULITSA SVABODI 73 P.O. Box:68 NOVOROSSISK / RUSSIAN
FEDERATION
Telefon: 00 (7 861) 764 59 79 – 764 59 52
Faks: 00 (7 861) 761 39 00

http://novorossisk.bk.mfa.gov.tr/

consulate.novorossisk@mfa.gov.tr

Rusya’ya dair aradığınız her detayı bulabileceğiniz bu geniş kapsamlı yazımız; umarım Rusya tatiliniz sırasında çok işinize yarar!

Yorum Yap