Türk dünyasının en eski topraklarını içeren sınırlarıyla, Türklerin anavatanında bulunan Kırgızistan’a dair bilmeniz gereken en ufak detay dahi yazımızda! Orta Asya Türklerinin günümüz modern dünyasındaki en bilinen temsilcisi kesinlikle Kırgızistan’dır. Orta Asya coğrafyasının tüm doğal güzelliklerini ve binlerce yıla uzanan kültürünü taşıyan yapısal özellikleriyle Kırgızistan toprakları, Türk tarihine yolculuk yapmak istiyorsanız, ilk tercihleriniz arasında yer bulmalı. Kırgızistan’ı çevreleyen Tanrı Dağları ülkenin 65% gibi önemli bir kısmını kapladığından, dünyada bu benzerliği taşıyan popüler bir ülke olan İsviçre ile kıyaslanır. Hatta Orta Asya’nın İsviçre’si” gibi bir söylemde de bulunulmaktadır. Kendisine has özellikleriyle giden herkesi büyülemeyi başaran Kırgızistan’a henüz gitmemiş ve gitmeyi planlıyorsanız, ülkeye dair yazımızda yer alan bilgiler size her açıdan zengin bir rota sunuyor. Şu anda yeryüzündeki mevcut 7 bağımsız Türk devletinden birisi olan Kırgızistan sadece bu özelliği bile mutlaka görülmesi gereken bir ülke olmasını sağlamaya yetmektedir.
Çok sayıda şehriyle doğunun önemli güçlerinden birisi olsa da sohbetlerde Kırgızistan söz konusu olduğunda ilk olarak başkenti Bişkek akla gelir. Ancak Bişkek, sadece Kırgızistan’ın başkenti olmakla sınırlı kalan bir öneme sahip değil. Şehir ziyaretçilerine bir gelişmiş bir başkent olmanın çok ötesinde şeyler sunarak, unutulmaz bir deneyim yaşatıyor. Bildiğimiz modern dünya ülkesi Kırgızistan’ın kuruluşu 1991 gibi yakın tarihe kadar uzanıyor olsa da aslında toplumsal olarak binlerce yıllık bir tarihe sahip. Kırgızistan’ı oluşturan toplum olan Kırgızların bu bölgedeki tarihi, 840 yılında Uygur Devleti’ni tarih sahnesinden sildikleri döneme kadar uzanmaktadır. Bu tarihten sonra çok karmaşık ve bölgenin baskın kültür ve güçleriyle karmaşıklaşan toplumsal yaşamıyla günümüzün önemli ülkelerinden birisi haline gelmiştir.
Kırgızistan; zengin kaynaklarıyla her geçen büyüyen dünya ülkelerinden birisidir. Orta Asya’nın iklimsel koşullarıyla ağırlıklı olarak tarım ve hayvancılığın ekonomisinde güçlü bir yer tuttuğu düşünülse de bu öngörü sınırlı seviyede doğrudur. Çünkü Kırgızistan 70’li yıllardan beri dünyanın en önemli maden zengini ülkeler arasında bulunuyor. Ülkede çıkartılan çok sayıdaki maden ile uluslararası düzeyde maden sektörünün lider ülkelerinden birisi haline gelmeyi başarmıştır. Türk dünyasındaki yakınlaşmalar ve doğunun batıya olan açılım hareketleriyle birlikte dünyada eşi benzeri olmayan Kırgızistan turizmi de ekonomisinin güçlü ayaklarından birisi haline getirmiştir.
Kırgızistan tarihinde geçirdiği uzun Sovyetler Birliği’ne bağlı olduğu süre nedeniyle din ve kültür yönünden çok fazla değişkeni içerisinde barındırır. Sovyetler Birliği çatısı altında toplanmış hemen hemen günümüzün tüm bağımsız ülkeleri gibi devlet ateizmi olarak belirtilen bir dinsel yapılaşmayla toplum dini inançlarında çok karmaşık ve çatışması yüksek bir yapıya bürünmüştür. Ancak bununla birlikte ülkede günümüzde baskın dini inancın çok büyük seviyede İslam’dan yana olduğu da tartışmasız bir gerçek. Sovyetler Birliği’nden gelen ateizm ve Hristiyanlık ile birlikte doğusundan gelen Budizm ve diğer doğu dinleriyle beraber, güneyinden gelen güçlü İslam etkisiyle çok kozmopolit kültürel ve dini yapıya sahiptir.
Tarih kitaplarında hep bahsedilen eski Orta Asya Türklerinin göçebe yaşam şeklinin izlerini her ne kadar modern dünyaya uyum sağlamış olsa da Kırgızistan toplumu içerisinde önemli oranda görmeniz mümkün. Tam olarak göçebe sistemi olmasa da toplumsal ve kültürel alışkanlıklar, bu dönemden gelen güçleri izleri barındırmaya devam ediyor. Tarih kitaplarının yanı sıra modern Türkiye’de kültürel alışkanlıklar, gelenekler ve örf ve adetler gibi pek çok konuda son derece önemli tanıdık gelen şeylerle karşılamanızda mümkün. Çok fazla tanıdık şeyin yanında aslında Türklüğün özünde olan ancak bizlerin unuttuğu şeyleri görerek, şaşırmanızda kaçınılmaz. Bununla birlikte her ne kadar Türk olsa da diğer Türk devletlerine nazaran insanlarla iletişimi Türkçe üzerinden kurmakta zorluk yaşayabilmenizde mümkündür. Zira Sovyet baskısı, uzun yılları kapalı kalma gibi pek çok etken dilde önemli bir yozlaşma ve değişimin meydana gelmesine yol açmıştır.
Her ne olursa olsun tüm bunların her birini bir araya getirdiğinizde Kırgızistan’a gitmek için kendinize pek çok önemli ve geçerli sebepler oluşturabilirsiniz. Öyle ki bu detayların dışında dahi mutfak kültüründen, genel toplumsal yaşamına kadar pek çok henüz bahsini etmediğimiz önemli özellikleri daha var. Kırgızistan seyahati, Türkiye için eskiden zor olsa da yakınlaşmaya başlayan iki devlet sayesinde artık daha basit. Çünkü 90 günlük vize muafiyetiyle Kırgızistan’a kolayca ulaşabiliyorsunuz.
Kırgızistan Nerededir?
Kırgızistan nerede için en iyi cevap tabii ki Türklerin tarih sahnesindeki ilk görüldüğü eşsiz Orta Asya’da olduğu şeklinde olacaktır. Uçsuz bucaksız şeklinde telaffuz edilebilecek Asya kıtasının ortasında bulunmaktadır. Orta Asya’nın medarı iftiharı “Tanrı Dağları” ile çevrilmiş doğal sınırları bulunmaktadır. Kırgızistan’ın denize sınırı ise bulunmamaktadır. Kuzeyinde bir diğer bağımsız Türk devleti Kırgızistan, batısında yine bir Türk devleti Özbekistan, güneydoğusunda bir Türk devleti Tacikistan ve güneybatısında ise Çin ile sınır komşusudur. Yani Kırgızistan sınır komşuları açısından güneybatısı dışında Türk coğrafyasıyla bütünleşik bir konuma sahiptir.
Kırgızistan’da Konuşulan Diller
Kırgızistan; geleneksel Orta Asya ülkesidir. Kırgızistan resmi dili Kırgızca’dır. Ancak uzun Sovyetler Birliği egemenliği etkisini ülkenin toplumsal dilinde de görmek mümkün. Zira ülkede Rusça’da konuşan resmi dillerden birisidir. Yani Kırgızistan’da resmi dil hem Kırgızca hem de Rusça şeklindedir. Bu iki dilin birbirinin içerisinde çok fazla girmesi, dil konusunda dışarıdan bakıldığında çok karmaşık bir yapının görülmesine neden olmaktadır. Özellikle Türkiye’den bir Türk devletine gittiği algısıyla yapacağınız seyahatlerinizde oradaki halkın konuştuğu dilin çok farklı olduğunu gördüğünüzde şaşırmamalısınız.
Kırgızca aslında Türk lehçelerinden birisidir. Türk lehçeleri arasındaki “Kıpçak Grubu” üyesi bir dil lehçesi olarak kabul edilmektedir. Buna karşın Kırgızca’yı “Güney Sibirya” bölgesi bir “Türk şivesi” şeklinde kabul edilmesi gerektiği yönünde önemli görüşlerde hakimdir. Kırgızca, pek çok farklı faktörden çok fazla etkilendiği gibi ciddi evrimleşme gerçekleştirmiştir. Öyle ki 1928 yılına kadar Kırgızca için “Arap alfabesi” kullanıyordu. Ülkede 1928 yılında yapılan dil devrimiyle birlikte Kırgızca için “Latin alfabesi” kullanılmaya başlanmıştır. Ancak yapılan bu devrim 1948 yılında Sovyetler Birliği egemenliği altına girmesiyle birlikte “Kiril alfabesi” ile kullanılmaya başlanmıştır. Dilin bu evrimsel değişimleri çok ciddi yozlaşmaya veya yabancılaşmaya da neden olmuştur.
Kiril alfabesinin kullanılmasından Kırgızca öğrenilmesi bizim açıdan oldukça karmaşık hale gelmiştir ve öğrenmek için fazlasıyla çaba harcamayı gerektirmektedir. Türkiye’den Kırgızistan’a gitmeyi düşünüyorsanız bir Türk ülkesinde konuşan dil için karşılaşabileceğiniz bu farklılığa önceden hazır olmalısınız. Diğer Türk devletlerine göre Kırgızistan’da kullanacağınız has Türkçe’nin bile oradaki halk tarafından anlaşılamamasını çokta yadırgamamalısınız ve buna hazır olmalısınız. Kırgızca’nın da Rusça gibi Kiril alfabesini kullanıyor olması ve yanı sıra batı dünyasına coğrafik olarak fazlaca uzak olması İngilizce gibi diğer dilleri bilen kişilerin çok da fazla olmamasına neden oluyor. Bu yüzden Kırgızca ya da Rusça bilmiyorsanız seyahat sırasında insanlarla iletişim konusunda desteğe ihtiyacınız olabilir.
Kırgızistan Dini İnançları
Kırgızistan resmi dini bulunmamaktadır. Buna karşın, ülke genelinde çok köklü bir şekilde İslam inancı bulunuyor. Ancak diğer Türk toplumlarına nazaran Kırgızistan’da dini inanç çeşitliliği ve yapı farklılıkları önemli oranda göze çarpmaktadır. Ülkede İslam dini oldukça yaygın ve baskın bir yapıya sahiptir. Öyle ki ülkenin 76% gibi önemli bir kısmı İslam inancına sahiptir. İnanç özgürlükleri konusunda modern dünya standartlarına uygun bir sisteme sahip olduğundan hiçbir din, resmi din olarak kabul edilmemiştir. Kırgız toplumunun geriye kalan 18% oranındaki kısmı Hristiyan, 25 gibi bir oranı ise Budistlerden oluşmaktadır. Kırgızistan genelinde ateist sayısı ise toplumun 4% gibi bir kısmını oluşturmaktadır.
Kırgızistan dini inanç yapısı açısından çok geniş bir çeşitliliğe sahiptir. Kırgızistan, İslam inancıyla tanışma ve benimseme konusunda Türk toplumları arasında eski tarihlere uzanmaktadır. Kırgız toplumunun İslam ile tanışıklığı ve yavaş yavaş benimsemeye başladığının ilk emarelerinin 9.asıra kadar uzandığı tespit edilmiştir. Kırgız halkının göçebe hayattan, yerleşik hayata geçişi de İslam inancıyla olan tanışmasında oldukça önemli bir rol üstlenmektedir.
Kırgızistan’da yine Sovyetler Birliği döneminde sosyalist siyasi yapının etkileri dolayısıyla inanç konusunda önemli değişiklikler gözlemlenmiştir. Özellikle ağır güç olarak Sovyetler Birliği yönetimi tarafından gerçekleştirilen baskılar “Devlet Ateizmi” olarak isimlendirilen bir inançsızlığın empoze edilmesini sağlamıştır. 1991 yılına kadar devam eden Sovyetler Birliği egemenliğinin oluşturduğu baskı rejimi ile İslam ve Hristiyanlık ve hatta Budizm gibi inançların toplumda yaşanması noktasında ciddi sorunlar görülmüştür. 1991 yılından itibaren günümüze kadar ulaşan süreçte hem halk arasında hem de Kırgız yönetimi nezdinde insanların inançlarını daha özgür biçimde yaşayabilmeleri konusunda dinamik bir toplumsal yaşantı standardı sağlanabilmiştir.
Kırgızistan Kısa Tarihi
Kırgızistan tarihi çok eski dönemlere kadar uzanan, ciddi bir kökene sahiptir. Her zaman binlerce yıla uzanan Türk destanlarına konu olan ve tarihi bulgularda izleri görülen Türk boylarından birisi olmuştur. Bu nedenle Kırgızistan’ın tarihi binlerce yıl öncesine kadar uzanmaktadır. Son yıllarda ilk dönem Türklerinin yaşadıkları bu coğrafyalarda önemli arkeolojik kazı çalışmaları gerçekleştirilerek, tüm Türk boylarının tarihine binlerce yıl öncesinden ışık tutacak bulgulara rastlanmaktadır. Bu durumda Türk ve dolayısıyla dünya tarihinin yeniden yazılmasını sağlayacak sonuçların ortaya çıkışını sağlamaktadır.
Kırgızlar, Orta Asya’daki Göktürk Devleti döneminde Sayan (Kögmen) Dağları’nın kuzey kısmında yaşayan bir Türk boyudur. Uzun yıllar alan bu dönemin ardından bölgede hakimiyet kurmuş ve ciddi bir güç haline gelen Uygur Devleti’ni 840 yılında tarih sahnesinden silerek, bir devlet olarak ilk defa kendilerine tarih sahnesinde yer bulmuşlardır. Burada ilk devletlerini kuran Kırgızlar, ilerleyen süreçte günümüzde resmi Kırgızistan devletinin bulunduğu topraklara gelmişlerdir. Yüzlerce yıl süren kendi egemenlikleri pek çok karmaşıklığa da sahne olmuştur. Özellikle kuzeyde bulunan Ruslar ile girilen toplumlar arası kötü münasebetler her iki tarafın fazlasıyla yıpranmasına neden olmuştur. Çok ciddi boyutlara ulaşan bu çekişmelerin ardından “Bagış Uruusu(toplumu) tarafından önemli bir karar alınmıştır. Bu karar ile birlikte Kırgızlar, yüzlerce yıllık devletlerini 1881 yılında Rusya İmparatorluğu’nun himayesine vermiştir. Aradaki mücadelenin sona erdirilmesi amacıyla alınmış olan bu karar, çok fazla uzun bir barışı sağlamayacaktır. Çünkü Bölgedeki hakim güç Rusya İmparatorluğu çok ciddi bir değişimin arefesi içerisinde bulunmaktadır. Bunun sonucu Kırgızistan’ın uzun soluklu bir Sovyet devrine girişinin kapılarını aralamıştır.
Kırgızistan Sovyet Dönemi
1881 yılında Rusya İmparatorluğu himayesine giren Kırgızistan, bundan çok kısa bir süre sonra yani 1919 yılında kendisini bir Sovyet ülkesi olarak bulmuştur. Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti himayesinde “Kara-Kırgız Özerk” bölgesi haline dönüşmüştür. 5 Aralık 1936 yılına kadar bu şekilde bir yönetim biçimi altında yaşayan Kırgızlar, Kırgızistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti adı ile Sovyetler Birliği tarafından kurulmuş bir cumhuriyet haline gelmiştir. Sovyetler Birliği yönetimi tarafından tüm Doğu Bloku olarak isimlendirilen ülkelerde olduğu gibi Kırgızistan’da da kendi sistemlerinde bir eğitim ve kültür hareketi başlatmıştır.
Kırgız-Özbek Etnik Savaşı
Sovyetler Birliğinin ülkede sürdürdüğü uzun kültürel deformasyon çeşitli çalkantıların baş göstermesine neden olmuştur. Bu gibi gelişmelerle geçen yaklaşık 60 yıllık bir sürenin ardından 1990 yılının Haziran ayında Kırgızlar ile Özbekler arasında etnik bir gerginlik patlak verdi. Yaşanan olaylar Özbeklerin yoğun olarak yer aldığı Oş kentinin ağustos ayına kadar kapatılmasına ve sokağa çıkma yasaklarının gelmesine neden oldu. Ağustos ayı itibariyle olaylar sert bir tutumla da olsa bastırılabilir duruma getirilmiştir.
Kırgızistan Bağımsızlığı
Kırgızistan bağımsızlık süreci 1990 yılının sonları itibariyle daha sık ve daha gür şekilde dile getirilir hale gelmiştir. Egemen güç Sovyetler Birliği’nin merkezi Moskova’da yaşanan ciddi siyasi güç çöküşü ile birlikte birliğin dağılması artık ciddi manada dile getirilir hale gelmiştir. Böyle bir süreçte Kırgızistan’da siyasiler tarafından ülkenin bağımsızlığı için önemli çalışmalar gerçekleştirilmeye başlanmıştır. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte Kırgızistan, 21 Aralık 1991 tarihinde diğer 4 Orta Asya ülkesiyle beraber hareket ederek, “Bağımsız Devletler Topluluğu” isimli oluşuma katılmıştır. Bu şekilde ülkenin onlarca yıldır süren Sovyetler Birliği hegemonyasından kurtularak, yeniden bağımsız bir devlet haline gelmesi mümkün olmuştur.
Kırgızistan’a Ne Zaman Gidilir?
Dünyanın neresi olursa olsun seyahat ettiğinizde gerçekten tüm doğal ve kültürel değerleri başta olmak üzere her şeyini tam manasıyla görebilmek ve deneyim edebilmek için doğru zaman gitmelisiniz. Ülkenin hava koşulları, toplumsal ve siyasi olarak gündem ve durumu gibi olgular, ülke içerisindeki seyahatlerinizdeki memnuniyetiniz için doğrudan etkide bulunur. Bu yüzden Kırgızistan seyahati öncesinde de muhakkak Kırgızistan’a ne zaman gidilir konusunda bilgi edinmeniz gerekir.
Kırgızistan; tam bir Orta Asya ülkesidir. Orta Asya’nın Türkiye’de yaşayan için pek de alışık olunmayan kendisine has bir iklimsel yapısı bulunuyor. Özellikle ülkenin deniz kıyısı olmamasının dışında denize çokta uzak olması dağlık araziye sahip olmasına neden olurken, önemli oranda kendisine has özellikler barındırmasına neden olur. Genellikle karamsar bir iklimin hasıl olduğu çöl iklimi görülebiliyor. Buna karşın kuzey kısımları ise oldukça soğuk iklim yapısına sahiptir. Ülkede kış ayları iklimsel ve coğrafik özellikleri nedeni ile kış ayları aşırı soğuk geçer ki, yaz ayları da bunun tam tersidir. Bu özelliği kışın aşırı yoğun olduğu kasım ile şubat aylarını ve yazın çok sert olduğu haziran ve ağustos ayları için turistlere pek uygun olmadığı kesin bir gerçektir. Dolayısıyla Kırgızistan seyahati için en ideal dönem eylül ve ekim aylarıdır. Yazın sıcaklarının yavaştan geldiği mart ve mayıs aylarını içeren ilkbahar ayları da rahat ve keyifli bir gezinti için en ideal tarihlerdir.
Kırgızistan’ın dağlık yapısı gereğince yaz aylarında artan aşırı sıcaklık değerleri kuzeyde ve tepelerde bulunan tüm karların erimesini sağlıyor. Bu durumda dünyanın her yerinden trekking tutkunları için Kırgızistan’ı cazibe merkezi haline çeviriyor. Dolayısıyla aşırı sıcakların olduğu haziran ve eylül arası dönem trekking tutkunları için en iyi Kırgızistan seyahati zamanıdır. Ağustos ayı ayrıca ülkeye gelen turist sayısının tavan yaptığı dönemdir. Bu gibi kriterlere bakarak, Kırgızistan seyahatinizi hangi amaç doğrultusunda yapacağınıza karar verdikten sonra seyahat programınızı oluşturarak, Kırgızistan gezisinden gerçekten iyi bir deneyim elde edebilirsiniz.
Kırgızistan İklim ve Hava Durumu
Bir Orta Asya ülkesi olan Kırgızistan, coğrafik konumu nedeniyle denizden oldukça uzak ve denize sınırı bulunmamaktadır. Denizden çok uzak kalması Kırgızistan’ın doğal olarak karasal iklime sahip olmasına neden oluyor. Karasal iklimde bulunması ülkenin tüm şehirlerinde yaz ve kış aylarında mevsim koşullarının fazlasıyla ağır geçmesine neden oluyor. Öyle ki Kırgızistan seyahati planlamaktaysanız ne yaz ne de kış ayları seyahat programınız için pek uygun dönemler olmadığı belirtilmektedir. Özellikle kış aylarının çok soğuk ve sert bir yapıda olması ulaşım noktasında bile çok ciddi sorunlar oluşturduğu belirtiliyor. Bununla birlikte Kırgızistan yaz aylarında aşırı sıcak olduğundan turistlerin yoğun tempoda devam edecek gezilerinde ciddi bir risk altında kalmalarına ve hatta çoğu zaman sınırlı gezme nedeniyle her yeri görememe gibi durumlara neden olabildiği belirtilmektedir. Buna karşın ilkbahar ve sonbahar ayları ülkenin tüm güzelliklerinin rahat ve eşsiz bir şekilde görülebileceği dönemler olarak kabul edilir. Kırgızistan iklimi dolayısıyla kasım şubat ayları ile haziran ağustos ayları fazlasıyla sert mevsimsel koşullardadır. Bu yüzden mart ile mayıs aylarında veya eylül ekim aylarında ülkeyi ziyaret etmek en ideal seyahat planı olacaktır.
Kırgızistan iklimine göre yılın en soğuk ayı Ocak ayıdır. Kırgızistan’ın kuzeyinden güneyine kadar tüm şehirlerinde ocak ayında hava sıcaklıkları -6 derecenin altına kadar inmektedir. Ayrıca 65%’i Tanrı Dağları’ndan oluşan Kırgızistan’da daha yüksek kesimler yılın aynı dönemlerinde -20 derecelerin üzerine çıkan soğuk hava durumları gözlemlenebilmektedir. Bununla birlikte temmuz ayı ise Kırgızistan’da en aşırı sıcaklıkların görüldüğü zamandır. Temmuz ayında Kırgızistan’da hava sıcaklıkları 24 derece seviyesinde geçmektedir. Buna karşın Kırgızistan’ın daha güney bölgesinde alçakta kalan “Fergana Vadisi” ve çevresinde hava sıcaklıklarının 40 derecenin üzerine kadar çıkabildiği de belirtilmektedir.
Kırgızistan coğrafik özellikleri nedeni ile yağmur yağışı açısından çok fazla zenginliğe sahip değildir. Ancak yağmur yağışı çok az seviyede olsa da ülkenin su ihtiyacını da etkin bir şekilde karşılamakta olan kar yağışı kış aylarında oldukça yoğun seviyededir. Kar yağışı kış ayları boyunca yoğun şekilde görülür. Zaten ilkbahar aylarının ve ardından yaz aylarının gelmesiyle birlikte Tanrı Dağları’nın tepelerindeki karlar erimeye başlar. Bu doğal olaylarda Kırgızistan’ın dünya üzerindeki önemli rafting merkezlerinden birisi haline gelmesini sağlıyor. Yıl genelinde mart ve mayıs ayları ve ekim ile kasım ayları aralığında ülkenin en nemli olduğu dönemler yaşanmaktadır. Nemli atmosferi çok tatlı bir atmosferi sunarak, birbirinden muhteşem ve eşi benzeri olmayan doğal olaylara ve doğal manzaralara tanık olabilme fırsatı vermektedir.
Kırgızistan’a Nasıl Gidilir?
2000’lerin başı itibariyle Kırgızistan, Türkiye’den uluslararası seyahat planlayan kişilerin programlarında sıkça kendisine yer buluyor. Türkiye’den kilometrece uzaklıkta olan Kırgızistan’a seyahat etmek istiyorsanız, tercih edebileceğiniz çok rahat ulaşım yöntemleri bulunuyor. Kırgızistan, Türkiye’den direkt ulaşım sağlanabilen ülkeler arasında yer alıyor. Kilometrelerce uzaklıkta bulunuyor olsa bile Kırgızistan’a nasıl gidilir sorusu için verilebilecek yanıtlar, herkesin düşünülebileceğinden çok daha kolaydır. Çünkü Türkiye ile Kırgızistan arasında direkt ulaşım imkanı bulunuyor. Türkiye’den Kırgızistan’a ulaşmak istiyorsanız kullanabileceğiniz pratik yöntemler yazımızda yer alıyor.
Kırgızistan’a gitmek için vize alınması gerekliliği bulunuyor. Türkiye ve Kırgızistan devletleri arasında yapılan anlaşma ile birlikte her iki ülke vatandaşları vize muafiyetinden faydalanabiliyor. Anlaşmaya göre Kırgızistan vatandaşları Türkiye’ye, Türkiye vatandaşları ise Kırgızistan’a 90 gün boyunca vize muafiyetiyle seyahat gerçekleştirebilmektedir. Bu sayede her iki arasında seyahatler sadece pasaport ile gerçekleştirilebilmektedir.
Türkiye’den Kırgızistan’a yıl boyunca çok sayıda uçak seferi düzenleniyor. Özellikle Türkiye’deki farklı hava yolu şirketleri tarafından Kırgızistan’a uçak seferleri düzenlendiğinden alternatifler çok fazladır. İstanbul’dan Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’e direkt uçak seferleri bulunuyor. İstanbul Havalimanı’ndan kalkan farklı havayolu şirketlerinin çok sayıda doğrudan Bişkek’teki Manas Havalimanı’na iniş yapan seferleri bulunuyor. Uçuş süreleri ise yine düşünüldüğünden çok daha düşük seviyede. Öyle ki İstanbul’dan kalkan ve doğrudan Bişkek’e uçan bir sefer ile toplamda 4.5 saatte kendinizi Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te bulabiliyorsunuz. Aktarmalı uçuş seçeneğini de Kırgızistan’a ulaşmak için kullanabilirsiniz. Türkiye’nin farklı şehirlerinden Rusya Federasyonu başkenti Moskova’ya yapılan uçak seferleriyle Moskova’ya gidebilirsiniz. Moskova’dan Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’e yapılan uçak seferleriyle de aktarmalı ulaşım gerçekleştirebilirsiniz.
Kırgızistan seyahatiniz için uygun uçak bileti konusunda yoğun olmayan dönemleri tercih etmeniz çok önemlidir. Ucuz Kırgızistan uçak bileti için en uygun dönem sonbahar aylarıdır. Kırgızistan uçak bileti fiyatları 900 TL ile 1500 TL aralığında değişiklik göstermektedir. Uçuş dönemi ve havayolu şirketleri arasında Kırgızistan uçak bileti ücretleri değişiklik gösteriyor. Bu yüzden uygun uçak bileti için doğru zamanı ve doğru havayolu şirketini seçerek, hareket edilmesi çok daha ekonomik bir şekilde bilet alımını gerçekleştirebilmek mümkündür.
Trenle Kırgızistan’a Nasıl Gidilir?
Kırgızistan gibi kilometrelerce uzaklıkta bulunan bir ülkeye Türkiye’den trenle seyahat edebileceğinizi biliyor muydunuz? Özellikle son yıllarda Türkiye’den doğu ülkelerine yönelik hem turist hem de ticari ulaşımda demiryollarının kullanımı için arttırılan yatırımlar, buna imkan veriyor. Kırgızistan’a nasıl gidilir sorusunun yanıtı sadece havayolu ulaşımıyla sınırlı kalmıyor. Türkiye’de çok popüler olan Doğu Ekspresinin üzerinden geçtiği ve İstanbul’da bulunan Marmaray’ın bile bağlantılı olduğu demir yolu üzerinden Kırgızistan’a kadar seyahat edebilme şansınız bulunuyor. Ancak Türkiye’den Kırgızistan’a trenle seyahat etmeye karar verdiğinizde Moskova’da aktarma yapmanız gerekeceğini unutmamanız gerekiyor. Türkiye’den trenle yola çıktığınızda Kırgızistan’a ulaşma süreniz 7 ile 8 gün kadar sürüyor. Böylelikle Kırgızistan seyahatiniz sırasında Türkiye ile arasında bulunan başta Rusya olmak üzere tüm ülkelerden geçeceğiniz keyifli bir yolculuk gerçekleştirebilmek mümkündür.
Kırgızistan’da Ulaşım Nasıl Gerçekleştirilir?
Kırgızistan başkenti Bişkek’te uluslararası havalimanı bulunuyor. Manas Havalimanı isimli bu havalimanına İstanbul’dan yapılan 4.5 saatlik bir uçuş sonrasında kolayca iniş gerçekleştirilebiliyor. Manas Havalimanı, Bişkek kent merkezine 28 kilometre mesafede bulunuyor. Havalimanından şehir merkezine ulaşmak isteyenler için farklı ulaşım seçeneği bulunuyor. Otobüs gibi toplu ulaşım araçlarıyla şehir merkezine hızlı ve kolay bir şekilde ulaşım gerçekleştirilebilmek mümkündür. Manas Havalimanı’nda bulunan 480 kodlu şehir içi otobüslerle sadece 1 Euro karşılığında şehir merkezine ulaşabilirsiniz. Toplu ulaşım ile şehir merkezine ulaşım 1 saat sürüyor.
Daha rahat ve daha konforlu bir ulaşım için taksi veya özel transfer araçları tercih edilebilir. Manas Havalimanı’ndan Bişkek şehir merkezine taksi ile ulaşım gerçekleştirmek için 600 SOM yani 56.74 TL ödeme yapılması yeterli oluyor.
Kırgızistan Yemek Kültürü
Türklerin dünya sahnesine çıkış noktalarından Orta Asya’da kurulu bir Türk devleti olan Kırgızistan yemek kültürü açısından da bize fazlasıyla çok yakın durumda. Türk damak tadına yakın bir mutfak kültürüne sahip Kırgızistan’da her damak zevkine hitap edecek ve rahatlıkla birbirinden farklı lezzetleri deneyim etme şansı verecek lezzetler bulunuyor. Peki Kırgızistan seyahatiniz sırasında yiyebileceğiniz geleneksel ve kültürel Kırgızistan yemekleri neler? Kırgızistan mutfağı ile ilgili birbirinden farklı lezzetleri derlediğimiz yazımızın devamını okuyabilirsiniz.
Kırgızistan’da mutfak kültürüne, milli kimlik değeri yüklenmekte ve bu sebeple de büyük bir hassasiyet göstermektedir. Hatta öyle ki binlerce yıllık Türk geleneği olan lezzet ve yemek alışkanlıkları da Kırgızistan’da toplumunda halen görülmeye devam ediliyor. Dünya üzerindeki pek çok Türk devleti tarafından artık geride bırakılmış olan ilk dönem Türklerin lezzet alışkanlıklarını Kırgızistan mutfağında görebilmeniz mümkündür. Bunların en başında da at eti tüketimi geliyor. At eti tüketiminin etkin biçimde mutfaklarda kullanılmaya devam edildiği başlıca Türk toplumlarından birisi de Kırgızlardır. At etinin yanı sıra Kırgızlar kımız içme konusunda da toplumca oldukça yüksek oranlara sahiptir. Kırgızistan’ın her noktasında kımızı kolay bir şekilde bulabilir ve lezzetini deneyim edebilirsiniz.
Her açıdan Türkiye’de mevcut olan mutfakla çok önemli benzerlikler içeriyor olsa da önemli farklılıkları da yok değil. Özellikle Orta Asya’da Türk bölgesinin başlangıcında bulunmasıyla birlikte Uzak Doğu’nun etkilerini, Sovyet yönetimindeki döneminden dolayı Rus etkisi yaşamın her noktasında olduğu gibi Kırgızistan mutfak kültürü içerisinde etkin biçimde yer alıyor. Zengin mutfak kültürünün bulunduğu Kırgızistan’da her şehrin kendisine ait bir yemek geleneği bulunuyor. Bu nedenle Kırgızistan yemekleri konusunda daha fazla bilgi sahibi olmak ve daha fazla şey tatmak istiyorsanız mutlaka tüm şehirleri mümkün olabildiğince gezmeniz gerekiyor. Her bir durakta farklı ve yeni lezzetlerle tanışabileceğiniz Kırgızistan’da bazı tarifler çok tanıdık gelse de bazıları daha önce hiç duyulmayan şeyler olacaktır. Ne olursa olsun mutfak kültürü ve damak zevkinin geleneksel Türk yapısıyla halen bağdaşık olması ve pek çok şeyi halen koruyor olması gönül rahatlığıyla önünüze koyulan her şeyi yiyebilmenize olanak veriyor. Bu sayede birbirinden farklı lezzetleri herhangi bir sınırlama olmadan tadabilmeniz de mümkündür. Ancak at eti konusunda hassasiyetiniz bulunuyor ise daha dikkatli hareket etmenizde fayda var. Çünkü Kırgızistan binlerce yıllık at eti tüketme geleneğini etkin biçimde gündelik yaşantısında sürdürmeye devam eden Türk toplumlarından birisidir.
Kırgızistan’da Ne Yenir?
İslam etkisinin toplum genelinde çok fazla olması Türkiye’den Kırgızistan’a seyahat edenlerin, rahatlıkla tüketebileceği bir mutfak kültürüne sahiptir. Son derece zengin mutfağıyla her türden damak zevkine hitap edecek bir çeşitliliği sunuyor. Kırgızistan yemekleri İslami usullere uygun olduğu kadar damak lezzeti açısından ve kullanılan ürünler açısından Türk mutfağına tam manasıyla uyum sağlıyor. Geleneksel Türk mutfağına hitap eden Kırgızistan mutfak kültüründe yer alan pek çok lezzetin Türkiye’de de karşılığı bulunuyor. Bazı yemeklerin farklı şekillerde hazırlanmış halleriyle bile karşılaşmak mümkündür. Kırgızistan’a gittiğinizde mutlaka yemeden dönmemeniz gereken lezzetlerden bazılarını yazımızda sizin için değerlendirdik.
- Borsok; Kırgızlar tarafından en fazla tüketilen yiyeceklerin başında geliyor. Türkiye’de mutfak kültüründe oldukça önemli bir yeri bulunan ekmek ile denk olduğu söylenebilir. Türkiye’de ekmek yemeden doyulur mu anlayışı, Kırgızistan’da Borsok için aynen geçerli durumda. Öyle ki gün içerisinde ana öğünlerin hepsinde Borsok mutlaka yer alan lezzetlerden birisidir. Türkiye’de sıkça tüketilen ve oldukça popüler olan pişiye çok benzer olan bir lezzete sahiptir. Borsok en kısa açıklamasıyla kızarmış hamur parçalarından oluşmaktadır. Farklı lezzetlere değer katan bu ürün, hem sade hem de üzerine(reçel, peynir vb.) bir şeyler sürülerek, tüketilebilmektedir.
- Brizol; Kırgızistan’da kahvaltı kültürü büyük bir önem taşıyor. Türkiye’de de halen devam eden binlerce yıllık Türk kahvaltı geleneğinin etkilerini Kırgızistan’da da görebilmek mümkündür. Meşhur Kırgız kahvaltılarını daha da renkli hale getiren Brizol son derece yoğun şekilde tüketilmektedir. Türkiye’de sabah kahvaltılarında sıklıkla tüketilen omlete benzer bir yapıya sahiptir. Aslında daha genel açıklamasıyla omlet içerisine et, peynir, mantar vb. gibi malzemeler koyulduktan sonra katlanarak, sunumunun gerçekleştirilmiş hali denilebilir.
- Çay; Kırgızistan’a özgü bir lezzet olmasa da onlar içinde bizim gibi vazgeçilemez şeylerden birisidir. Öyle ki her öğün sonrasında en az 1 bardak çay içme boyutunda bir bağımlılığın toplumun önemli bir kısmında mevcut olduğu söylenebilir. Kırgızlar, her güne başlarken mutlaka çay içmeye özen gösteriyor. Günün tüm öğünlerinden hem önce hem de sonra bir bardak çay içmeye dikkat ediyorlar. Son derece lezzetli olan çaylara bazen süt ilavesi gerçekleştirebiliyorlar. Kırgızistan topraklarından gelen kendisine has nefaseti olan bu çay, Türkiye’deki çaylardan çok farklı bir damak lezzeti sunuyor.
- Kımız; Türk ırkıyla özdeşlemiş bir içecektir. Göçebe yaşam stilini benimsemiş olan ilk Türklerden bu yana Türk devletleri tarafından sıkça tüketilmiş olan bir süt türüdür. Dünya üzerinde pek çok Türk toplumu tüketimini artık pek tercih etmiyor olsa da Kırgızistan, bu tüketimi devam ettiren nadir ülkelerden birisi konumunda bulunuyor. Öyle ki kımız, Kırgızistan milli içeceği olarak kabul görmektedir. Kımız, at sütünün fermente edilmesi ile elde ediliyor. Lezzeti açısından kısmen yoğurdu andırıyor. Kımızın içerisinde bulunan yüksek besin değerleri oldukça da faydalı bir içecek olmasını sağlıyor.
- Kuurdak; Kelimesel olarak manasını değerini görsel açıdan da yaşatan bir yemektir. Kızarmış etten yapılan bir tür yemek olan kuurdak, Kırgızistan’ın en geleneksel yemeklerinden birisidir. Patates ve soğan ile servis edilen et, hem lezzet hem de besin değerleri açısından eşsiz bir yapıya sahip olmasını sağlamaktadır. İçeriğinde bulunan zengin besin değerleri ile Kırgızlar, kuurdak tüketerek, ciddi bir enerji depolaması yapıyor. Günün zorlu ve güç gerektiren işleri için ihtiyaç duydukları enerjiyi karşılamada oldukça önemli bir etkiye sahiptir. Kırgızistan’ı ziyaretinizde kesinlikle denemeniz gereken lezzetlerden birisidir.
- Lagman; Türkler için et, en eski zamanlardan beri mutfak kültürünün temel yapı taşlarından birisidir. Kırgız mutfağı içinde aynı durum geçerliliğini koruyor. Erişte ise Anadolu coğrafyasında sıklıkla tüketilen bir hamur işidir. Lagman isimli bu yemek işte bu iki lezzeti bir araya getiriyor. Et ve erişte üzerine mevsimde toplanmış sebzelerin ilave edilmesiyle hem görsel açıdan hem de lezzetin açısından oldukça etkileyici bir yemek haline dönüşüyor. Doyuruculuk açısından da fazlasıyla etkili.
- Oromo; Kırgızistan’a ait bir börek türüdür. İçerisinde hemen hemen her yemekte olduğu gibi yine et mutlaka bulunuyor. Ancak içerisinde bulunan zengin sebze çeşitliliği ile de geniş bir damak yelpazesine hitap etmeyi başarıyor. Türkiye’de karşılığı aranacak olursa gül böreği uygun olacaktır. Yufka içerisine et ve bol mevsim sebzeleri koyularak, yapılan bu börek, özellikle zıt tatların uyumunu yakalamak ve yeni bir lezzet deneyimi yakalamak istiyorsanız tam size göre.
- Plov; Adından da çok rahat şekilde anlaşılacağı gibi bir tür pilavdır. Ancak tamamen Kırgızistan’a özgü bir pilavdır. Bu pilav türünü Orta Asya’daki pek çok ülkede farklı isimlerle görebilmekte mümkündür. Her yemekte olduğu gibi yine et içeren bu pilav türü, son derece doyurucu olmasıyla Kırgızistan seyahatinizde akşam öğünü için mutlaka tercih edebileceğiniz bir lezzettir. İçerisinde kuşbaşı et, soğan, salça ve çeşitli baharatların bulunduğu bu pilav, hem damak zevkimize yakın olması hem de yeni bir lezzet deneyimlemenize yardımcı oluyor.
- Samsa; Kırgızlar, sabah kahvaltılarına fazlasıyla önem gösteriyor. Bu yüzden her sabah kahvaltısında mutlaka bol çeşitliliğe yer vermeye hassasiyet gösteriyorlar. Bunun en somut örneklerinden birisi de samsadır. Fırın poğaçalarına benzer bir görselliğe sahip olan samsa, sabahları hem lezzetli hem de doyurucu bir beslenme imkanı veriyor. En yaygın yapılan samsa içerisinde kıyma kullanılıyor. Ancak peynir başta olmak üzere pek çok farklı samsa çeşidi de bulunuyor. Bu sayede Kırgızistan sabahında tamamen zevkinize göre samsanın özel lezzetini deneyimleyebilirsiniz.
- Vinegret; Ana ürünü pancar olan bir tür yemektir. İçerisinde çok zengin besinlere yer verilen vinegret, Kırgızistan’da özellikle hızlı ve pratik bir şekilde bir şeyler yemek istiyorsanız tercih edebileceğiniz bir yemektir. İçerisinde ana malzemeyi oluşturan pancarın yanı sıra soğan, salatalık ve fasulye gibi çok farklı tatlar bulunuyor. Bununla birlikte içerisine farklı sebzelerin daha katılabilmesi de lezzetini çok daha farklı bir noktaya taşımaya yardımcı olacaktır
Kırgızistan Yemek Fiyatları
Yemek kültürü oldukça zengin olan Kırgızistan yemek fiyatları ise oldukça uygun seviyelerde bulunuyor. Uluslararası seyahatlerde en fazla sorun oluşturan konulardan birisi olan yemeklerin çok fahiş fiyatlarda olması gibi bir durumla Kırgızistan’da asla karşı karşıya kalmazsınız. Orta Asya Türklerinin yaşam atmosferi içerisinde birbirinden eşsiz lezzetleri çok uygun fiyatlarla yiyebilirsiniz. Farklı damak zevklerine hitap edecek yemek yelpazeleri bulunan Kırgızistan restoranlarında tamamen bütçenize uygun biçimde daha önce yemediğiniz lezzetlerde yemekler yiyebilirsiniz. Kırgızistan başkenti Bişkek’te faaliyet gösteren restoranlarda kişi başı ortalama olarak 500 SOM yani Türk Lirasına göre hemen hemen 25 TL’ye karnınızı tamamen doyurabileceğiniz ve çok lezzetli olan yemekleri yemeniz mümkündür. Üstelik söz konusu restoran fiyatları minimal seviyede değil, aksine orta halli restoranları kapsamaktadır. En kaliteli mekanlarda dahi bu tip fiyatları görebilmeniz de son derece mümkündür. Ülke ekonomisinin her geçen gün büyümeye devam etmesi toplum refah seviyesinin artmasını sağlıyor. Geleneksel bir yaşam tarzının mevcut olması ekonomik gelişiminde tetikleyicisi konumunda olmasını sağlıyor. Tüm faktörler bir araya gelince sadece TL karşısındaki değerinden değil aynı zamanda orada yaşayan Kırgız halkı içinde yaşam fazlasıyla uygundur. Bu nedenle nereye gidilir veya ne yapılırsa yapılsın gerçekten çok uygun fiyatlarla karşılaşılır. Bu fiyatlardan yararlanarak, birbirinden kaliteli yemekler yiyebileceğiniz Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te bulunan restoranlardan birkaçını sizler için inceledik.
- Navat; Kırgızistan’da et yemekleri konusunda en saygın restoranlardan birisi olarak kabul ediliyor. Özellikle yerel et ürünleri açısından mutfağının üzerine Kırgızistan’da ve hatta dünyada başka hiçbir yerin olmadığı şeklinde görüşler bile bu restoran için belirtiliyor. Fiyatları ise oldukça uygun koskoca bir biftek için bile 600 SOM yani yaklaşık 56 TL gibi bir fiyatlandırmaları bulunuyor. 33 SOM’dan başlayarak, yukarıya çıkan yemek fiyatları uyguluyorlar. Ayrıca diğer restoranlardan tamamen farklı olarak mekan içerisinde Osmanlı esintilerini hissedebileceğiniz son derece büyüleyici bir atmosfer oluşturulmuş.
- Arzu; İlk restoran ile hemen aynı kaliteye ve yemek fiyatları uygulanan bir restoran konumunda bulunuyor. Geleneksel Kırgızistan mimari özellikleri içeren bir atmosferde Kırgızistan’a özgü yemekler yiyebileceğiniz son derece hoş bir mekandır.
- Supara; Kırgızistan kültürünün en çarpıcı şekilde görülebileceği mekanlardan birisidir. Başkent Bişkek’in yaklaşık olarak yarım saatlik mesafesinde bulunmasıyla Kırgızistan’ın doğal güzelliklerini de barındıran bir atmosferde yemek yeme fırsatı veriyor. Özellikle Kırgızistan’ın kısmi olarak halen devam eden göçebe toplum yaşantısını birebir gözlemleyebileceğiniz bir restorandır. Yemeğinizi “Bozüy” çadırları içerisinde yiyeceksiniz. Bu doğal ve otantik atmosfere eşlik edecek geleneksel Kırgız kıyafetlerini giymiş ve geleneksel Kırgız folklörü yapan dansçılar ile ziyafetinizi taçlandırabilirsiniz.
- Social Coffee; Başkent Bişkek’te şehrin yaşantısı içerisine karışmak istiyorsanız, tercih edebileceğiniz en iyi yerler tabii ki de cafelerdir. Social Coffee işte hem adıyla hem de atmosferiyle bu beklentinizi karşılıyor. İnsanların birbirleriyle sosyalleşebileceği son derece nezih bir atmosferin bulunduğu cafede hem alkollü hem de alkolsüz içecek servisi bulunuyor. Ayrıca zengin yemek çeşitliliğiyle aynı zamanda bir restoran olduğu da söylenebilir. Alkollü içecekler için 5 TL ile 10 TL aralığında değişen fiyatları bulunuyor.
Kırgızistan yemekleri hem ekonomik olmaları hem doğal olmaları hem de lezzetli olmalarıyla başka hiçbir yerde bulamayacağınız rahatlıkla yemek ihtiyacınızı karşılayabileceğiniz bir ülkedir. İnsanların güler yüzlü ve sıcak yaklaşımı da gerçekten bir Türk devletinde bulunduğunuzu en çarpıcı şekilde hissetmenizi sağlıyor. Samimi ve sıcak bir atmosferde Türklerin yemek geleneklerine bir yolculuk yapmak için bile Kırgızistan’a seyahat eden çok sayıda kişi bulunmaktadır.
Kırgızistan Gezilecek Yerler
Haritaya bakıldığında Kırgızistan küçük bir ülke olarak görünüyor olsa da içerisinde gizlediği doğal güzellikleri, kültürel değerleri ve yanı sıra sarp dağlarıyla gezilerde fazlasıyla zaman ihtiyacı yarata bir ülke. Özellikle ülkenin 65% gibi bir kısmını dolduran Tanrı Dağları’nın dik ve sarp yamaçları arasında bir şehirden bir şehre giderken bile ister istemez fazlasıyla zaman harcanması gerekliliği bulunuyor. Bu zorlu ulaşım şartları içerisinde fazlasıyla da doğal güzellik ve kültürel değer barındırıyor olması, hiçbir şeyin kesinlikle atlanmaması isteğini uyandırıyor. Ülkenin her yerinde hem doğal güzellik hem de kültürel ve tarihi değer fışkırıyor. Bişkek ve Oş, ülkenin en büyük ve en gelişmiş 2 büyük şehri konumunda bulunuyor. Hem modern hem de geleneksel Kırgız değerlerini görebilmeniz açısından bu iki şehirde mutlaka ayak basmadık yer bırakmamak gerekiyor. İşte Kırgızistan’da gezilecek yerler ile ilgili hazırladığımız birkaç noktadan bazıları.
- Bişkek; Ülkenin başkenti olmasından çok öte önem ve değerlere sahip olan bir şehir olduğundan mutlaka görülmelidir. Zaten Türkiye’den Kırgızistan’a ulaşmak istendiğinde Bişkek’te bulunan havalimanına sefer gerçekleştirilebiliyor. Bişkek, Kırgızistan kültürünün geçirdiği evrimi gözler önüne serebilecek potansiyele sahip olan bir kenttir. Ayrıca ülkenin en kalabalık, en büyük ve en gelişmiş şehridir.
- Ala–Arça Milli Parkı; Boylu bouna uzanan dağların zirvesinde bulunan karaları, eteklerindeki ormanlarıyla dünyada eşi benzeri olmayan mekanlarından birisidir. Tanrı Dağları’nın dillere desten güzelliğini görmek istiyorsanız eylül ile ekim ayları arasında bu milli parkı ziyaret etmelisiniz.
- Issık Gölü; Bu gölün en büyük özelliği bir dağ gölü olmasından başka dünyanın en büyük ikinci dağ gölü olmasıdır. Tam olarak 1606 metre yükseklikte bulunan göl, özellikle öğle saatleri sonrasında güneşin yaydığı ışıklarla muhteşem bir güzelliğe bürünüyor. Orta Asya coğrafyasının temiz ve saf havasını teneffüs ederken, muhteşem bir doğal manzaraya bakmak isteyenler için eşsiz bir yerdir.
- Karakol şehri; Kırgızistan’da bulunan şehirlerden birisi olan Karakol doğal güzellikleri ve kendisine has mimarisiyle dikkat çeken yapıları yüzünden mutlaka görülmelidir. Adeta turistlerin gezi planlaması için özel olarak dizayn edilmiş bir şehir özelliğine sahip. Doğal güzellikler içerisinde yükselen birbirinden dikkat çekici yapılarıyla öne çıkıyor. Şehirde bulunan Holy Trinity Katedrali ve Dungan Camii ise hem mimari hem de temsil ettiği şeylerle tam olarak Kırgızistan’ı yansıtıyor.
- Chopol Ata; Kırgızistan şehirlerden birisi olan Chopol Ata, ülkenin en değerli kültür mirası olan “Ruh Ordo” isimli değeri barındırıyor. Ruhani merkez anlamını taşıyan Ruh Ordo, hem dini hem de kültürel olarak ülkenin gelişimini temsil ediyor. Ülkede mevcut olan tüm dinlerin kültürlerinden izleri etin biçimde taşıyan bir yerdir.
- Suusamyr Vadisi; Türklerin göçebe yaşam şeklini kendi gözleriyle görmek isteyenler mutlaka Suusamyr vadisini ziyaret etmelidir. Kırgızistan’da halen devam eden göçebe yaşam tarzını denizden tam 2500 metre yüksekte gözlemleme şansı veriyor.
- Jelal Abad; Kırgızistan’ın güneyinde bulunan Jelal Abad, Orta Asya Türkleri ile özdeşleşmiş olan kartal yetiştiriciliğinin dünyadaki merkezidir. Doğal güzelliklerinin dışında bu binlerce yıllık geleneği halen gelecek nesillere aktarmaya devam eden bir topluma sahiptir. Bu geleneği görmek ve hakkında bilgi almak istiyorsanız mutlaka gitmeniz gereken yerlerden birisidir.
- Uzgen; Kırgızistan’da Orta Asya Türklerinin ve diğer topluluklarının binlerce yıla uzanan izlerini görebileceğiniz bir şehirdir. Çünkü şehrin tarihi 2300 yıl öncesine kadar uzanmaktadır.
- Oş(Osh); Kırgızistan’da bulunan en gelişmiş ve en büyük ikinci şehir konumunda bulunur. Şehir merkezi, UNESCO Dünya Mirasları Listesi’nde bulunan Süleyman Dağı ve kent geneline yayılmış olan müzeleriyle keyifli bir gezinti sunuyor.
Bişkek Gezilecek Yerler
Kırgızistan’ın başkenti olmasının dışında Bişkek, ülkenin en gelişmiş ve sınırları açısından en büyük şehri konumunda bulunuyor. Bişkek, Orta Asya coğrafyası içerisinde son derece sıra dışı bir yapıya sahip olan şehirler arasında bulunuyor. Hatta Bişkek şehrinin benzerini Orta Asya’da bulabilmek mümkün değil. Eğer benzeri bir yer arıyorsak binlerce kilometre uzağa gelerek Türkiye’nin de ötesinde Avrupa Kıtası şehirlerine uzanmak gerekiyor. Bu konuda Sovyetler Birliği döneminin etkileri oldukça fazla. Öyle ki Sovyet tarihi ile ilgili olarak da pek çok fazla eser ve değeri içerisinde barındıran bir şehir yapısındadır. Bugün Bişkek nüfusunun 30% gibi bir kısmını Ruslar oluşturuyor. Ayrıca şehirde Sovyet döneminden heykeller, her yerde göze çarpan detaylar arasında bulunuyor. Bu koca şehri doğru bir planlamayla 2 günde tamamen gezebilmek mümkündür. İşte Bişkek’te gezilecek yerler arasında öne çıkan bazı noktalar…
- Ala Too Meydanı; Bu meydan Bişkek’te bulunan önemli meydanlardan en önemlisidir. Kırgız halkı tarafından da şehirde en fazla ziyaret edilen ve en çok sevilen noktalardan birisi konumunda bulunuyor. Sovyetler Birliği döneminde meydanın adı “Lenin Meydanı” şeklindeydi. Kırgızistan bağımsızlık günü kutlamaları çok kapsamlı bir şekilde halkın katılımıyla ağırlıklı olarak bu meydanda yapılıyor. Meydanın kuzey kısmında Kırgız Ulusal Tarih Müzesi, batı kısmında Kırgız Parlamento Binası bulunuyor. Bişkek Belediye Binası, Ulusal Konser Salonu gibi kültürel ve tarihi binalarda yine meydanın yakın çevresinde bulunuyor. Ayrıca meydan Chuche caddesi ve Manas caddesi ile de birleşiyor.
- Burana Kulesi; Bişkek denilince özellikle sosyal medyada ve genel tanıtım filmlerinde en sık kullanılan simgelerden birisidir. Bir kısmı yok olmuş olsa da 1800’lü yıllarda inşa edilmiş olan kulenin ilk adı “Jul” şeklindeydi. Hem tarihi değeri hem de eşsiz doğal güzellikle bütünleşen mimarisini çıplak gözle görmek için Bişkek’te gidilmesi gereken yerler arasında bulunuyor.
- Manas Heykeli; Türklerin en önemli destanlarından birisi olmasından öte Kırgızlar için çok büyük bir önem taşıyan Manas destanının heykelidir. Batı dünyasında uzunluğuyla övünülen “Odyssey” isimli eserden 20 kat daha uzun olduğundan dünyadaki en uzun desten şiiri olan Manas destanının çıkış noktası olan bir bölgedir.
- Beyaz Saray; Adı çok tanıdık gelse de ilk söylendiğinde akla gelen ilk yer değil. Adını tamamen beyaz mimarisinden almış olmasının dışında ABD’deki beyaz sarayla hiçbir bağlantısı bulunmuyor. Kırgızistan Cumhurbaşkanlığı resmi başkanlık ofisi binası olarak faaliyet gösteriyor. Mimari yapısı, çevre düzenlemeleriyle Bişkek’te görülebilecek yerler arasında öne çıkıyor.
- Rus ve Kırgız Sanatı Müzesi; Kırgızistan’ın kültürel tarihine ışık tutacak birbirinden değerli eserleri bulunduran bir müzedir. Gapar Aitiev Kırgız Ulusal Güzel Sanatlar Müzesi olarak da bulunan bu yer 1935 yılından bu yana kesintisiz olarak ziyaretçileri ağırlamaya devam ediyor.
- Bişkek Zooloji Müzesi; Müze tutkunlarının dışında tüm Kırgızistan ve dolayısıyla Orta Asya coğrafyasının flora ve faunasını en net şekilde öğrenmek isteyenler için eşsiz bir yerdir.
- Zafer Meydanı; Kırgızistan Büyük Vatanseverlik Savaşı zaferine istinaden onurlandırma maksadıyla inşa edilmiş anıtında içerisinde yer aldığı geniş bir meydandır.
- Ata Turk Parkı; Park adı pek cezp edici gelmese de parkın adının Ata Turk olması cezp ediciliğiniz bizler için fazlasıyla arttırıyor. Evet bu park kilometrece uzakta olan Kırgızistan’da da Atatürk heykelinin olduğu bir parktır. 1998 yılında içerisinde Kırgızistan Atatürk’ün heykeli olacak şekilde bol ağaçlarla donatılmış bir parktır.
Kırgızistan Gece Hayatı
Kırgızistan’da gece hayatı arıyorsanız tercih edebileceğiniz en iyi yer doğal olarak ülkenin en gelişmiş ve en büyük şehri olan Bişkek olacaktır. Şehir geneline yayılmış olan barlar, cafeler ve clublar ülkenin gece hayatını en yüksek seviyeye çıkartıyor. Her akşam başkent Bişkek’ te gece kulüpleri saat 10’dan sonra insan seliyle dolup, taşıyor. Kırgızistan gece hayatı fiyatları ise Türkiye’ye kıyasla çok ama çok ucuzdur. Öyle ki 100 SOM yaklaşık olarak 5 Türk Lirası ederken, alkollü içecekler 150 SOM ile 800 SOM aralığında değişen oranlardadır. Bazı gece mekanları rezervasyon usulü çalışırken bazıları ise her zaman rahatça girip, çıkabileceğiniz sistemde çalışıyor. Zavod Pub, Ugly Coyote ve Metro Pub gibi çok sayıda şehrin akın ettiği ve oldukça kalabalık olan popüler mekanları bulunuyor.
Kırgızistan Festivalleri
Kırgızistan festivalleri sayesinde ülkeye gittiğinizde hem ülkenin kültürel ve geleneksel yapısı hakkında bilgi edinebilir hem de oldukça keyifli zamanlar geçirebileceğiniz yeni deneyimler edinebilirsiniz. Kırgızistan’da festivaller yılın farklı zamanlarında tüm şehirlerde düzenleniyor. Orta Asya Türkleri’ne özgü olan geleneklerin yaşatıldığı ve yeni nesillere aktarım şansının oluşturulduğu kültürel festivalleri ile Kırgızistan gezinize renk katabilirsiniz. Kırgızistan’da düzenlenen festivaller arasında öne çıkanlardan ve mutlaka görmeniz gerekenlerden birkaçını sizler için derledik.
- Göçebe Hareketi ve Ulusal At Oyunları Festivali; Kırgızistan ve Orta Asya’nın en temel iki olgusunu bir araya getiren son derece tarihi ve kültürel bir festivaldir. Orta Asya’da göçebe olarak yaşayan Türklerin hayatına dair yeni şeyler öğrenebilirsiniz. Ayrıca binicilik ve at yetiştiriciliği konusunda dünyanın en önemli toplumu olan Türklerin, binlerce yıl öncesinden gelen at deneyimlerini gözlerinizle görme şansını yakalayabilirsiniz. Bu festival her yıl Kırgızistan’ın Alay kentinde temmuz ayının ikinci haftasında düzenlenmektedir.
- Kırgız Gelenekleri ve Seronomileri Festivali; Kırgız geleneklerinin ve mutfağının tanıtıldığı bir festivaldir. Turistlerin yoğun ilgi gösterdiği bu festival her yıl temmuz ayının son haftası itibariyle gerçekleştirilmektedir.
- Taigan ve Burkut Festivali; Kırgızistan’ın kuzey bölgesinde bulunan ve doğal güzelliğiyle kendisine hayran bırakan Issık Gölü çevresinde düzenlenen geleneksel bir festivaldir. Her yıl ağustos ayında düzenlenen festivalde Türklerin kartal avlama geleneği yaşatılmaktadır.
- Kırgızistan Bisiklet Yarışı; Kırgızistan’ın el değmemiş muhteşem güzelliklere sahip olan doğası bisiklet sporu için biçilmiş kaftan olmasını sağlıyor. Böyle olunca da çok uzun yıllardır dünyanın her yerinden çok sayıda sporcunun katılım gerçekleştirdiği uluslararası bir yarış düzenleniyor. Kırgızistan’ın “Arslanbob Köyü” çevresinde düzenlenmektedir. Bisiklet yarışı festivali kapsamında çevrede bulunan dağları da içerisine alan doğayla bütünleşik ve oldukça zorlu bir yarış rotası üzerinde sporcular mücadele ediyor.
Kırgızistan’da Bulunan Türkiye Dış
Temsilcilikleri
BİŞKEK BÜYÜKELÇİLİĞİ
Adres: MOSKOVSKAYA 89, 720040 BIŞKEK/KIRGIZISTAN
Telefon: 00 996 312 90 59 00(10 Hat)
Faks: 00 996 312 90 99 12- 90 99 13
embassy.bishkek@mfa.gov.tr
http://biskek.be.mfa.gov.tr
Görev Bölgesi: Kırgız Cumhuriyeti
Asya’nın nadide ülkesi ve Türk coğrafyasının önemli ülkelerinden Kırgızistan gezi rehberi yazımızın sonuna geldik. Türk coğrafyasının nadide ülkesi için hazırladığımız Kırgızistan gezisi için kendinize özel bir program yapmanız ve keyifli vakit geçirmeniz dileğiyle!